İşteBuDoktor Logo İndir

Konjenital Diyafram Hernisi (KDH) Cerrahisi: Yenidoğan Bebeğin Yaşam Şansı ve Yoğun Bakım

Konjenital Diyafram Hernisi (KDH) Cerrahisi: Yenidoğan Bebeğin Yaşam Şansı ve Yoğun Bakım

Yeni doğan bir bebek için ilk nefes, aynı zamanda yeni bir hayatın başlangıcıdır. Ancak bazı bebekler, bu kritik başlangıçta nadir ve ciddi bir durum olan Konjenital Diyafram Hernisi (KDH) ile dünyaya gelir. Bu durum, diyaframda bir açıklık olması nedeniyle karın içi organların göğüs boşluğuna kayması anlamına gelir ve yenidoğan bebeğin akciğer gelişimini olumsuz etkiler. KDH cerrahisi, bu hassas durumdaki bebekler için hayati bir müdahaledir. Bu makalede, KDH’nin ne olduğunu, ameliyat sürecini, kritik yenidoğan yoğun bakım sürecini ve bu zorlu yolculukta yaşam şansını etkileyen faktörleri detaylı bir şekilde ele alacağız. Amacımız, hem tıbbi bilgiyi anlaşılır kılmak hem de ailelere umut ve rehberlik sunmaktır.

Konjenital Diyafram Hernisi (KDH) Nedir ve Neden Önemlidir?

Konjenital Diyafram Hernisi (KDH), bebek anne karnındayken diyafram adı verilen, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran kas tabakasının tam olarak kapanmaması sonucu ortaya çıkan bir gelişimsel bozukluktur. Bu açıklık nedeniyle, karın içinde olması gereken bağırsaklar, mide, karaciğer gibi organlar göğüs boşluğuna geçer. Bu durum, gelişmekte olan akciğerlere baskı yaparak onların yeterince büyümesini engeller ve akciğer damarlarında yüksek basınca yol açar. Bu da yenidoğan bebekte ciddi solunum sıkıntılarına neden olur.

KDH Tipleri ve Sıklığı

KDH genellikle tek taraflı olup, en sık sol tarafta görülür. Sağ taraflı KDH daha nadirdir ve daha ciddi seyredebilir. Bu durum, her 2.000 ila 4.000 canlı doğumda bir görülen, nispeten nadir ancak hayati risk taşıyan bir anomalidir.

Tanı Süreci: Ne Zaman ve Nasıl Fark Edilir?

KDH tanısı, genellikle gebeliğin ikinci trimesterinde (18-24. haftalar) yapılan detaylı ultrason muayenelerinde konulabilir. Akciğerlerin gelişimini ve karın organlarının göğüs boşluğuna geçişini gözlemlemek mümkündür. Bazı durumlarda ise tanı, doğumdan sonra bebeğin nefes almakta zorlanması, morarma veya karın bölgesinin içeri çökük, göğüs bölgesinin ise şişkin görünmesi gibi belirtilerle konulur.

Doğum Sonrası Belirtiler

  • Şiddetli solunum sıkıntısı
  • Morarma (siyanoz)
  • Hızlı nefes alıp verme (takipne)
  • Kalp atış hızının artması (taşikardi)
  • Karında çöküklük, göğüste şişkinlik

Erken tanı, doğumun planlanması ve uygun bir merkeze yönlendirme açısından kritik öneme sahiptir.

KDH Cerrahisi: Ameliyat Süreci ve Amaçları

KDH tedavisinin temelini cerrahi müdahale oluşturur. Ancak ameliyat, bebeğin stabil hale getirilmesinden sonra yapılır. Doğum sonrası ilk saatler ve günler, bebeğin akciğerlerinin ve kalbinin stabilizasyonu için kritik öneme sahiptir.

Ameliyat Öncesi Stabilizasyon

Ameliyat öncesinde bebeğe genellikle entübasyon yapılır ve solunum cihazına bağlanır. Akciğerlerdeki yüksek kan basıncını (pulmoner hipertansiyon) düşürmek ve akciğer fonksiyonlarını iyileştirmek için özel ilaçlar ve tedaviler uygulanır. Bu süreçte EKMO (Ekstrakorporeal Membran Oksijenizasyonu) gibi yaşam destek sistemlerine ihtiyaç duyulabilir. EKMO, bebeğin kanını vücut dışına alıp oksijenlendiren ve karbondioksiti uzaklaştıran bir cihazdır; bu sayede akciğerler dinlenebilir.

Cerrahi Müdahale

Ameliyatın amacı, göğüs boşluğuna kaymış karın organlarını yerine yerleştirmek ve diyaframdaki deliği kapatmaktır. Bu işlem genellikle karın duvarından yapılan bir kesi ile gerçekleştirilir. Diyaframdaki açıklık, basit dikişlerle veya sentetik bir yama kullanılarak kapatılır. Ameliyat sonrası dönem, bebeğin yoğun bakımda geçireceği uzun ve zorlu bir süreci başlatır.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde (YYBÜ) Tedavi ve Bakım

KDH cerrahisi geçiren bir yenidoğan bebek için en az ameliyat kadar önemli olan süreç, ameliyat sonrası yoğun bakımdır. Bu dönem, bebeğin akciğerlerinin iyileşmesi, pulmoner hipertansiyonun kontrol altına alınması ve genel durumunun stabilizasyonu için hayati öneme sahiptir.

Solunum Desteği ve İzlem

Bebeğin solunum cihazına bağlı kalma süresi, akciğerlerinin gelişimine ve solunum fonksiyonlarına bağlıdır. Bu süreçte sürekli olarak kan gazları, oksijen saturasyonu ve solunum parametreleri izlenir. Pulmoner hipertansiyonu kontrol altında tutmak için özel tedaviler uygulanır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi gibi uzman kurumlar, bu süreçte ileri düzeyde YYBÜ desteği sunar.

Beslenme ve Diğer Destekler

Ameliyat sonrası dönemde bebeklerin beslenmesi damar yoluyla başlar ve sindirim sistemi hazır olduğunda anne sütü veya özel mamalarla ağızdan beslenmeye geçilir. Ağrı kontrolü, enfeksiyonlardan korunma ve diğer organ sistemlerinin (kalp, böbrekler) desteklenmesi de yoğun bakım sürecinin önemli parçalarıdır.

Yaşam Şansı ve Uzun Dönem Beklentiler

KDH, yenidoğan döneminde yüksek ölüm oranına sahip ciddi bir durum olsa da, modern tıbbi ve cerrahi gelişmeler sayesinde yaşam şansı önemli ölçüde artmıştır. KDH’li bebeklerin yaşam şansı, birçok faktöre bağlıdır:

  • Herninin Boyutu ve Tipi: Diyaframdaki açıklığın büyüklüğü ve hangi organların göğüs boşluğuna geçtiği.
  • Akciğer Hipoplazisinin Derecesi: Akciğerlerin ne kadar gelişmediği.
  • Pulmoner Hipertansiyonun Şiddeti: Akciğer damarlarındaki yüksek basıncın derecesi.
  • Diğer Anomalilerin Varlığı: Kalp anomalileri gibi ek sorunların olup olmaması.
  • Merkezin Deneyimi: Tedavinin yapıldığı hastanenin ve ekibin tecrübesi.
  • Doğum Öncesi Tanı ve Planlama: Erken tanı ve doğumun uygun bir merkezde planlanması.

Genel olarak, KDH’li bebeklerin %70-80’i hayatta kalabilmektedir. Ancak hayatta kalan bebeklerde uzun dönemde bazı sorunlar ortaya çıkabilir:

  • Kronik akciğer hastalığı ve solunum sorunları
  • Reflü (mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması)
  • Beslenme güçlükleri ve büyüme geriliği
  • İşitme kaybı
  • Nörogelişimsel gecikmeler

Bu nedenle, KDH cerrahisi geçiren bebeklerin taburculuk sonrası da düzenli olarak bir çocuk cerrahı, çocuk göğüs hastalıkları uzmanı, diyetisyen ve fizyoterapist tarafından takip edilmesi büyük önem taşır.

Sonuç

Konjenital Diyafram Hernisi (KDH) cerrahisi ve sonrasındaki yoğun bakım süreci, yenidoğan bir bebek için verilen zorlu bir yaşam mücadelesidir. Bu mücadelede erken tanı, deneyimli bir tıbbi ekip, ileri teknoloji yenidoğan yoğun bakım imkanları ve ailenin güçlü desteği hayati öneme sahiptir. Her KDH vakası kendine özgü zorluklar barındırsa da, modern tıbbın sunduğu olanaklar sayesinde bu bebeklerin yaşam şansı ve geleceğe dair umutları her geçen gün artmaktadır. Unutulmamalıdır ki, bu özel bebekler ve aileleri için sabır, umut ve multidisipliner bir yaklaşım en büyük destektir.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri