İşteBuDoktor Logo İndir

Prolaktinoma Nedir? Belirtileri, Tanı ve İlaçla Tedavi Seçenekleri

Prolaktinoma Nedir? Belirtileri, Tanı ve İlaçla Tedavi Seçenekleri

Hipofiz bezinden aşırı prolaktin hormonu salgılanmasına yol açan iyi huylu bir tümör olan prolaktinoma, vücutta çeşitli hormonal dengesizliklere neden olabilir. Bu durumun hem kadınlarda hem de erkeklerde farklı belirtileri ortaya çıkabilir ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Erken tanı ve uygun ilaçla tedavi seçenekleri sayesinde prolaktinomanın etkileri büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Peki, prolaktinoma tam olarak nedir, hangi belirtilerle kendini gösterir ve tedavi süreçleri nasıl işler?

Prolaktinoma Nedir?

Prolaktinoma, beyinde yer alan ve birçok hormonun üretimini kontrol eden küçük bir bez olan hipofiz bezinde gelişen, genellikle iyi huylu (kanserli olmayan) bir tümördür. Bu tümör, vücuttaki süt üretiminden sorumlu olan prolaktin hormonunun aşırı miktarda salgılanmasına neden olur. Aşırı prolaktin seviyeleri (hiperprolaktinemi), kadınlarda adet düzensizlikleri, kısırlık ve göğüslerden süt gelmesi gibi sorunlara yol açarken, erkeklerde cinsel işlev bozuklukları, libido kaybı ve meme büyümesi gibi semptomlara neden olabilir. Prolaktinomalar boyutlarına göre mikroprolaktinoma (10 mm'den küçük) ve makroprolaktinoma (10 mm'den büyük) olarak sınıflandırılırlar. Genellikle küçük boyutlu olsalar da, büyük tümörler çevresindeki sinirlere baskı yaparak görme sorunlarına da yol açabilirler.

Prolaktinoma Belirtileri Nelerdir?

Prolaktinoma belirtileri, tümörün boyutuna, cinsiyete ve kişinin genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir. Prolaktin hormonunun temel görevlerinden biri emzirme döneminde süt üretimini sağlamak olduğundan, prolaktinoma durumunda bu hormonun fazlalığı çeşitli semptomlara yol açar.

Kadınlarda Görülen Belirtiler:

  • Adet Düzensizlikleri: Adet döngüsünün tamamen durması (amenore) veya düzensizleşmesi.
  • Galaktore: Emzirme dönemi dışında göğüslerden süt gelmesi.
  • Kısırlık: Yumurtlama bozukluklarına bağlı olarak hamile kalmada zorluk.
  • Libido (cinsel istek) kaybı.
  • Vajinal kuruluk ve cinsel ilişki sırasında ağrı.
  • Kemik yoğunluğunda azalma (osteopeni/osteoporoz) riski.

Erkeklerde Görülen Belirtiler:

  • Libido Kaybı ve Erektil Disfonksiyon: Cinsel istekte azalma ve sertleşme sorunları.
  • Kısırlık: Sperm üretiminde azalma.
  • Jinekomasti: Meme dokusunda büyüme.
  • Nadir durumlarda galaktore (göğüslerden süt gelmesi).
  • Vücut kıllarında azalma.
  • Kas kütlesinde azalma.

Hem Kadınlarda Hem de Erkeklerde Görülen Diğer Belirtiler (Özellikle Büyük Tümörlerde):

  • Baş ağrıları (özellikle makroprolaktinomalarda).
  • Görme bozuklukları (çift görme, periferik görme kaybı gibi, tümörün optik sinirlere baskı yapması nedeniyle).
  • Bulantı ve kusma.

Prolaktinoma Tanısı Nasıl Konulur?

Prolaktinoma tanısı, genellikle belirtilerin değerlendirilmesi, kan testleri ve görüntüleme yöntemlerinin birleşimiyle konulur. Erken tanı, tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir.

Kan Testleri:

  • Prolaktin Seviyesi Ölçümü: Kanda prolaktin hormonunun yüksek seviyelerde olması, prolaktinoma için en önemli göstergedir. Kan örneği genellikle sabah saatlerinde ve stresten uzak bir ortamda alınır.
  • Diğer hipofiz hormonlarının (tiroid, kortizol, büyüme hormonu vb.) seviyeleri de ölçülerek hipofiz bezinin genel fonksiyonu değerlendirilir.

Görüntüleme Yöntemleri:

  • Hipofiz MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme): Prolaktinoma tanısında en önemli görüntüleme yöntemidir. Hipofiz bezindeki tümörün varlığını, boyutunu ve konumunu kesin olarak belirlemeye yardımcı olur.

Diğer Testler:

  • Görme Alanı Testi: Büyük tümörlerin optik sinirlere baskı yapıp yapmadığını kontrol etmek için yapılır.

Tanı süreci hakkında daha detaylı bilgi için Wikipedia Prolaktinoma sayfası gibi güvenilir kaynaklara başvurulabilir.

İlaçla Tedavi Seçenekleri

Prolaktinoma tedavisinde ilk ve genellikle en etkili seçenek, ilaç tedavisidir. Dopamin agonistleri adı verilen ilaçlar, prolaktin salgılanmasını baskılayarak tümör boyutunu küçültür ve prolaktin seviyelerini normalleştirir.

Dopamin Agonistleri:

  • Bromokriptin: Uzun yıllardır kullanılan bir dopamin agonisti olup, prolaktin salgısını azaltmada ve tümörü küçültmede etkilidir. Günde bir veya iki kez alınır. Yan etkileri arasında mide bulantısı, baş dönmesi, baş ağrısı ve burun tıkanıklığı bulunabilir.
  • Kabergolin: Genellikle bromokriptinden daha etkili ve daha az yan etkiye sahip olduğu düşünülen bir dopamin agonisti. Haftada bir veya iki kez alınması yeterli olabilir, bu da hasta uyumu açısından avantaj sağlar. Kabergolin, prolaktin seviyelerini düşürmede ve tümör boyutunu küçültmede oldukça başarılıdır.

İlaç Tedavisinin Faydaları:

  • Prolaktin seviyelerinin normalleşmesi.
  • Tümör boyutunda küçülme (çoğu durumda).
  • Belirtilerin (adet düzensizlikleri, galaktore, kısırlık, cinsel işlev bozuklukları vb.) düzelmesi.

Cerrahi Tedavi ve Radyoterapi:

İlaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaç tedavisine tahammül edemeyen hastalarda cerrahi müdahale veya radyoterapi seçenekleri düşünülebilir. Cerrahi genellikle transsfenoidal yöntemle burun boşluğundan girilerek yapılır. Radyoterapi ise tümörün büyümesini kontrol altına almak için nadiren kullanılır. Bu tedavi seçenekleri, endokrinoloji uzmanı ve nöroşirürji uzmanının ortak kararıyla belirlenir.

Prolaktinoma ve Gebelik:

Prolaktinoma tanısı konmuş kadınların gebelik planlaması yapmadan önce mutlaka doktorlarıyla konuşmaları gerekir. Çoğu durumda, gebelik sırasında ilaç tedavisi güvenli bir şekilde sürdürülebilir veya doz ayarlamaları yapılabilir. Bazı durumlarda ilaç tedavisi kesilip düzenli prolaktin takibi yapılabilir. Gebelik ve prolaktinoma yönetimi hakkında ek bilgilere Sağlık Bakanlığı'nın ilgili kaynakları üzerinden ulaşılabilir.

Sonuç

Prolaktinoma, uygun tanı ve tedavi ile yönetilebilen bir durumdur. Belirtiler kişiden kişiye değişmekle birlikte, adet düzensizlikleri, göğüslerden süt gelmesi veya cinsel işlev bozuklukları gibi semptomlar fark edildiğinde bir uzmana başvurmak büyük önem taşır. Dopamin agonistleri gibi ilaçla tedavi seçenekleri, prolaktin seviyelerini başarıyla normalleştirerek ve tümör boyutunu küçülterek hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Tedaviye uyum ve düzenli takip, prolaktinoma ile yaşayan bireylerin sağlıklı bir yaşam sürmesi için anahtardır.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri