İşteBuDoktor Logo İndir

DEHB Mitleri ve Gerçekleri: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Hakkında Bilmeniz Gerekenler

DEHB Mitleri ve Gerçekleri: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Günümüzde hakkında en çok yanlış anlama ve önyargı bulunan nörogelişimsel bozukluklardan biri şüphesiz Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, kısaca **DEHB**'dir. Pek çok kişi için sadece hareketli veya dikkatsiz çocuklarla ilişkilendirilen bu durum, aslında çok daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Toplumda dolaşan sayısız **mitler** ve yanlış bilgiler, hem DEHB'li bireylerin hem de ailelerinin doğru desteğe ulaşmasını zorlaştırabiliyor. Bu makalede, **DEHB** hakkındaki yaygın **mitleri** çürüterek, bilimsel verilerle desteklenmiş **gerçekleri** ortaya koymayı ve bu önemli durum hakkında farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Gelin, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nu yakından tanıyalım.

DEHB Nedir? Kısa Bir Bakış

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, bireyin davranışlarını, dikkatini ve dürtüselliğini etkileyen, beyin yapısındaki ve işleyişindeki farklılıklardan kaynaklanan nörogelişimsel bir durumdur. Genellikle çocukluk çağında belirtilerini gösterir ve birçok kişide yetişkinlik dönemine kadar devam eder. DEHB'nin üç ana belirti alanı vardır:

  • Dikkat Eksikliği: Görevlere odaklanmada zorluk, detayları gözden kaçırma, eşyaları kaybetme, konuşmaları dinlemede güçlük.
  • Hiperaktivite: Aşırı hareketlilik, yerinde duramama, sürekli kıpır kıpır olma, fazla konuşma.
  • Dürtüsellik: Sonuçlarını düşünmeden hareket etme, sırasını bekleyememe, başkalarının sözünü kesme.

Bu belirtiler her DEHB'li bireyde aynı yoğunlukta veya şekilde görülmeyebilir. Bazıları daha çok dikkat eksikliği yaşarken, bazıları hiperaktivite ve dürtüsellik ile öne çıkabilir.

DEHB Hakkındaki Yaygın Mitler ve Gerçekler

DEHB etrafında dönen yanlış bilgiler, hem tanı sürecini geciktirmekte hem de doğru tedaviyi engellemektedir. İşte en yaygın mitler ve onların gerçekleri:

Mit 1: DEHB Bir Bahanedir / Çocukluktan Geçen Bir Durumdur.

Gerçek: DEHB, genetik faktörler, beyin kimyasallarındaki dengesizlikler ve beyin yapısındaki farklılıklarla ilişkili, bilimsel olarak tanınmış gerçek bir nörogelişimsel bozukluktur. Bu, bireyin 'istemediği' için değil, beyninin farklı çalıştığı için yaşadığı bir durumdur. Ayrıca, DEHB, çocuklukta başlayıp yetişkinlikte devam edebilen kronik bir durumdur. Yaklaşık olarak çocuklukta DEHB tanısı alanların %60'ı yetişkinlikte de belirtileri deneyimlemeye devam eder.

Mit 2: DEHB Sadece Erkek Çocuklarda Görülür.

Gerçek: Bu yaygın bir yanlış anlamadır. DEHB, kız çocuklarında da en az erkek çocuklar kadar görülebilir, ancak belirtileri farklılık gösterebilir. Kız çocukları genellikle daha az hiperaktif ve dürtüsel olabilir; bunun yerine dikkat eksikliği, hayal kurma, içe kapanıklık, kaygı veya depresyon gibi belirtilerle kendilerini gösterebilirler. Bu durum, kız çocuklarında DEHB'nin sıklıkla gözden kaçmasına ve tanı konulmasında gecikmelere yol açabilir. Wikipedia'da Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Mit 3: DEHB Olan Kişiler Odaklanamaz.

Gerçek: DEHB'li bireylerin odaklanma sorunu, aslında 'ilgi duydukları' ve 'ilgi duymadıkları' konular arasında büyük farklılıklar gösterir. İlgi çekici buldukları bir konuya aşırı derecede odaklanabilirler, bu duruma 'hiperfokus' denir. Esas sorun, sıkıcı veya zorlayıcı buldukları görevlere dikkatlerini sürdürmekte veya geçiş yapmakta yaşadıkları güçlüktür. Bu, genel bir odaklanamama durumundan ziyade, dikkat regülasyonunda bir problemdir.

Mit 4: DEHB Temiz Hava ve Disiplinle Düzelir.

Gerçek: DEHB, tıbbi bir durumdur ve sadece yaşam tarzı değişiklikleri veya daha fazla disiplinle 'düzelmez'. Elbette, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku gibi yaşam tarzı faktörleri DEHB belirtilerini yönetmeye yardımcı olabilir; ancak bunlar tek başına bir tedavi değildir. Profesyonel yardım almadan, yani ilaç tedavisi ve/veya terapi gibi bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerle desteklenmeden, DEHB belirtilerinin yönetimi çok zorlayıcı olabilir.

Mit 5: DEHB İlaçları Bağımlılık Yapar ve Tehlikelidir.

Gerçek: Uygun dozlarda ve doktor gözetiminde kullanıldığında, DEHB ilaçları (stimülanlar ve non-stimülanlar) genellikle güvenlidir ve bağımlılık riski düşüktür. Bu ilaçlar, beyindeki dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin dengesini düzenleyerek belirtilerin hafiflemesine yardımcı olur. Aksine, tedavi edilmeyen DEHB'nin yaratabileceği zorluklar (madde kötüye kullanımı, akademik başarısızlık, ilişki sorunları gibi) çok daha büyük riskler taşıyabilir. İlaç kullanım kararı mutlaka bir uzman hekim tarafından değerlendirilmelidir. Türkiye Psikiyatri Derneği'nin DEHB hakkındaki bilgilendirme sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Mit 6: DEHB Zeka Geriliği Demektir.

Gerçek: DEHB ile zeka arasında doğrudan bir ilişki yoktur. DEHB, kişinin zeka seviyesini etkilemez. DEHB'li bireylerin ortalama veya ortalamanın üzerinde zeka seviyelerine sahip olduğu sıkça görülür. Ancak, DEHB'nin dikkat, odaklanma ve organizasyon üzerindeki etkileri, akademik performansı olumsuz etkileyebilir. Bu durum, yanlışlıkla düşük zeka olarak algılanmasına yol açabilir; oysa sorun, bilginin işlenmesi veya sunulmasında değil, öğrenme sürecine odaklanmada yatmaktadır.

DEHB Tanısı ve Tedavisi

DEHB tanısı, bir çocuk veya ergen psikiyatrisi uzmanı ya da yetişkin psikiyatrisi uzmanı tarafından konulmalıdır. Tanı süreci genellikle detaylı bir klinik değerlendirme, ebeveyn ve öğretmen raporları, gözlemler ve standart testleri içerir. DEHB'nin tedavisi genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir:

  • İlaç Tedavisi: Belirtilerin şiddetini azaltmada oldukça etkilidir.
  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): DEHB ile ilişkili davranışsal sorunları yönetmek, organizasyon becerilerini geliştirmek ve dürtü kontrolünü sağlamak için kullanılır.
  • Eğitimsel ve Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Okulda veya iş yerinde yapılandırma, zaman yönetimi stratejileri, düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite gibi destekleyici yaklaşımlar önemlidir.

Yetişkinlerde DEHB: Gözden Kaçan Bir Gerçek

DEHB'nin sadece çocukluk çağına ait bir durum olduğu inancı, yetişkinlerdeki tanısını ve tedavisini zorlaştırmıştır. Oysa birçok yetişkin, çocukluklarından itibaren DEHB belirtilerini taşımış ancak tanı alamamıştır. Yetişkinlerde DEHB belirtileri farklı şekillerde ortaya çıkabilir:

  • Kronik düzensizlik ve dağınıklık
  • Zaman yönetimi zorlukları, sürekli geç kalma
  • İş yerinde veya kariyerde istikrarsızlık
  • Duygu regülasyonunda zorluklar, ani ruh hali değişimleri
  • İlişkilerde sorunlar, dürtüsel kararlar
  • Sık sık unutkanlık, görevleri tamamlamada güçlük

Yetişkinlikte doğru tanı almak ve tedaviye başlamak, yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir ve bireylerin potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmelerine olanak tanır.

Sonuç:

DEHB, halk arasında yanlış anlaşılan, ancak doğru bilgi ve yaklaşımlarla yönetilebilen bir nörogelişimsel bozukluktur. Bu makalede, **DEHB** hakkındaki yaygın **mitleri** ele alarak, bilimsel **gerçekleri** sunmaya çalıştık. Unutulmamalıdır ki, DEHB'li bireylerin yaşadığı zorluklar kişisel bir eksiklikten değil, beynin farklı bir işleyiş biçiminden kaynaklanır. Toplum olarak bu durumu anlamak, önyargıları yıkmak ve DEHB'li bireylere destek olmak hepimizin görevidir. Eğer kendinizde veya çevrenizdeki birinde DEHB belirtileri gözlemliyorsanız, doğru tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin. Unutmayın, bilgi güçtür ve DEHB'li bireylerin hayatlarını tam anlamıyla yaşamaları için doğru bilgiye erişim kritik öneme sahiptir.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri