İşteBuDoktor Logo İndir

Parenteral Beslenme: Kapsamlı Rehber – Kimlere Uygulanır, Bileşenleri ve Yönetimi

Parenteral Beslenme: Kapsamlı Rehber – Kimlere Uygulanır, Bileşenleri ve Yönetimi

Beslenme, yaşamın sürdürülebilmesi ve sağlıklı bir vücut fonksiyonu için olmazsa olmazdır. Ancak bazen, hastalıklar veya çeşitli durumlar nedeniyle ağız yoluyla beslenme mümkün olmayabilir ya da yeterli gelmeyebilir. İşte tam da bu noktada, modern tıbbın sunduğu hayati çözümlerden biri olan parenteral beslenme devreye girer. Peki, parenteral beslenme tam olarak nedir, hangi durumlarda kimlere uygulanır, içeriğindeki bileşenleri nelerdir ve tüm bu sürecin yönetimi nasıl sağlanır? Bu kapsamlı rehberde, damar yoluyla uygulanan bu özel beslenme yöntemini tüm detaylarıyla ele alacağız.

Parenteral Beslenme Kimlere Uygulanır?

Parenteral beslenme, sindirim sisteminin işlevini tam olarak yerine getiremediği veya besinleri yeterince ememediği durumlarda uygulanan bir yöntemdir. Besin maddeleri, damar yoluyla doğrudan kan dolaşımına verilir. Bu yöntem, özellikle şu kişilere uygulanır:

Geçici Durumlar

  • Ağır Bağırsak Hastalıkları: Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıklarının alevlenme dönemlerinde, bağırsakların dinlendirilmesi gerektiğinde.
  • Cerrahi Sonrası İyileşme: Büyük karın ameliyatları, bağırsak rezeksiyonları gibi operasyonlar sonrası, sindirim sisteminin geçici olarak kullanılamadığı durumlarda.
  • Akut Pankreatit: Şiddetli pankreas iltihabında, ağızdan beslenmenin pankreası daha fazla uyararak durumu kötüleştirmemesi için.
  • Ciddi Travmalar ve Yanıklar: Vücudun yüksek metabolik ihtiyacını karşılamak ve iyileşmeyi hızlandırmak amacıyla.

Kronik Durumlar

  • Kısa Bağırsak Sendromu: Bağırsakların büyük bir kısmının cerrahi olarak çıkarılması sonucu besin emiliminin yetersiz kaldığı durumlarda.
  • Ciddi Malnütrisyon (Beslenme Yetersizliği): Kanser, AIDS gibi kronik hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan şiddetli kilo kaybı ve besin eksikliğinde.
  • Bağırsak Tıkanıklıkları: Kronik bağırsak tıkanıklıklarında veya psödo-tıkanıklıklarda.
  • Kemoterapi veya Radyoterapi Yan Etkileri: Aşırı bulantı, kusma veya iştahsızlık nedeniyle oral alımın imkansız hale geldiği durumlarda.

Parenteral beslenmenin hangi hastalara ve ne zaman uygulanacağına dair kararlar, multidisipliner bir yaklaşımla, hastanın genel sağlık durumu ve beslenme ihtiyaçları göz önünde bulundurularak bir sağlık profesyoneli ekibi tarafından verilir. Bu konuda daha fazla bilgi için Wikipedia'daki parenteral beslenme maddesini inceleyebilirsiniz.

Parenteral Beslenmenin Bileşenleri Nelerdir?

Parenteral beslenme çözeltileri, hastanın yaşına, kilosuna, hastalığına ve metabolik ihtiyaçlarına göre kişiye özel olarak hazırlanır. Temel olarak, ağız yoluyla alınan besinlerde bulunan tüm makro ve mikro besinleri içerirler:

Makro Besinler

  • Karbonhidratlar (Dekstroz): Vücudun birincil enerji kaynağıdır. Genellikle dekstroz (glukoz) formunda sağlanır.
  • Proteinler (Amino Asitler): Kas yapımı, doku onarımı, enzim ve hormon üretimi için elzemdir. Çeşitli amino asitlerin dengeli bir karışımı şeklinde verilir.
  • Yağlar (Lipid Emülsiyonları): Yüksek enerji sağlar, esansiyel yağ asitlerini temin eder ve yağda çözünen vitaminlerin emilimine yardımcı olur. Genellikle soya fasulyesi yağı, zeytinyağı, MCT (orta zincirli trigliseritler) gibi kaynaklardan elde edilen emülsiyonlar kullanılır.

Mikro Besinler

  • Vitaminler: Vücut fonksiyonları için gerekli olan A, D, E, K (yağda çözünenler) ve B grubu, C (suda çözünenler) vitaminleri parenteral çözeltilere eklenir.
  • Mineraller ve İz Elementler: Kalsiyum, magnezyum, fosfor, sodyum, potasyum, klor gibi mineraller ile çinko, bakır, selenyum, manganez, krom gibi iz elementler, metabolik süreçler ve hücre fonksiyonları için hayati öneme sahiptir.

Sıvı ve Elektrolitler

Parenteral beslenme aynı zamanda hastanın sıvı ve elektrolit dengesini korumak için gerekli suyu ve sodyum, potasyum gibi elektrolitleri de sağlar. Tüm bu bileşenler, steril koşullarda hazırlanmış tek bir torba içinde, “tümü bir arada” (total parenteral beslenme) şeklinde veya ayrı torbalarda infüzyon pompası aracılığıyla hastaya verilir.

Parenteral Beslenme Türleri: Total (TPN) ve Periferik (PPN)

Parenteral beslenme, uygulama şekline ve içeriğine göre iki ana gruba ayrılabilir:

  • Total Parenteral Beslenme (TPN): Genellikle yüksek konsantrasyonlu besin çözeltileri içerir ve bu nedenle büyük bir damar olan santral ven (örneğin boyun veya göğüsteki büyük damarlar) aracılığıyla uygulanır. Uzun süreli beslenme desteği gereken veya yüksek kalori ve protein ihtiyacı olan hastalarda tercih edilir.
  • Periferik Parenteral Beslenme (PPN): Daha düşük konsantrasyonlu besin çözeltileri kullanır ve bu nedenle kol veya eldeki daha küçük damarlardan (periferik venler) uygulanabilir. Genellikle kısa süreli destek gerektiğinde veya oral alıma ek olarak besin takviyesi sağlandığında kullanılır. Ancak uzun süreli kullanımı, damarlarda tahrişe yol açabilir.

Parenteral Beslenmenin Yönetimi ve İzlenmesi

Parenteral beslenme, dikkatli planlama, uygulama ve sürekli izleme gerektiren karmaşık bir tedavi yöntemidir. Bu süreç, genellikle doktorlar, diyetisyenler, hemşireler ve eczacılardan oluşan bir beslenme ekibi tarafından yönetilir.

Uygulama Yolları ve Teknikleri

Beslenme çözeltisi, steril bir kateter (ince bir tüp) aracılığıyla hastanın damarına bağlanır. Kateterin yerleştirilmesi ve bakımı, enfeksiyon riskini en aza indirmek için titizlikle yapılmalıdır. Uygulama süresi ve hızı, hastanın toleransına ve ihtiyaçlarına göre ayarlanır, genellikle infüzyon pompaları kullanılır.

Potansiyel Komplikasyonlar ve Önlemler

Parenteral beslenme hayat kurtarıcı bir yöntem olsa da, bazı potansiyel komplikasyonları vardır:

  • Enfeksiyon: Kateterin yerleştirildiği bölgede veya kan dolaşımında enfeksiyon riski en önemli komplikasyonlardan biridir. Düzenli kateter bakımı ve sterilizasyon bu riski azaltır.
  • Metabolik Sorunlar: Kan şekeri dengesizlikleri, elektrolit anormallikleri veya karaciğer fonksiyon bozuklukları gibi metabolik komplikasyonlar görülebilir. Düzenli kan testleri ile izlenerek çözeltinin içeriği ayarlanır.
  • Mekanik Komplikasyonlar: Kateterle ilgili sorunlar (tıkanıklık, damar yaralanması) meydana gelebilir.

Bu komplikasyonları önlemek için hastanın düzenli olarak fiziksel muayenesi yapılır, kan testleri ve idrar testleri ile metabolik durumu yakından takip edilir. Parenteral beslenmenin yönetimi ve olası komplikasyonlar hakkında daha detaylı bilgiye Acıbadem Sağlık Rehberi'ndeki ilgili makaleden ulaşabilirsiniz.

Evde Parenteral Beslenme

Uzun süreli parenteral beslenme ihtiyacı olan bazı stabil hastalar, uygun eğitim ve destekle evde kendi beslenmelerini uygulayabilirler. Bu, hastanın yaşam kalitesini artırır ve hastane yatış sürelerini azaltır. Evde parenteral beslenme, özel eğitimli hemşireler ve sağlık ekipleri tarafından yakından takip edilir.

Sonuç: Sağlıklı Bir Yaşam İçin Kritik Bir Destek

Parenteral beslenme, ağız yoluyla yeterli beslenemeyen veya sindirim sistemi kullanılamayan hastalar için modern tıbbın sunduğu hayati bir destektir. Doğru endikasyonlarla, uygun şekilde hazırlandığında ve yakından izlendiğinde, hastaların yaşam kalitesini artıran ve iyileşme süreçlerine önemli katkılar sağlayan kritik bir tedavi yöntemidir. Bu beslenme şekli, besin yetersizliğinin önüne geçerek hastaların güçlü kalmasına ve hastalıklarla mücadele etmesine yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki, parenteral beslenme kararı ve uygulaması her zaman bir uzman hekim ve deneyimli bir sağlık ekibinin gözetiminde yapılmalıdır.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri