İşteBuDoktor Logo İndir

Şizoaffektif Bozukluk Nedir? Belirtileri, Tanısı ve Şizofreniden Farkları

Şizoaffektif Bozukluk Nedir? Belirtileri, Tanısı ve Şizofreniden Farkları

Ruh sağlığı dünyasında bazı rahatsızlıklar, belirtileri ve karmaşık yapıları nedeniyle sıklıkla kafa karıştırıcı olabilir. İşte tam da bu noktada karşımıza şizoaffektif bozukluk çıkar. Hem şizofreni benzeri psikotik belirtiler hem de majör duygu durum bozukluğu (depresyon veya mani) belirtilerini bir arada içeren karmaşık bir ruhsal rahatsızlıktır. Bu durumun belirtileri, tanısı ve özellikle şizofreniden farkları çoğu zaman merak konusu olur. Birçok kişi için bu terimler arasındaki ince çizgiyi anlamak zorlayıcı olabilir. Bu makalede, şizoaffektif bozukluğun derinliklerine inerek, bu karmaşık tabloyu anlaşılır bir dille ele alacak ve aradaki temel ayrımı gözler önüne sereceğiz.

Şizoaffektif Bozukluk Nedir?

Şizoaffektif bozukluk, şizofreni spektrumunda yer alan ancak aynı zamanda önemli duygu durum bozukluğu özelliklerini de barındıran kronik bir ruhsal hastalıktır. Adından da anlaşılacağı üzere, 'şizo' kısmı şizofrenik belirtileri (gerçeklikle bağın kopması, sanrılar, varsanılar gibi) ifade ederken, 'affektif' kısmı duygu durumdaki değişiklikleri (mani, hipomani veya depresyon) işaret eder. Bu durum, kişinin düşünce süreçlerini, duygularını, davranışlarını ve gerçekliği algılama biçimini etkiler. Genellikle genç erişkinlik döneminde ortaya çıkar ve yaşam boyu sürebilir.

Şizoaffektif bozukluğun iki ana tipi vardır:

  • Bipolar Tip: Bu tipte şizofrenik belirtilerin yanı sıra manik dönemler (aşırı neşe, enerji artışı, azalmış uyku ihtiyacı) ve bazen depresif dönemler de görülür.
  • Depresif Tip: Bu tipte ise şizofrenik belirtilerin yanı sıra yalnızca majör depresif dönemler yaşanır.

Şizoaffektif Bozukluğun Belirtileri Nelerdir?

Şizoaffektif bozukluğun belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve zamanla değişebilir. Ancak temel olarak iki ana kategoriye ayrılır:

Şizofreniye Benzer Psikotik Belirtiler

Bu belirtiler, kişinin gerçekliği algılama biçiminde bozulmaları içerir ve şizofrenide görülenlere benzerdir:

  • Sanrılar (Delüzyonlar): Gerçek dışı, yanlış inanışlar. Örneğin, başkalarının onları takip ettiğine, kontrol ettiğine veya kendilerinin özel güçlere sahip olduğuna inanmak.
  • Varsanılar (Halüsinasyonlar): Gerçekte var olmayan şeyleri duymak (en sık), görmek, koklamak, tatmak veya hissetmek.
  • Dağınık Düşünce ve Konuşma: Konuşmada mantıksal bir bağın olmaması, anlamsız cümleler kurma, konudan konuya atlama veya anlaşılması güç bir dil kullanma.
  • Anormal Motor Davranışlar (Katatoni): Amaçsız ajitasyon, garip duruşlar, belirli hareketleri tekrar etme veya tamamen hareketsiz kalma.
  • Negatif Belirtiler: Duygu ifadesinde azalma (künt veya düz etki), konuşma miktarında azalma (alogia), motivasyon eksikliği (avolisyon) veya zevk almama (anhedoni).

Duygu Durum Bozukluğu Belirtileri

Bu belirtiler, kişinin duygusal durumunda belirgin dalgalanmaları yansıtır ve ya manik ya da depresif dönemler olarak ortaya çıkar.

Manik veya Hipomanik Dönemler

  • Artan Enerji ve Aktivite: Aşırı enerjik hissetme, sürekli hareket etme isteği.
  • Azalmış Uyku İhtiyacı: Çok az uykuyla yetinebilme ve kendini dinlenmiş hissetme.
  • Hızlı Konuşma ve Düşünce Akışı: Düşüncelerin hızla değişmesi, hızlı ve yüksek sesle konuşma.
  • Büyüklük Fikirleri ve Aşırı Özgüven: Kendini aşırı önemli, yetenekli veya güçlü hissetme.
  • Riskli veya Düşüncesiz Davranışlar: Sonuçlarını düşünmeden pervasızca para harcama, tehlikeli cinsel aktivitelerde bulunma veya sorumsuz kararlar alma.

Depresif Dönemler

  • Sürekli Üzüntü veya Boşluk Hissi: Çoğu zaman üzgün, umutsuz veya boş hissetme.
  • İlgi Kaybı ve Zevk Alamama: Eskiden keyif alınan aktivitelere karşı ilgisizlik.
  • Enerji Kaybı ve Yorgunluk: Sürekli yorgunluk ve enerji eksikliği.
  • Uyku ve İştah Bozuklukları: Çok fazla veya çok az uyuma, iştah ve kilo değişiklikleri.
  • Değersizlik, Suçluluk veya Umutsuzluk Hissiyatı: Kendini değersiz veya suçlu hissetme.
  • İntihar Düşünceleri: Ölüm veya intihar düşüncelerinin olması (bu durumda acil yardım almak hayati önem taşır).

Şizoaffektif Bozukluğun Tanısı Nasıl Konulur?

Şizoaffektif bozukluğun tanısı karmaşık bir süreçtir ve genellikle deneyimli bir psikiyatrist tarafından konulur. Bu rahatsızlığı teşhis etmek için tek bir laboratuvar testi veya görüntüleme yöntemi bulunmamaktadır. Tanı, kişinin semptomlarının detaylı bir değerlendirilmesi, tıbbi öyküsü ve uzun süreli gözlem sonucunda konulur. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin tanı rehberi olan DSM-5 (Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, 5. Baskı) belirli kriterler ortaya koyar:

  • Uzun Süreli Gözlem: Belirtilerin en az bir ay, genellikle daha uzun bir süre boyunca devam etmesi ve gözlemlenmesi önemlidir.
  • Fiziksel Muayene ve Tıbbi Testler: Başka bir tıbbi durumun veya madde kullanımının benzer semptomlara neden olup olmadığını dışlamak için yapılır.
  • Psikiyatrik Değerlendirme: Psikiyatrist, kişinin belirtilerini, düşünce süreçlerini, ruh halini ve davranışlarını değerlendirir. Aile öyküsü ve yaşam deneyimleri de bu süreçte önemlidir.
  • DSM-5 Tanı Kriterleri: Tanı için, şizofreninin A kriteri ile uyumlu psikotik belirtilerin ve aynı zamanda en az iki hafta boyunca büyük bir duygu durum bozukluğu atağının (manik veya majör depresif) aynı anda mevcut olması gerekir. En kritik kriterlerden biri, psikotik belirtilerin (sanrılar veya varsanılar) majör duygu durum atağı olmaksızın en az iki hafta boyunca mevcut olmasıdır. Bu, diğer duygu durum bozukluklarından (psikotik özellikli majör depresif bozukluk veya bipolar bozukluk) ayrımını sağlar. Mayo Clinic gibi sağlık otoriteleri de bu ayrıma dikkat çeker.

Şizoaffektif Bozukluk ile Şizofreni Arasındaki Farklar

Şizoaffektif bozukluk ve şizofreni arasındaki ayrım, hem tanı hem de tedavi açısından büyük önem taşır. Her iki durumda da psikotik belirtiler görülse de, duygu durum belirtilerinin rolü ve süresi temel farkı oluşturur:

  • Anahtar Fark: Duygu Durum Belirtilerinin Rolü:
    Şizoaffektif bozuklukta, majör duygu durum atakları (mani veya depresyon) hastalığın önemli bir bölümünde, psikotik belirtilerle birlikte veya art arda görülür. Yani, duygu durum belirtileri, hastalığın temel ve belirleyici bir parçasıdır.
    Şizofrenide ise duygu durum belirtileri görülebilir ancak genellikle daha kısa süreli, psikotik döneme eşlik eden veya ikincil niteliktedir. Duygu durum belirtileri hastalığın baskın ve sürekli özelliği değildir.
  • Belirtilerin Süresi ve Yoğunluğu:
    Şizoaffektif bozuklukta, sanrı veya varsanıların en az iki hafta boyunca, bir duygu durum atağı olmaksızın mevcut olması gerekir. Ancak hastalığın toplam süresinin büyük bir kısmında duygu durum belirtileri de belirgindir.
    Şizofrenide ise psikotik belirtiler baskındır ve uzun süreli olarak devam eder. Duygu durum belirtileri, eğer varsa, genellikle psikotik döneme bağlı olarak ortaya çıkar.
  • Tedavi Yaklaşımları:
    Şizoaffektif bozuklukta tedavi, hem psikotik belirtileri hem de duygu durum dalgalanmalarını hedef alır. Bu nedenle antipsikotiklere ek olarak duygu durum düzenleyiciler (örneğin lityum) ve/veya antidepresanlar kullanılır.
    Şizofrenide ise ana tedavi antipsikotik ilaçlardır ve duygu durum ilaçları genellikle semptomatik veya ek tedavi olarak kullanılır.
  • Prognoz: Genel olarak, şizoaffektif bozukluğun prognozu (hastalığın gidişatı) şizofreniye göre biraz daha iyi olma eğilimindedir, ancak sadece duygu durum bozukluğu olan kişilere göre daha zordur. Erken tanı ve düzenli tedavi, her iki durumda da prognozu olumlu etkiler.

Tedavi ve Yönetim

Şizoaffektif bozukluk kronik bir durum olduğundan, sürekli tedavi ve yönetim gerektirir. Tedavinin temel amacı, belirtileri kontrol altına almak, nüksleri önlemek ve kişinin yaşam kalitesini artırmaktır. Tedavi planı genellikle kişiye özeldir ve aşağıdaki bileşenleri içerebilir:

  • İlaç Tedavisi:
    • Antipsikotikler: Sanrıları, varsanıları ve dağınık düşünceyi azaltmak için kullanılır.
    • Duygu Durum Düzenleyiciler: Manik veya hipomanik dönemleri kontrol altına almak için, özellikle bipolar tip şizoaffektif bozuklukta önemlidir.
    • Antidepresanlar: Depresif belirtiler için kullanılır, genellikle bir duygu durum düzenleyici veya antipsikotik ile birlikte.
  • Psikoterapi:
    • Bireysel Terapi: Kişinin hastalıkla başa çıkma becerilerini geliştirmesine, stres yönetimine ve sağlıklı düşünce kalıpları oluşturmasına yardımcı olur.
    • Aile Terapisi: Aile üyelerinin hastalığı anlamasına ve kişiye destek olmasına yardımcı olur.
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Yanlış düşünce kalıplarını ve davranışları değiştirmeye odaklanır.
  • Psikososyal Destek ve Rehabilitasyon: Sosyal beceri eğitimi, iş becerileri eğitimi ve konut desteği gibi hizmetler, kişinin topluma uyum sağlamasına ve bağımsızlığını artırmasına yardımcı olabilir.
  • Yaşam Tarzı Yönetimi: Düzenli uyku, sağlıklı beslenme, stresten kaçınma ve madde kullanımından uzak durma gibi faktörler, belirtilerin yönetilmesine katkıda bulunabilir.

Şizoaffektif bozukluk, hem psikotik hem de duygu durum belirtilerini içeren karmaşık bir ruhsal sağlık durumudur. Ancak doğru tanı, kişiye özel bir tedavi planı ve sürekli destekle yönetilebilir bir hastalıktır. Şizofreniden farklı olarak, şizoaffektif bozuklukta duygu durum belirtileri hastalığın seyrinde çok daha merkezi bir rol oynar ve bu durum, tedavi yaklaşımlarını doğrudan etkiler. Bu makalede sunduğumuz bilgiler, bu karmaşık durumu daha iyi anlamanıza yardımcı olmayı umuyoruz. Unutulmamalıdır ki, bu tür bir rahatsızlıkla mücadele eden bireylerin ve ailelerinin profesyonel yardım alması, yaşam kalitesini artırmanın anahtarıdır.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri