İşteBuDoktor Logo İndir

Mide Fıtığı (Hiatus Hernisi) Kapsamlı Rehberi: Nedenleri, Belirtileri, Tanısı ve En Güncel Tedaviler

Mide Fıtığı (Hiatus Hernisi) Kapsamlı Rehberi: Nedenleri, Belirtileri, Tanısı ve En Güncel Tedaviler

Günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen ve pek çok kişinin habersizce taşıdığı bir rahatsızlık olan mide fıtığı, tıp dilinde hiatus hernisi olarak bilinir. Bu durum, midenin üst kısmının diyaframdaki hiatus adı verilen açıklıktan göğüs boşluğuna doğru kaymasıyla meydana gelir. Bu kapsamlı rehberde, mide fıtığının nedenleri, yaygın belirtileri, doğru tanısı ve güncel tedavi yaklaşımlarını tüm detaylarıyla inceleyeceğiz. Amacımız, bu rahatsızlık hakkında aklınızdaki soru işaretlerini gidermek ve size yol gösterici, güvenilir bilgiler sunmaktır.

Mide Fıtığı (Hiatus Hernisi) Nedir?

Diyafram, göğüs kafesi ile karın boşluğunu birbirinden ayıran kubbe şeklinde güçlü bir kas tabakasıdır. Yemek borusu (özofagus), diyaframdaki küçük bir açıklıktan (hiatus) geçerek mideye bağlanır. Mide fıtığı (hiatus hernisi), midenin üst kısmının bu açıklıktan yukarı, göğüs boşluğuna doğru kaymasıyla oluşur. Bu durum, genellikle reflü hastalığı (gastroözofageal reflü hastalığı - GÖRH) ile yakından ilişkilidir, çünkü mide asidinin yemek borusuna geri kaçışını kolaylaştırabilir.

Mide fıtıkları temelde iki ana tipe ayrılır:

  • Sliding (Kayar) Hiatus Hernisi: En yaygın tiptir. Midenin kardiya adı verilen üst kısmı ve yemek borusunun alt kısmı, hiatus açıklığından yukarı doğru kayar ve sonra tekrar aşağı inebilir. Bu tip, genellikle reflü semptomlarıyla ilişkilidir.
  • Paraözofageal (Yuvarlanan) Hiatus Hernisi: Daha nadir görülen ancak potansiyel olarak daha ciddi bir tiptir. Midenin bir kısmı, yemek borusunun yanından, hiatus açıklığından göğüs boşluğuna doğru yuvarlanır. Bu tipte mide sıkışması (boğulması) riski daha yüksek olabilir.

Daha fazla bilgi için Wikipedia'daki mide fıtığı sayfasına göz atabilirsiniz.

Mide Fıtığının Nedenleri ve Risk Faktörleri

Mide fıtığının kesin nedeni her zaman belli olmasa da, bir dizi faktör bu durumun gelişimine katkıda bulunabilir:

  • Yaşlanma: Diyafram kaslarının yaşla birlikte zayıflaması fıtık riskini artırır.
  • Karın İçi Basıncın Artması: Obezite, gebelik, kronik öksürük, şiddetli kusma, ağır kaldırma veya tuvalette zorlanma gibi durumlar karın içi basıncı artırarak midenin diyaframdan yukarı doğru itilmesine neden olabilir.
  • Doğumsal Faktörler: Bazı kişilerde hiatus açıklığı doğuştan daha büyük veya diyafram kasları daha zayıf olabilir.
  • Travma: Karın veya göğüs bölgesine alınan darbeler diyaframda hasara yol açabilir.
  • Genetik Yatkınlık: Aile öyküsünde mide fıtığı olan kişilerde risk daha yüksek olabilir.

Belirtileri: Mide Fıtığı Nasıl Kendini Gösterir?

Küçük mide fıtıkları genellikle hiçbir belirti göstermez ve tesadüfen başka bir durum için yapılan incelemelerde ortaya çıkar. Ancak daha büyük fıtıklar veya mide asidinin yemek borusuna kaçışını kolaylaştıran durumlar (reflü) çeşitli şikayetlere yol açabilir:

  • Mide Yanması (Heartburn): En yaygın belirtilerden biridir. Göğüs kemiğinin arkasında hissedilen yanma hissi, özellikle yemeklerden sonra veya yatarken artar.
  • Yiyeceklerin Geri Gelmesi (Regürjitasyon): Mide içeriğinin, bazen ekşi bir tatla, ağıza geri gelmesi.
  • Yutma Güçlüğü (Disfaji): Yiyeceklerin boğazdan mideye geçerken takılma hissi.
  • Göğüs Ağrısı: Kalple ilgili olmayan ancak kalp kriziyle karıştırılabilecek bir göğüs ağrısı.
  • Mide Bulantısı ve Kusma: Özellikle büyük fıtıklarda görülebilir.
  • Karın Şişkinliği ve Geğirme: Hazımsızlık hissiyle birlikte görülebilir.
  • Boğaz Ağrısı, Ses Kısıklığı ve Kronik Öksürük: Reflüye bağlı olarak ortaya çıkabilir.
  • Nefes Darlığı: Nadiren, mide fıtığı akciğerlere baskı yaparak nefes darlığına neden olabilir.

Tanı Yöntemleri: Mide Fıtığı Nasıl Teşhis Edilir?

Mide fıtığının tanısı genellikle semptomlar ve fiziksel muayene sonrası çeşitli görüntüleme ve endoskopik testlerle konulur:

  • Baryumlu Özofagus-Mide-Duodenum Grafisi (Baryum Yutma Testi): Hastaya baryum içeren bir sıvı içirilir ve bu sıvı sindirim sisteminden geçerken röntgen filmleri çekilir. Bu test, midenin diyaframdan yukarı kayıp kaymadığını gösterir.
  • Üst Gastrointestinal Endoskopi: Ucunda kamera bulunan ince, esnek bir tüp (endoskop) ağızdan yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağına ilerletilir. Bu sayede doktor, iç yapıları doğrudan görebilir, fıtığın varlığını ve boyutunu tespit edebilir.
  • Özofagus Manometrisi: Yemek borusunun kasılmalarını ve alt özofagus sfinkterinin (yemek borusu ile mide arasındaki kas) işlevini ölçen bir testtir. Reflünün nedenini araştırmada yardımcı olabilir.
  • pH Monitörizasyonu: Yemek borusundaki asit seviyesini ölçerek reflünün şiddetini ve sıklığını belirlemeye yardımcı olur.

Mide Fıtığı Tedavileri: En Güncel Yaklaşımlar

Mide fıtığı tedavisinde amaç, semptomları hafifletmek, komplikasyonları önlemek ve yaşam kalitesini artırmaktır. Tedavi yaklaşımı, fıtığın tipine, büyüklüğüne ve semptomların şiddetine göre değişiklik gösterir. Mayo Clinic'e göre, çoğu durumda yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlar yeterli olabilir.

Yaşam Tarzı ve Diyet Değişiklikleri

Hafif ve orta şiddetteki mide fıtığı semptomları için ilk basamak tedavi genellikle yaşam tarzı değişikliklerini içerir:

  • Küçük ve Sık Öğünler: Midenin aşırı dolmasını engellemek için büyük öğünler yerine günde 5-6 küçük öğün tercih edin.
  • Tetikleyici Yiyeceklerden Kaçınma: Asitli, baharatlı, yağlı yiyecekler, çikolata, nane, kafein ve alkol gibi reflüyü tetikleyebilecek gıdalardan uzak durun.
  • Yatmadan Önce Yemek Yememe: Yemekten sonra en az 2-3 saat yatmayın.
  • Kilo Kontrolü: Fazla kilolu veya obezseniz kilo vermek, karın içi basıncı azaltarak semptomları hafifletebilir.
  • Yatak Başını Yükseltme: Yatağınızın başını 15-20 cm kadar yükseltmek, gece reflü semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Sigarayı Bırakma: Sigara, alt özofagus sfinkterini gevşeterek reflüyü kötüleştirebilir.

İlaç Tedavisi

Yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmadığında veya semptomlar daha şiddetli olduğunda doktor kontrolünde ilaç tedavisi başlanabilir:

  • Antasitler: Mide asidini nötralize ederek hızlı bir rahatlama sağlar.
  • H2 Blokerleri: Mide asidi üretimini azaltır.
  • Proton Pompa İnhibitörleri (PPI'lar): En güçlü asit azaltıcı ilaçlardır ve genellikle en etkili tedavilerden biridir. Uzun süreli kullanımları doktor kontrolünde olmalıdır.

Cerrahi Tedavi

Cerrahi müdahale genellikle şu durumlarda düşünülür:

  • İlaç ve yaşam tarzı değişikliklerine rağmen semptomların devam etmesi.
  • Paraözofageal fıtık gibi komplikasyon riski taşıyan fıtık tipleri.
  • Fıtık nedeniyle ciddi kanama, yutma güçlüğü veya diğer ciddi sorunlar yaşanması.

En yaygın cerrahi yöntem laparoskopik fundoplikasyondur. Bu işlemde, midenin üst kısmı (fundus) yemek borusunun etrafına sarılarak mideye doğru sıkılaştırılır ve hiatus açıklığı daraltılır. Bu, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasını önlemeye yardımcı olur.

Mide Fıtığı ile Yaşam ve Önleyici Adımlar

Mide fıtığıyla yaşamak, doğru yönetimle mümkündür. Tedavinin yanı sıra düzenli doktor kontrolleri, diyet ve yaşam tarzı alışkanlıklarını sürdürmek önemlidir. Bu, semptomların kontrol altında tutulmasına ve olası komplikasyonların önlenmesine yardımcı olacaktır. Unutmayın ki belirtilerinizde bir değişiklik fark ederseniz veya şiddetlenirse mutlaka bir sağlık uzmanına danışmalısınız.

Sonuç

Mide fıtığı (hiatus hernisi), doğru bilgi ve yaklaşımla yönetilebilen bir durumdur. Nedenleri çeşitlilik gösterse de, bilinçli belirti takibi ve erken tanı, etkili tedavi yöntemlerine ulaşmanın anahtarıdır. Yaşam tarzı değişikliklerinden ilaç tedavisine ve gerekli durumlarda cerrahi müdahaleye kadar birçok seçenek bulunmaktadır. Bu kapsamlı rehber, mide fıtığı hakkında bilinçlenmenize yardımcı olmayı ve sağlıklı bir yaşam sürmeniz için size yol göstermeyi amaçlamaktadır. Şikayetleriniz varsa mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurarak kişiye özel bir değerlendirme ve tedavi planı oluşturmalısınız.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri