İşteBuDoktor İndir

Evlilik Öncesi Sağlık Testleri: Önemi ve Gereklilikleri

Evlilik öncesi sağlık testleri, Medeni Kanun’un 136. maddesi ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 123 ve 124. maddeleri çerçevesinde zorunlu hale getirilmiştir. Bu testler, evlenecek çiftlerin sağlık durumlarını ve kalıtsal hastalıklarının varlığını belirlemek amacıyla yapılmakta, evliliğe engel olabilecek sağlık sorunlarının tespitine yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Türkiye'de, özellikle kırsal bölgelerde yaygın olan akraba evlilikleri, bu testlerin gerekliliğini artırmaktadır. Akraba evliliklerinin %60'ı birinci derece akrabalar arasında gerçekleşmektedir. Bu durum, genetik hastalıkların ve viral ya da bakteriyel enfeksiyonların doğum öncesinde tespit edilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Evlilik öncesi testler, sağlıklı bireylerin dünyaya gelmesini sağlamak için büyük bir rol oynamaktadır.

Bu testler, aynı zamanda son yıllarda artış gösteren cinsel yolla bulaşan hastalıkların (CYBH) önlenmesi açısından da oldukça faydalıdır. Çeşitli cinsel temasla bulaşan enfeksiyonların varlığı, çiftlerin sağlık durumlarını etkileyebilir; bu nedenle bu testlerin yapılması, evlilikten önce bilinçli bir karar verilmesine yardımcı olur.

Evlilik Öncesi Yapılması Gereken Testler

Evlilik öncesinde genellikle yapılan testler şunlardır:

  1. Kan Grubu Testi: Kan uyuşmazlığının tespit edilmesi amacıyla yapılır.

  2. Hemogram: Kansızlık ve anemi gibi durumların belirlenmesine yardımcı olur.

  3. Hemoglobin Elektroforezi: Özellikle Akdeniz anemisi (talasemi) gibi genetik hastalıkların tespiti için kullanılır.

  4. Hepatit B ve C Testleri: Viral enfeksiyonların varlığını kontrol etmek amacıyla yapılır.

  5. V.D.R.L. (Frengi/Sifiliz) Testi: Cinsel yolla bulaşan hastalıkların taranması için önemlidir.

  6. HIV Testi: AIDS’in erken tespiti açısından kritik bir testtir.

Bu testler, evlilik sürecinin tamamlanabilmesi için yasal bir gereklilik olarak kabul edilmektedir. Tüm testlerin sonuçları incelendikten sonra, evlilik işlemleri devam edilebilir. Ancak, 50 yaş üstü kadınlar için Akdeniz anemisi taramasının yapılması gereksiz görülmektedir, çünkü bu yaş grubundaki kadınların doğum yapma olasılığı düşüktür.

Kan Uyuşmazlığı ve Önemi

Kan uyuşmazlığı, kan grubundan çok Rh faktörü ile ilgili bir durumdur. Bu, kadının Rh negatif, erkeğin Rh pozitif olduğu durumlarda ortaya çıkar. Uyuşmazlığın varlığı, evliliğe engel değildir; ancak düşük veya doğum sırasında anne ve bebeğin sağlığını korumak için önlemler alınması gereklidir.

Evlilik öncesi testlerle tespit edilen kan uyuşmazlığı, gebelik öncesinde veya gebelik sırasında alınacak önlemler sayesinde, doğum sonrası komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur. Bu durum, çiftlerin gelecekteki çocuklarının sağlığını güvence altına almak açısından son derece önemlidir.