İşteBuDoktor Logo İndir

Narsisistik mi, Histrionik mi? İki Kişilik Bozukluğu Arasındaki Temel Farklar

Narsisistik mi, Histrionik mi? İki Kişilik Bozukluğu Arasındaki Temel Farklar

İnsan psikolojisi, karmaşık ve büyüleyici bir alandır. Bazen gözlemlediğimiz davranışlar, altta yatan belirli kişilik yapılarını veya bozukluklarını işaret edebilir. Özellikle narsisistik kişilik bozukluğu (NKB) ve histrionik kişilik bozukluğu (HKB), dışarıdan bakıldığında bazı benzerlikler taşıyormuş gibi görünse de, temel motivasyonları, kendini ifade biçimleri ve kişilerarası ilişkilerdeki yaklaşımları açısından önemli farklar barındırır. Her iki durum da bireylerin sosyal ve işlevsel yaşamlarını derinden etkileyen kişilik bozuklukları kategorisinde yer alır. Bu makalede, bu iki bozukluğun belirtileri ve dinamikleri derinlemesine incelenerek aralarındaki ayrım net bir şekilde ortaya konulacaktır. Amacımız, hem genel bir anlayış sağlamak hem de doğru teşhisin önemini vurgulamaktır.

Kişilik Bozuklukları Nedir? Kısa Bir Bakış

Kişilik bozuklukları, bireyin düşünme, hissetme, ilişki kurma ve davranış biçimlerinde uzun süreli, esnek olmayan ve kültürel normlardan sapma gösteren kalıplarla karakterize edilen durumlardır. Bu kalıplar genellikle ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde başlar ve zamanla sabitlenerek kişide önemli sıkıntılara veya işlevsel bozukluklara yol açar. Kişilik bozuklukları, DSM-5 (Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) tarafından çeşitli kümeler altında sınıflandırılır ve Narsisistik ile Histrionik kişilik bozuklukları, dramatik, duygusal veya değişken davranışlarla karakterize edilen B Kümesi'nde yer alır.

Narsisistik Kişilik Bozukluğu (NKB): Derinlemesine Bir Analiz

Narsisistik kişilik bozukluğu, abartılı bir benlik algısı, hayranlık ihtiyacı ve empati eksikliği ile tanımlanır. Bu bireyler genellikle kendilerini özel, üstün ve diğerlerinden daha önemli görürler. Bu durumun daha iyi anlaşılması için Narsisistik Kişilik Bozukluğu hakkında Wikipedia'daki detaylı bilgiye göz atılabilir.

Temel Özellikleri

  • Büyüklükçü (grandiyöz) bir benlik algısı.
  • Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik veya ideal aşk fantezileriyle meşgul olma.
  • Özel ve eşsiz olduğuna inanma ve sadece özel veya yüksek statülü kişilerle ilişki kurma ihtiyacı.
  • Aşırı hayranlık talebi.
  • Hak ettiği duygusu (yani, özel muameleyi veya uyumu hak ettiğine dair mantıksız beklentiler).
  • Kişilerarası ilişkilerde sömürücü olma.
  • Empati eksikliği: Başkalarının duygu ve ihtiyaçlarını tanımama veya onlarla özdeşleşememe.
  • Çoğunlukla başkalarını kıskanma veya başkalarının kendisini kıskandığına inanma.
  • Kibirli, küstah tutum ve davranışlar.

NKB'nin Arkasındaki Dinamikler

NKB'li bireylerin dışarıdan görünen o abartılı özgüvenlerinin altında, genellikle kırılgan bir benlik saygısı yatar. Eleştiriye karşı aşırı duyarlıdırlar ve en ufak bir reddedilme veya başarısızlık karşısında yoğun öfke veya utanç duyabilirler. Sürekli bir onay ve hayranlık arayışı, bu içsel boşluğu doldurma çabasının bir yansımasıdır.

Histrionik Kişilik Bozukluğu (HKB): Sahnedeki Dram

Histrionik kişilik bozukluğu, aşırı duygusallık ve dikkat çekme arayışı ile karakterizedir. Bu bireyler genellikle teatral, gösterişli ve baştan çıkarıcı davranışlar sergilerler. Histrionik kişilik bozukluğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için Wikipedia'daki ilgili makaleye bakılabilir.

Temel Özellikleri

  • İlgi odağı olmadığı durumlarda rahatsızlık hissetme.
  • Başkalarıyla etkileşimlerinin sıklıkla cinsel açıdan kışkırtıcı veya baştan çıkarıcı davranışlarla karakterize olması.
  • Hızla değişen ve yüzeysel duyguların sergilenmesi.
  • Sürekli olarak fiziksel görünümlerini dikkat çekmek için kullanma.
  • Sözcükleri kullanarak konuşma tarzının aşırı etkileyici ama ayrıntıdan yoksun olması.
  • Otomatik telkin (auto-suggestion) ve abartılı bir şekilde kendini dramatize etme, teatral olma.
  • Başkaları tarafından kolayca etkilenme (telkine yatkın olma).
  • İlişkileri gerçekte olduğundan daha samimi olarak algılama.

HKB'nin Arkasındaki Dinamikler

HKB'li bireylerin dikkat çekme çabası, genellikle içsel bir boşluk, güvensizlik ve onay ihtiyacından kaynaklanır. Duygusal ifadeleri yoğun olsa da genellikle yüzeyseldir ve derinlemesine bir bağlantı kurmaktan ziyade bir performans sergileme amacı taşır. Bu kişiler için dünya, sürekli bir sahnedir ve onlar da bu sahnede her zaman başrolde olmayı arzu ederler.

Narsisistik ve Histrionik Kişilik Bozuklukları Arasındaki Temel Farklar

Narsisistik ve histrionik kişilik bozuklukları, her ikisi de dikkat çekme arzusu taşısalar da, bu arzunun niteliği ve ardındaki motivasyonlar açısından kritik farklılıklar gösterir.

İlgi Odağı Olma Arzusu

  • Narsisistik: İlgi, hayranlık ve övgü almak içindir. Kendilerini üstün hissetmek, değerlerini onaylatmak ve ayrıcalıklarını sergilemek isterler. Narsisist, özel olduğunu bildiği için ona gösterilen ilgiye hakkı olduğunu düşünür.
  • Histrionik: İlgi, onay ve sevgi almak içindir. Kendilerini canlı, önemli ve bağlı hissetmek için sürekli dışarıdan gelen bir uyarıcıya ihtiyaç duyarlar. Histrionik kişi, ilgi odağı olmadığı zaman kendini rahatsız ve önemsiz hisseder.

Duygusal İfade ve Derinlik

  • Narsisistik: Duyguları genellikle derin değildir ve başkalarının duygularını anlama konusunda belirgin bir empati eksikliği vardır. Duygusal ifadeleri, genellikle kendilerinin üstünlüğünü pekiştirmeye yöneliktir (örneğin, küstahlık, aşağılama).
  • Histrionik: Duygusal ifadeleri yoğun, abartılı ve hızlı değişkendir. Ancak bu yoğunluğa rağmen, duygularının çoğu yüzeyseldir ve bir performans niteliği taşır. Empati yetenekleri narsisistlere göre daha gelişmiş olsa da, derinlemesine duygusal bağlar kurmakta zorlanabilirler.

Kişilerarası İlişkilerdeki Yaklaşım

  • Narsisistik: İlişkileri, kendi çıkarlarını tatmin etme, statülerini yükseltme veya hayranlık toplama aracı olarak görürler. Başkalarını sömürmeye eğilimlidirler ve gerçek bir karşılıklı ilişki kurmakta zorlanırlar.
  • Histrionik: İlişkileri genellikle yüzeysel ve sığdır. Drama yaratma eğilimleri vardır ve ilişkileri gerçekte olduğundan daha samimi veya yoğun algılama eğilimindedirler. Cinsel olarak baştan çıkarıcı davranışlar sergileyebilirler ancak bu her zaman cinsel bir amacı değil, dikkat çekme arzusunu yansıtır.

Temel Motivasyonlar

  • Narsisistik: Üstünlük, güç, kontrol ve hayranlık. İçsel boşluklarını ve kırılgan benlik saygılarını dışarıdan gelen onay ve üstünlük algısıyla doldurmaya çalışırlar.
  • Histrionik: Onay, sevgi, dikkat ve kabul edilme. İçsel yalnızlık ve boşluk duygusunu sürekli dış uyaranlarla ve dikkatle gidermeye çalışırlar.

Tedavi Yaklaşımları

Her iki kişilik bozukluğunun da tedavisinde psikoterapi önemli bir rol oynar. Ancak yaklaşımlar, bozuklukların temel dinamikleri nedeniyle farklılık gösterebilir:

  • Narsisistik Kişilik Bozukluğu: Tedavi, hastanın eleştiriye ve içsel kırılganlığına karşı direncini kırmaya odaklanabilir. Empati geliştirmek ve gerçekçi benlik algısı oluşturmak hedeflenir.
  • Histrionik Kişilik Bozukluğu: Tedavi, hastanın duygusal düzenleme becerilerini geliştirmesine, daha sağlıklı ilişkiler kurmasına ve dikkat çekmek için abartılı davranışlara başvurmak yerine içsel kaynaklarını kullanmasına yardımcı olmaya odaklanır.

Sonuç

Narsisistik ve Histrionik kişilik bozuklukları, yüzeysel benzerliklere sahip olsalar da, altta yatan motivasyonları, davranış kalıpları ve kişilerarası ilişkilerdeki yaklaşımları açısından belirgin farklılıklar gösterirler. Narsisist, kendini özel ve üstün hissetmek için hayranlık ararken, histrionik birey sürekli bir dikkat ve onay arayışı içindedir. Her iki durum da bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve profesyonel destek gerektirir. Unutulmamalıdır ki, bu tür kişilik bozukluklarının tanısı yalnızca alanında yetkin bir ruh sağlığı uzmanı tarafından konulabilir. Bu makale sadece bilgilendirme amacı taşımaktadır ve profesyonel bir değerlendirmenin yerini tutmaz.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri