İşte Bu Doktor İndir
  Narsisizm diğer adıyla özseverlik, kişinin kendi bedenine veya zihinsel benliğine dair duyduğu bağlılık ve hayranlığı, diğer bir deyişle kendisine aşık olması olarak açıklanan bir terimdir. Kelime kökeni ise, Yunan mitolojisinde kahraman olarak yer alan ‘’Narkissos’dan’’ alır. Narsisizmin ileri bir boyut kazanması durumunda, tıpta adını bir kişilik bozukluğu olan ‘’Narsisistik Kişilik Bozukluğu’’ olarak adlandırılır. Narsist bireylerle ilişki kuranların mutlaka yaşadığı bir dört evre mevcuttur. İlişki içindeyken anlaşılmayan bu evreler, psikoterapi esnasında kişinin sonradan farkına vardığı ve çok yakınılan bir durumdur. 1. İdealleştirme Evresi 2. Değersizleştirme Evresi 3. Terk Etme Evresi 4. Geri Dönme Evresi Yukarıda yer alan bu dört evre narsist bir insanın tipik bir ilişki döngüsüdür.  Bu döngü her bittiğinde, tekrar başlar. Tekrarlanan evreler ilk gerçekleştiği dönemden daha da kısa sürer ve 2. ile 3. evrelerin etkisi daha da artar ve daha çok uzar. 4. evre ise daha kısa sürer. 4. evrenin bitmesiyle 1. evreye dönüş tekrar başlar ve bu süreç kişi ilişki içinde bulunduğu müddetçe tekrarlanır. Bu sürecin sonlanması narsist bireyin ilişki içinde olduğu partnerinin dayanamayıp, ilişkiyi sonlandırmasıyla sona erer. Evrelere tek tek baktığımızda ; 1. İdealleştirme Evresi İdealleştirme evresi tam anlamıyla bir peri masalı evresidir. Narsist birey bu evrede partnerini hedefi haline getirdiyse, önce onu tam anlamıyla ayaklarını yerden keser ve bulutların üzerine çıkarır. Bu evrede narsist bireyin partneri, hayatının aşkını bulunduğuna inandırılır. Kişi hayalini kurduğu partnerini bulduğuna inanır. Narsist birey, kendinden emin bir şekilde görünür ve partnerini büyük laflarla etkiler. Daha öncesinde kişinin yaşamadığı herşeyi partnerine yaşatır ve söylenmemiş sözleri söyler. Kısa bir zaman içerisinde, narsistin partneri hayatında hiçbir zaman yaşamadığı bir ilişkide olduğunu hisseder ve duyguları çok yükselir. İdealleştirme Evresinde, narsist birey heyecanlıdır. Fakat onda yer edinen heyecan, partnerini elde etmiş olması, yeni bir oyun kaynağı, yıpranılmamış bir oyuncağı ve oynanacak bir sürü oyun onu beklemesinin yarattığı bir heyecandır. Narsistin ilişki içindeki partneri ise bu durumu ‘’aşk’’ zannedebilir. Bu evrede narsist kişinin partnerini bu kadar etkilemesinin sebebi ‘’aynalama’’ yapmasıdır. Aynalamada narsist birey partnerinin öncelikle kişiliğini, hobilerini, değer verdiklerini, korkularını, tutkularını ve zaaflarını tespit etmeye odaklanır. Bu sayede partnerlerinin neye ihtiyaçlar duyduklarını kısa sürede algılayabilirler. İhtiyaç duyulan nelerse narsist birey partnerine bunları oldukça etkili bir şekilde sunar. Narsist birey aynalama yaparken hiçbir şekilde kendi kişiliğini ve düşüncelerini ortaya koymaz sadece size yönelik davranır ve sizi etkiler. Bu evre birlikte geçirdiğiniz zamanların sıklığına göre ortalama bir şekilde 2-5 ay arasında sürer. Narsist bireylerin egosu, insanları kullanarak hissettikleri duygularla beslenir. Kısacası narsist birey, bir insanı etkilemesinin en iyi yolu olarak, o insanın etkileneceği bir insan kılığına girmekle gerçekleşir. Bu şekilde partnerine karşı ‘’ruh eşi yaratım süreci’ni’’ gerçekleştirir. 2. Değersizleştirme Evresi Değersizleştirme Evresi, ilişkinin 5. ayından itibaren başlar. Narsist birey, sizi etkilediğinden ve sizi kendisine bağladığından emindir. Sizi elde etme duygusunu hissetmeye başladığı anda hızlı bir şekilde sizden uzaklaşmaya başlar. Bu evrede, narsist bireyin partneri tanımlayamadığı bir  huzursuzluk duygusunu hissetmeye başlar. Narsist bireyin partneri, normal zaman diliminde olmadığı bir kişilik yapılanması içine girer ve sürekli bir kaygı halinde, endişeli, öfkeli, yoğun bir kıskançlık içerisinde, duygularını ifade etmeden öncesinde iki kez düşünme, özgüveninin düşmesi, karşısındaki narsist partnerine daha az güvenen bir hal içerisinde olur. Narsist birey değersizleştirme evresinde partnerine hissettirdiği en yoğun duygu ‘’değersizlik’’ hissidir. Çünkü narsist partnerini değersizleştirdikçe, kendisini daha değerli hisseder. Narsistin gözünde hiçbir değerinizin olmadığını hissetmeniz ona büyük bir haz verir. ‘’Ona bu şekilde davranmama rağmen, beni bırakmıyor’’ düşüncesini hissettirmeniz, onda kendisini onaylanmış hissettirir ve egosunu yükseltir. Örneğin partnerinin doğum günlerini önemsemez, kutlamaz, başka bir insan için güzel bir parti organize edebilir. Partneri zor bir zaman yaşarken yardımcı olmazken, aynı sorunu yaşayan başka bir insana çok fazla yardımcı olabilir ve bunu partnerinin gözüne sokarak gerçekleştirir. Bu durumun partnerinde yarattığı hayal kırıklığı duygusundan beslenir. Partnerinin bu durumdan yakınması halinde, partnerini kötü niyetli olmakla suçlar. Partnerinin ihtiyaçkarını, arzularını yani tamamen partnerini görmezden gelir. Bu davranış biçimi narsist birey için normaldir. Zaman içerisinde partneri bu ilişki içinde kendisini yokmuş, görünmezmiş gibi hisseder. Eğer narsist bireyin partneri bu olumsuz durumlara rağmen onu sevmeye devam edip, daha fazla bir yakınlık talebinde bulunursa bu durumda idealleştirme evresinde öğrendiği partnerinin özelliklerini tekrar kullanır ancak bu kullanışında partneri neye ihtiyacı varsa gidermek yerine ihtiyaçkarını vermemeye başlar ve partnerinin en zayıf noktalarından, zaaflarından vurur. İçten içe partnerinin yaralı noktalarına basar. Örneğin partnerinin kilo sorunu varsa partnerinin gözü önünde zayıf olan biriyle flört eder ve onunla flört esnasında kilolu insanları aşağılar. Partnerinin çok önemli bir sınavı olduğunda ve bu sınav konusunda endişeliyse partneri, narsist birey demotive edici cümleler kurarak onun bu sınavı yapamacağını, kabileyiti olmadığını, boşuna uğraştığını söyler. Kısaca partnerinin zaafını, endişesini ve üzüntüsü neyse tam o noktadan can yakar. Partnerinin sevgisi ne kadar yoğunsa o ölçüde partnerine kötü davranır. Göze soka soka partnerine yalan söyler. Partneri geçmişte söylenen yalanları bir bir anlama başladığında ise narsist birey yaptığı davranışın doğal bir davranışmış ölçüsünde ‘’O zamanlarda öyle, şimdi böyle ‘’ söyleminde bulunur.  Narsist bireyin yalanlarını, tutarsız davranış ve söylemerini anlamanız ve ona karşı söylemeniz onda hiçbir suçluluk duygusu yaratmaz. Suç her zaman partnerinde olur. İlişkinin lerlemesiyle narsist, partnerindeki olumsuzlukları görmeye odaklanır. Partnerinin en basit her bir davranışı onda rahatsızlık oluşturur. Örneğin partnerinin yemek yeme şekli, saçını toplamasına kadar her şey ona göre kusur olabilmektedir. Kusurlu bir bireyle birlikte olamaz ve partneri her şeyi tam yapsa dahi o mutlaka her bir eylemde kusur/eksiklik bulur. İstenilen her bir davranışı yapsa dahi partneri, narsist için onun istediği hiçbir şeyi yapmamış olur. Narsist birey için partneri artık mükemmel ruh eşi olmaktan uzaklaşarak, kendisinin şahsi günah keçisi haline gelerek, tüm problemlerden partnerini suçlar. Her yaptığı eylemde partnerini suçlar. Örneğin bir yere geç kaldığında bu partnerinin suçu olur veya partnerini aldatsa yine bunu partnerinin suçu olarak görür. Zaman içerisinde partneride kendisini suçlu hissetmeye başlar. Bu durum içerisinde narsist bireyin parteri sürekli eleştirildiği ve şu şekilde davransan böyle olmayacak gibi sözler işittiği için, sürekli kendisini değiştirmeye çabalar durur. Değersizleştirme evresinde, narsist bireyin partneri kendi çevresinden uzaklaşmaya başlar. Narsist birey kontrol duygusunu beslemek için, partnerini arkadaş çevresinden, işinden veya ailesinden uzaklaştırmaya çabalar. Örneğin partnerini çevresindekilere kötüler, çevresindekileride partnerine kötüler. Maddi açıdan partnerini kendine bağımlı hale getirir ve cinsellikte de kontrolü elinde tutabilir.  Narsist partneri değersizleştikçe, kendini değerli hisseder. Partnerini kendine muhtaç, kendisini ise bağımsız ve güçlü hisseder. Bu evre ilişkinin yakınlık ölçüsüne ve narsist bireyin narsizm ölçüsüne göre aylarca sürebilmektedir. 3. Terk Etme Evresi Değersizleştirme evresinin bitimiyle, terk etme evresine geçilir.  Bu evrede ilişkinin bitmesi, normal bir ilişki sonlanmasına benzemez. Narsist bireyin partneri kendisini, her şeyi elinden alınmış, sömürülmüş, ruhen tükenmiş ve çöp gibi bir kenara atılmış şeklinde hisseder. Narsist bireye karşı ilişkide verdiği onca sevgi, emek ve verilenlerin narsist partnerine geçmediğini hisseder. Narsist bireyler genellikle ilişkiyi biterken, karşılıklı konuşarak veya mantıklı bir açıklamalar yapılarak bir bir ilişkiyi bitirmezler. Partnerini yaşanılan bir olay karşısında yine onu suçlayarak bitirebilir veya ortada hiç bir neden olmaksızın ortadan kaybolur ve kendisinden partnerinin haber almayacağı bir şekilde kaybolur. Bazen partneri ilişkinin bittiğini bile anlayamayabilir çünkü ortada herhangi bir neden dahi olmayabilir. Narsist birey kendisini tamame ulaşılamaz hale getirir. Partnerine karşı düşman gibidir. Eğer narsist bireyin partneri ilişkiyi kendisi sonlandırmak isterse, narsist buna asla izin vermez. Bu ayrılığı kabul etmez. Çünkü narsist bireyler, reddedilme duygusuna dayanamazlar. Narsistler kendileri ayrılmayı isterlerse bunu duygusuzca ve acımasız bir biçimde gerçekleştirirler. Parnerlerinin kendilerini açıklamalarına, ifade etmelerine izin vermezler ve partnerlerinin en beklemedikleri anda onları terk ederler. Narsist bireyler, partnerleri hayatlarında hiç olmamış gibi davranırlar. Partnerlerinden ayrıldıkları günden itibaren hayatlarına başka birini getirebilir ve hiçbir şey olmamışcasına hayatlarına devam ederler ve bu durumu partnerlerine göstermekten çekinmezler. 4. Geri Dönme Evresi Narsist insanlar için partnerleriyle kurduklar ilişkileri ömür boyu sürer. Partnerlerini terk edip gitmesi, onlar için ilişkinin bittiği anlamına gelmemektedir. Narsistler için ilişkinin başı veya sonu diye bir kavram yoktur. Bundan dolayı narsistlerin gelmesininde, gitmesininde aynı ölçüde bir anlamı yoktur. Narsistler, partnerlerinden ayrıldığında onları bir daha görmek istemediklerini, her şeyin kesin bir şekile bittiğini ve bir daha başlamayacağını söylemesi onlar için hiç fark etmemektedir. Partnerleri başkalarıylada olsa, evlide olsa, hiçbir şey olmamış bir şekilde partnerlerine geri dönmeye çalışırlar. Bu geri dönüş haftalar, aylar hatta yıllar sürebilir. Narsistler, partnerleri tarafından bir açık kapı bırakıldığını biliyorsa mutlaka geri gelecektir. Bu geri geliş partnerlerini çoks evdiklerinden değil, canları bunu istediği içindir. Narsist birey, partnerine dönmeden önce ‘’yemleme’’ yapar.  Yemleme davranışı, partnerlerinin dikkatini çekecek bir takım eylemlerde bulunması ve ona geri dönülmesini sağlama çabasıdır. Örneğin sosyal medyada partnerini engellemişse engeli açar veya sosyal mecrada sadece partnerlerinin anlayabileceği paylaşımlarda bulunur. Bu davranışları partnerlerinin, kendisine geri dönmesi için birer yemlemedir. Eğer bu davranışlara partneri cevap verirse tekrar partnerini değersizleştirir. Eğer partneri gelmezse kendisi geri gelir. Bu geri gelişi partneri hatasını anladı ve özür dileyeceğini düşünür ama asla o davranışlarda bulunmaz. Narsistlerin geri dönüşü, partnerlerinin ona sağladığı şeylere eğer hala sahipse ve onu özlediyse geri döner. Narsistlerin geri dönmelerinin en önemli nedeni ise partneri üzerindeki kontrolü kaybetmek istememsidir. Geri döndükten bir süre sonra partnerini tekrar terk eder. Narsist birey tüm yaptıklarına rağmen ondan kopmadığını gördükçe bundan haz duyar.  Narsist geri döndüğünde kabul edilmemesi durumunda bunu birkaç kez daha dener. Hepsini reddederse partneri, hayatının sonuna kadar o kişi aklına gelmez. Narsistlerin, bu davranışlarının kaynağının nereden geldiğini onlara anlatmanız, göstermeniz durumunda size bir daha asla dönmeyeceklerdir. Dönmemesinin sebebi artık sizinle oyun oynayamacağındandır. Eğer partnerler ilişkilerinin ‘’İdealleştirme Evresinde’’ hissettiklerini hissedeceği umuduyla narsistlere geri dönerlerse bu döngü tekrar tekrar yaşanır. O evre bir daha yaşanılsa dahi kısa sürer ya da hiç yaşanmaz. Devamında partnerler yaşadıklarından daha da kötülerini yaşayarak bu döngüye devam ederler. İçinde yaşadığınız durumun bu yaşanılanlar gibi olduğunu düşünüyorsanız, profesyonel bir yardım almanız bu durumdan daha sağlıklı bir şekilde çıkmanızı sağlar. Psikoterapi desteğiyle farkındalıklarınız artar ve ileri ki yaşamınızda bu sorunlarla mücadele etmenizde size yardımcı olur.