İşteBuDoktor Logo İndir

Fotoferez Nedir? Kapsamlı Bir Tedavi Rehberi: Etki Mekanizması ve Uygulama Alanları

Fotoferez Nedir? Kapsamlı Bir Tedavi Rehberi: Etki Mekanizması ve Uygulama Alanları

Sağlık alanındaki gelişmeler, çeşitli hastalıkların tedavisinde yenilikçi yaklaşımlar sunmaya devam ediyor. Bu yaklaşımlardan biri de fotoferezdir. Özellikle bağışıklık sistemiyle ilişkili rahatsızlıkların tedavisinde giderek daha fazla kullanılan fotoferez, fotokemoterapi ile aferez yöntemlerini birleştirerek çalışan özel bir tedavi protokolüdür. Peki, tam olarak fotoferez nedir ve hangi durumlarda uygulanır? Bu kapsamlı rehberde, fotoferez tedavisinin temel prensiplerinden etki mekanizmasına, uygulama adımlarından potansiyel yan etkilerine kadar merak edilen tüm detayları ele alacağız. Amacımız, bu karmaşık ancak etkili tedavi yöntemini anlaşılır bir dille açıklayarak okuyucularımıza gerçek bir değer sunmaktır.

Fotoferez Nedir? Temel Prensipler ve Tarihçe

Ekstrakorporeal fotoferez (ECP), kanın vücut dışında işlenerek geri verildiği bir tedavi yöntemidir. Temel olarak, hastanın kanı özel bir cihazdan geçirilir, beyaz kan hücreleri (lökositler) ayrılır, ışığa duyarlı bir ilaçla (psoralen, genellikle 8-methoxypsoralen - 8-MOP) birleştirilir ve ultraviyole A (UVA) ışığına maruz bırakılır. Bu işlemden sonra işlenmiş lökositler hastaya geri verilir. Fotoferez, ilk olarak 1980'li yılların başında kutanöz T hücreli lenfomaların (CTCL) tedavisinde kullanılmaya başlanmış ve o zamandan beri bağışıklık sistemiyle ilgili birçok hastalığın yönetiminde önemli bir yer edinmiştir. Daha fazla bilgi için Wikipedia'da Fotoferez maddesine göz atabilirsiniz.

Fotoferez Nasıl Çalışır? Etki Mekanizması

Fotoferezin etki mekanizması, bağışıklık sistemini modüle etmeye dayanır. Süreç üç ana aşamada gerçekleşir:

Kanın Ayrıştırılması (Aferez)

Tedaviye başlamadan önce hastadan kan alınır. Bu kan, santrifüj prensibiyle çalışan bir aferez cihazında dolaştırılır. Cihaz, kanı plazma, kırmızı kan hücreleri ve beyaz kan hücreleri gibi bileşenlerine ayırır. Fotoferez için kritik olan beyaz kan hücreleri (özellikle lenfositler), diğer bileşenlerden ayrılır.

Fotokemoterapi Aşaması

Ayrıştırılan beyaz kan hücreleri, özel bir torba içinde 8-MOP adı verilen ışığa duyarlı bir ilaçla karıştırılır. 8-MOP, hücre DNA'sına bağlanma özelliğine sahiptir. Ardından, bu karışım belirli bir dalga boyundaki (320-400 nm) UVA ışığına maruz bırakılır. UVA ışığı, 8-MOP'u aktive ederek DNA'da çapraz bağlar oluşturmasına neden olur. Bu DNA hasarı, özellikle T lenfositleri gibi hızlı bölünen hücrelerde apoptoz (programlı hücre ölümü) yolunu tetikler. Ancak bu etki, bağışıklık sistemini baskılamaktan ziyade, onu yeniden eğiten bir modülasyon sağlar.

Kanın Geri Verilmesi ve Sistemik Etkiler

İşlenmiş olan ve apoptoza uğramış hücreleri içeren lökosit süspansiyonu hastaya geri verilir. Vücuda geri dönen bu hücreler, bağışıklık sistemi tarafından bir tür antijen olarak algılanır. Bu durum, bağışıklık sisteminin aşırı reaktif veya yanlış çalışan hücrelerine karşı tolerans geliştirmesine yardımcı olur. Bu sistemik etki, otoimmün hastalıklarda ve organ nakli reddinde görülen istenmeyen bağışıklık tepkilerini düzenlemeye yardımcı olur.

Fotoferezin Başlıca Uygulama Alanları

Fotoferez, bağışıklık sistemiyle ilişkili çeşitli hastalıkların tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Başlıca uygulama alanları şunlardır:

Kutanöz T Hücreli Lenfomalar (CTCL)

Mycosis fungoides ve Sezary sendromu gibi CTCL tipleri, fotoferezin FDA onaylı ilk ve en bilinen endikasyonudur. Bu hastalıklar, deride kötü huylu T hücrelerinin birikimiyle karakterizedir ve fotoferez, bu hücreleri hedef alarak semptomları hafifletir ve hastalığın ilerlemesini kontrol altına alır.

Organ Nakli Reddi (Graft-versus-Host Hastalığı - GVHH)

Özellikle kemik iliği nakli sonrası görülen akut ve kronik GVHH'de, vericinin T hücreleri alıcının dokularına saldırır. Fotoferez, bu reaktif T hücrelerini modüle ederek hastalığın şiddetini azaltmada ve hastaların yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynar.

Otoimmün Hastalıklar

Fotoferez, skleroderma, sistemik lupus eritematozus, Crohn hastalığı ve romatoid artrit gibi bazı otoimmün hastalıkların tedavisinde de umut vaat eden sonuçlar göstermiştir. Bu hastalıklarda bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması söz konusudur ve fotoferez, bu yanlış yönlendirilmiş tepkileri düzenlemeye yardımcı olur. Bu tedavi alanları hakkında daha detaylı bilgilere İstanbul Tıp Fakültesi'nin Fotoferez Tedavisi sayfalarından ulaşabilirsiniz.

Tedavi Süreci ve Sıkça Sorulan Sorular

Fotoferez tedavisi, hastalar için özel bir hazırlık ve takip süreci gerektiren bir yöntemdir.

Tedavi Seansları ve Süresi

Fotoferez tedavisi genellikle haftada bir veya iki kez uygulanan seanslar halinde gerçekleştirilir. Her seans ortalama 2 ila 4 saat sürebilir. Toplam tedavi süresi, hastanın durumuna, hastalığın şiddetine ve tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak haftalar veya aylarca devam edebilir.

Potansiyel Yan Etkiler ve Riskler

Genel olarak iyi tolere edilen bir tedavi olmasına rağmen, fotoferezin bazı yan etkileri olabilir. Aferez işlemi sırasında geçici tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi veya mide bulantısı görülebilir. UVA ışığına maruz kalmaya bağlı olarak ciltte geçici kızarıklık veya hassasiyet olabilir. Tedavi sonrası güneş ışığından korunmak önemlidir. Ciddi yan etkiler nadirdir ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi enfeksiyon riski veya alerjik reaksiyonlar gibi potansiyel riskler mevcuttur.

Kimler İçin Uygundur?

Fotoferez tedavisi, diğer tedavilere yanıt vermeyen veya bu tedavilerin yan etkileri nedeniyle kullanılamadığı durumlarda düşünülebilir. Tedavi kararı, hastanın genel sağlık durumu, hastalığın tipi ve şiddeti gibi faktörler göz önünde bulundurularak multidisipliner bir ekip tarafından verilir.

Fotoferez, bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisinde güçlü ve yenilikçi bir yaklaşımdır. Gelişmiş teknolojiyi ve biyolojik prensipleri bir araya getirerek, hastalara daha iyi bir yaşam kalitesi sunmayı hedeflemektedir. Eğer sizde veya yakınınızda bu tedavi yönteminin uygulanabileceği bir durum söz konusuysa, mutlaka uzman bir hekimle görüşmeniz ve kişisel durumunuza özel bilgi almanız büyük önem taşımaktadır.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri