İşteBuDoktor Logo İndir

Koroner Anjiyogram Kimlere Uygulanmaz? Kontrendikasyonlar ve Önlemler

Koroner Anjiyogram Kimlere Uygulanmaz? Kontrendikasyonlar ve Önlemler

Kalp sağlığı, modern tıp için her zaman öncelikli bir alan olmuştur. Özellikle kalp damar hastalıklarının teşhisinde kritik bir rol oynayan koroner anjiyogram, uzman doktorlar için vazgeçilmez bir araçtır. Ancak bu tanısal prosedür, her hastaya sorunsuz bir şekilde uygulanamaz. Bazı durumlarda, koroner anjiyo yapılması ciddi riskler taşıyabilir veya hatta kesinlikle önerilmeyebilir. Bu gibi durumlara kontrendikasyonlar adı verilir. Peki, koroner anjiyogram kimlere uygulanmaz ve bu durumlar için hangi önlemler alınmalıdır? Bu makale, anjiyografi öncesinde dikkat edilmesi gereken önemli noktaları, mutlak ve rölatif kontrendikasyonları derinlemesine inceleyerek okuyuculara kapsamlı bir rehber sunmaktadır.

Koroner Anjiyogram Nedir ve Neden Yapılır?

Koroner anjiyogram, kalbi besleyen atardamarlar olan koroner arterlerin daralma veya tıkanıklıklarını görüntülemek için kullanılan invaziv bir tanı yöntemidir. Kol veya kasıktaki bir damardan ince, esnek bir kateterin ilerletilerek kalbe ulaştırılması ve kontrast madde verilerek damarların röntgen altında görüntülenmesi esasına dayanır. Genellikle göğüs ağrısı (anjina), kalp krizi şüphesi, kalp yetmezliği veya diğer kalp rahatsızlıklarının nedenini belirlemek için yapılır. Ancak her tıbbi prosedürde olduğu gibi, koroner anjiyogramın da uygulanmaması gereken belirli durumlar bulunmaktadır. Koroner anjiyografi hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Mutlak Kontrendikasyonlar: Anjiyogramın Kesinlikle Yapılmaması Gereken Durumlar

Mutlak kontrendikasyonlar, bir prosedürün risklerinin potansiyel faydalarından çok daha ağır bastığı ve bu nedenle kesinlikle yapılmaması gerektiği durumları ifade eder. Koroner anjiyogram için başlıca mutlak kontrendikasyonlar şunlardır:

Ciddi ve Kontrol Altına Alınamayan Kanama Bozuklukları

Ciddi pıhtılaşma bozuklukları veya aktif, kontrol altına alınamayan kanaması olan hastalarda anjiyografi, kateterizasyon bölgesinde veya vücudun başka bir yerinde hayati tehlike arz eden kanamalara yol açabilir. Bu durum, özellikle antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaç kullanan veya trombosit sayısı çok düşük olan hastalar için geçerlidir.

Ciddi Böbrek Yetmezliği (Son Evre Böbrek Hastalığı)

Anjiyografi sırasında kullanılan kontrast madde, böbrekler yoluyla vücuttan atılır. Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrast madde böbreklerde daha fazla hasara yol açabilir (kontrast nefropatisi) veya zaten zayıflamış olan böbrek fonksiyonunu daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle, diyaliz bağımlısı olmayan ileri evre böbrek yetmezliği hastalarında riskler çok dikkatli değerlendirilmelidir.

Kontrol Altına Alınamayan Ciddi Enfeksiyonlar

Vücutta aktif ve kontrol altına alınamamış ciddi bir enfeksiyon varlığında (örneğin sepsiz), kateterin damara girişi enfeksiyonun yayılmasına veya kateterin geçtiği damarlarda enfeksiyon oluşmasına neden olabilir.

Ciddi Kontrast Madde Alerjisi Öyküsü

Daha önce kontrast maddeye karşı anafilaksi gibi yaşamı tehdit eden ciddi bir alerjik reaksiyon geçiren hastalarda, risk genellikle çok yüksek kabul edilir. Bu tür durumlarda alternatif tanı yöntemleri değerlendirilir.

Rölatif Kontrendikasyonlar: Risklerin Dikkatlice Değerlendirilmesi Gereken Durumlar

Rölatif kontrendikasyonlar, prosedürün uygulanabileceği ancak potansiyel risklerin faydalara karşı çok dikkatli bir şekilde tartılması ve özel önlemler alınması gereken durumları ifade eder. Bu durumlar şunları içerebilir:

İyi Kontrol Edilemeyen Hipertansiyon

Aşırı yüksek ve kontrol altına alınamayan kan basıncı, anjiyografi sırasında komplikasyon riskini artırabilir, özellikle kanama ve inme riski. Prosedür öncesinde kan basıncının stabilize edilmesi önemlidir.

Orta Dereceli Böbrek Yetmezliği ve Diyabet

Diyabetli hastalar, kontrast nefropatisi riskine daha yatkındır. Orta dereceli böbrek yetmezliği olan diyabetik hastalarda, kontrast madde kullanımının faydaları ve potansiyel böbrek hasarı riski dengelenmelidir. Gerekirse önceden böbrekleri koruyucu tedaviler uygulanır.

Akut İnme veya Geçici İskemik Atak (GİA)

Yakın zamanda inme veya GİA geçirmiş hastalarda anjiyografi, kan pıhtılaşma dinamiklerini etkileyerek yeni bir serebrovasküler olay riskini artırabilir. Bu tür durumlarda prosedürün ertelenmesi veya özel önlemler alınması gerekebilir.

Kontrol Altına Alınamayan Kalp Yetmezliği veya Akut Akciğer Ödemi

Kalp fonksiyonları aşırı derecede bozulmuş ve akut pulmoner ödem gibi durumları olan hastalarda, anjiyografi sırasında kalp üzerinde ek yük oluşturmak riskli olabilir. Bu durumların stabilize edilmesi, genellikle anjiyogramdan önce tercih edilir.

Gebelik

Hamilelik, özellikle ilk trimesterde, bebeğin radyasyona maruz kalma riski nedeniyle rölatif bir kontrendikasyondur. Acil durumlar dışında anjiyografiden kaçınılmalı veya radyasyon maruziyetini minimize etmek için özel önlemler alınmalıdır.

Hasta Kooperasyonu ve Anksiyete

Prosedür sırasında hareketsiz kalmakta zorlanan, aşırı ajite veya kooperasyon kurulamayan hastalarda anjiyogramın güvenli bir şekilde yapılması zorlaşabilir. Bu durumda sedasyon veya alternatif yöntemler değerlendirilebilir.

Anjiyogram Öncesi Alınması Gereken Önemli Önlemler

Anjiyogram öncesinde hastanın detaylı bir değerlendirmeden geçirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşır:

Detaylı Hasta Değerlendirmesi ve Öykü Alımı

Hastanın tıbbi geçmişi, alerjileri, mevcut hastalıkları (diyabet, böbrek hastalığı vb.) ve kullandığı tüm ilaçlar (özellikle kan sulandırıcılar) kapsamlı bir şekilde sorgulanmalıdır.

Böbrek Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi

Kan testleri ile böbrek fonksiyonları (kreatinin ve GFR) değerlendirilmeli, riskli hastalarda hidrasyon gibi böbrek koruyucu önlemler alınmalıdır. Türk Kardiyoloji Derneği gibi kurumlar bu konuda önemli rehberler sunmaktadır. Daha fazla bilgi için Türk Kardiyoloji Derneği'nin yayınlarını inceleyebilirsiniz.

İlaç Yönetimi

Kan sulandırıcı (antikoagülan ve antiplatelet) ilaçlar, prosedürden önce doktorun talimatına göre ayarlanmalı veya geçici olarak kesilmelidir. Diyabet hastalarında metformin gibi bazı ilaçlar, kontrast madde ile etkileşime girebileceğinden geçici olarak bırakılması gerekebilir.

Alerji Yönetimi

Kontrast maddeye karşı hafif alerjik reaksiyon öyküsü olan hastalara, prosedür öncesinde antialerjik ilaçlar (antihistaminikler, kortikosteroidler) verilebilir.

Hasta Bilgilendirmesi ve Onamı

Hastalar, prosedürün faydaları, riskleri ve olası komplikasyonları hakkında eksiksiz bilgilendirilmeli ve bilinçli onamları alınmalıdır.

Sonuç

Koroner anjiyogram, kalp damar hastalıklarının teşhisinde modern tıbbın en değerli araçlarından biridir. Ancak her hastanın durumu bireysel olarak değerlendirilmeli ve anjiyogramın potansiyel riskleri ile beklenen faydaları dikkatle dengelenmelidir. Özellikle mutlak ve rölatif kontrendikasyonlar taşıyan hastalarda, prosedür öncesi kapsamlı bir değerlendirme ve uygun önlemler alınması, hasta güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. Uzman bir kardiyolog tarafından yapılan detaylı değerlendirme, koroner anjiyogram kimlere uygulanmaz sorusunun cevabını belirlemede anahtar rol oynar ve doğru tanı ile tedaviye giden yolu açar.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri