İşteBuDoktor Logo İndir

Keratokonus Tedavisinde Kornea Nakli Ne Zaman Gerekli Hale Gelir?

Keratokonus Tedavisinde Kornea Nakli Ne Zaman Gerekli Hale Gelir?

Keratokonus, gözün saydam tabakası olan korneanın giderek incelmesi ve öne doğru koni şeklinde bombeleşmesiyle karakterize ilerleyici bir göz hastalığıdır. Genellikle ergenlik döneminde veya 20'li yaşların başında ortaya çıkar ve görme kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Başlangıçta gözlük veya özel kontakt lenslerle düzeltilebilen bu durum, ilerledikçe daha karmaşık tedavi yöntemleri gerektirebilir. Peki, Keratokonus tedavisinde kornea nakli ne zaman gerekli hale gelir? Bu sorunun cevabı, hastalığın evresi, görme keskinliği ve uygulanan diğer tedavilere verilen yanıt gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Uzmanlar, keratokonusun ilerlemesinin durdurulamadığı veya görmenin kabul edilemez seviyelere düştüğü durumlarda kornea naklini son çare olarak değerlendirirler.

Keratokonus Nedir ve Neden Önemlidir?

Korneanın normalde küresel bir yapıya sahip olması gerekirken, Keratokonus durumunda bu yapı incelir ve konik bir şekil alır. Bu durum, göze giren ışınların doğru şekilde odaklanamamasına yol açarak bulanık görme, çift görme, ışığa karşı hassasiyet ve gece görmede zorluk gibi şikayetlere neden olur. Hastalık genellikle iki gözü de etkiler ancak bir gözde daha şiddetli olabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatarak veya durdurarak görme kaybını en aza indirmek açısından büyük önem taşır. Daha fazla bilgi için Wikipedia'daki Keratokonus maddesini inceleyebilirsiniz.

Keratokonus Tedavisinde İlk Adımlar

Hastalığın erken evrelerinde, kornea nakline gerek kalmadan çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir:

Gözlük ve Özel Kontakt Lensler

Hastalığın başlangıç evrelerinde ortaya çıkan miyopi ve astigmatizma, gözlüklerle veya özel kontakt lenslerle düzeltilebilir. Gaz geçirgen sert kontakt lensler (RGP) veya hibrid lensler, korneanın düzensiz yüzeyini düzelterek daha iyi bir görme sağlar.

Korneal Cross-linking (Çapraz Bağlama) Tedavisi

Bu yöntem, korneanın yapısını güçlendirerek hastalığın ilerlemesini durdurmayı amaçlar. Riboflavin (B2 vitamini) damlatılan korneaya ultraviyole (UVA) ışınları uygulanarak korneal kollajen lifleri arasında yeni çapraz bağlar oluşturulur. Cross-linking, genellikle hastalığın henüz çok ilerlemediği, kornea kalınlığının yeterli olduğu durumlarda etkili bir tedavidir.

Kornea Nakli Ne Zaman Gündeme Gelir?

Yukarıda belirtilen tedavi yöntemlerine rağmen hastalığın ilerlemesi veya mevcut tedavilerin yetersiz kalması durumunda kornea nakli (keratoplasti) gündeme gelir. Keratokonus tedavisinde kornea nakli gerekliliğini tetikleyen başlıca durumlar şunlardır:

Hastalığın İlerlemiş Evresi

Keratokonus, cross-linking tedavisine rağmen ilerlemeye devam edebilir veya teşhis edildiğinde zaten ileri bir evrede olabilir. Korneanın aşırı derecede incelmesi, keskinleşmesi ve saydamlığını yitirmesi durumunda diğer tedaviler sonuç vermez. Ayrıca, korneal hidrops gibi akut komplikasyonlar da nakli zorunlu kılabilir.

Görme Keskinliğinde Ciddi Azalma

Gözlük veya özel kontakt lenslerle bile düzeltilemeyen, günlük yaşamı olumsuz etkileyen ciddi görme kaybı yaşanıyorsa, kornea nakli bir seçenek haline gelir. Okuma, araba kullanma veya profesyonel aktiviteler gibi temel işlevlerin yerine getirilememesi, nakil kararını hızlandırabilir.

Diğer Tedavi Yöntemlerinin Yetersiz Kalması

Korneal cross-linking, Intacs (kornea içi halka) veya topografik lazer gibi ek tedavi yöntemleri uygulanmasına rağmen hastalığın ilerlemesinin durdurulamaması veya görme kalitesinin artırılamaması durumunda, göz doktorları kornea naklini değerlendirmeye alırlar.

Kornea Üzerinde Oluşan Yaralar ve Bulanıklıklar

İleri evre keratokonusta, kornea üzerinde kalıcı izler (skarlaşma) veya opaklıklar oluşabilir. Bu izler, ışığın göze düzgün bir şekilde girmesini engelleyerek görmeyi daha da bozar. Kontakt lens intoleransı veya korneal hidrops sonrası oluşan kalıcı bulanıklıklar da nakil için bir gerekçe olabilir.

Kornea Nakli Türleri

Günümüzde Keratokonus için iki ana kornea nakli türü uygulanmaktadır:

Penetran Keratoplasti (PKP)

Tam kat kornea nakli olarak da bilinen PKP, hastalıklı korneanın tamamının cerrahi olarak çıkarılıp yerine sağlıklı bir donör korneasının dikilmesi işlemidir. Genellikle korneanın tüm katmanlarının etkilendiği, ileri evre ve komplikasyonlu Keratokonus vakalarında tercih edilir.

Derin Ön Lameller Keratoplasti (DALK)

DALK, korneanın sadece ön katmanlarının (epitel, Bowman tabakası, stroma) çıkarılıp yerine sağlıklı donör korneasının aynı katmanlarının dikildiği kısmi bir nakil işlemidir. Bu yöntemde, hastanın en iç tabakası olan endotel tabakası korunur. DALK, endotel tabakası sağlıklı olan Keratokonus hastalarında tercih edilir ve tam kat nakle göre doku reddi riskinin daha düşük olması gibi avantajlar sunar. Kornea nakli hakkında detaylı bilgiye T.C. Sağlık Bakanlığı'nın organ nakli sayfasından veya benzeri güvenilir sağlık kaynaklarından ulaşabilirsiniz.

Sonuç olarak, Keratokonus tedavisinde kornea nakli, genellikle diğer tedavi seçeneklerinin yetersiz kaldığı, hastalığın ileri evrelerinde ciddi görme kaybı yaşayan hastalar için son fakat oldukça etkili bir çözümdür. Erken tanı ve düzenli takip, hastalığın seyrini yönetmek ve potansiyel olarak nakil ihtiyacını geciktirmek veya önlemek açısından kritik öneme sahiptir.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri