İşteBuDoktor Logo İndir

Enteral Beslenme Nedir? Türleri, Uygulama Yöntemleri ve Hasta Güvenliği

Enteral Beslenme Nedir? Türleri, Uygulama Yöntemleri ve Hasta Güvenliği

Beslenme, yaşamın sürdürülebilirliği ve sağlığın korunması için temel bir ihtiyaçtır. Ancak bazı durumlarda, hastalıklar veya fiziksel kısıtlamalar nedeniyle bireylerin ağız yoluyla yeterli besin alamadığı durumlar ortaya çıkabilir. İşte bu noktada, sindirim sistemi işlevini sürdürürken besinlerin doğrudan mideye veya ince bağırsağa özel yollarla ulaştırılmasını sağlayan enteral beslenme devreye girer. Bu yöntem, beslenme yetersizliği riskini ortadan kaldırarak veya azaltarak hastaların genel durumlarını iyileştirmeyi hedefler. Peki, enteral beslenme tam olarak nedir, hangi türleri bulunur, uygulama yöntemleri nelerdir ve en önemlisi, bu süreçte hasta güvenliği nasıl sağlanır? Gelin, bu önemli konuyu birlikte derinlemesine inceleyelim.

Enteral Beslenme Nedir? Neden Uygulanır?

Enteral beslenme, besin maddelerinin burun yoluyla mideye (nazogastrik), burun yoluyla ince bağırsağa (nazojejunal) veya doğrudan karın duvarından açılan bir açıklıkla mideye (gastrostomi) ya da ince bağırsağa (jejunostomi) yerleştirilen bir tüp aracılığıyla verilmesidir. Bu yöntem, gastrointestinal sistemin (sindirim sistemi) kısmen veya tamamen çalışır durumda olduğu ancak ağızdan yeterli beslenmenin mümkün olmadığı durumlarda tercih edilir. Amaç, vücudun enerji ve besin ihtiyaçlarını karşılayarak iyileşme sürecini desteklemek, malnütrisyonu (yetersiz beslenme) önlemek ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır.

Enteral beslenme genellikle aşağıdaki durumlar için endikedir:

  • Yutma güçlüğü (disfaji) çeken hastalar (felç, demans, nörolojik hastalıklar).
  • Baş ve boyun bölgesinde cerrahi geçirmiş veya radyoterapi alan hastalar.
  • Ağır travma, yanık veya sepsis gibi hipermetabolik durumdaki hastalar.
  • Kusma veya şiddetli bulantı nedeniyle oral alımın mümkün olmadığı durumlar.
  • Kronik hastalıklar (Kistik fibrozis, Crohn hastalığı) nedeniyle malnütrisyon riski olan çocuklar ve yetişkinler.
  • Koma veya bilinç kaybı yaşayan hastalar.

Bu yöntem, damar yoluyla beslenmeye (parenteral beslenme) göre daha fizyolojiktir, bağırsak fonksiyonlarını korur, enfeksiyon riskini azaltır ve genellikle daha ekonomiktir.

Enteral Beslenme Türleri ve Uygulama Yöntemleri

Enteral beslenme, hastanın durumuna ve beslenme ihtiyacının süresine göre farklı türleri ve uygulama yöntemleri ile gerçekleştirilebilir. Temelde iki ana kategoriye ayrılır:

Geçici Tüp Yoluyla Beslenme: Nazogastrik (NG) ve Nazojejunal (NJ) Tüpler

Bu yöntemler genellikle kısa süreli (4-6 haftadan az) beslenme desteği gerektiğinde tercih edilir:

  • Nazogastrik (NG) Tüp: Burun deliğinden yutak ve yemek borusundan geçirilerek mideye ulaştırılan ince, esnek bir tüptür. Yerleştirilmesi kolaydır ve genellikle tolere edilebilir. Midenin işlevselliği korunmuş hastalarda kullanılır.
  • Nazojejunal (NJ) Tüp: NG tüpüne benzer şekilde burun ve yemek borusundan geçirilerek ince bağırsağın jejunum kısmına yerleştirilir. Midede boşalma sorunu yaşayan veya aspirasyon riski yüksek olan hastalarda tercih edilir.

Her iki tüp de genellikle yumuşak ve esnek malzemelerden yapılmıştır. Düzenli olarak kontrol edilmeleri ve bakımlarının yapılması gerekir.

Uzun Süreli Tüp Yoluyla Beslenme: Perkütan Endoskopik Gastrostomi (PEG) ve Jejunostomi (PEJ) Tüpleri

Uzun süreli (4-6 haftadan fazla) beslenme desteği gerektiğinde veya nazogastrik tüplerin kullanımı uygun olmadığında cerrahi veya endoskopik yollarla yerleştirilen tüpler tercih edilir:

  • Perkütan Endoskopik Gastrostomi (PEG) Tüpü: Endoskopik olarak, karın duvarından mideye direkt olarak yerleştirilen bir tüptür. Daha konforlu ve estetik olması nedeniyle uzun süreli kullanımlarda hastalar tarafından daha çok tercih edilir. Besinler doğrudan mideye verilir.
  • Perkütan Endoskopik Jejunostomi (PEJ) Tüpü: PEG'e benzer şekilde, karın duvarından ince bağırsağın jejunum kısmına yerleştirilir. Midenin işlevselliği bozuk olan veya ciddi gastrik reflü ve aspirasyon riski taşıyan hastalarda kullanılır.

Bu tüpler, dışarıdan görünür bir parça içerir ve yerleştirildikleri bölgenin düzenli temizliği ve bakımı enfeksiyon riskini minimize etmek için kritik öneme sahiptir.

Uygulama Yöntemleri

Beslenme tüpleri aracılığıyla formül mamalar genellikle şu yöntemlerle verilir:

  • Bolus Beslenme: Belirli aralıklarla, kısa sürede (genellikle şırınga ile) yüksek hacimli besin verilmesidir. Daha fizyolojiktir ve normal yemek düzenini taklit eder.
  • Sürekli Beslenme: Besin pompasının yardımıyla, düşük hızda ve uzun bir süre boyunca (örn. 8-24 saat) sürekli besin verilmesidir. Genellikle yoğun bakım ünitelerinde veya iyi tolere edilemeyen durumlarda tercih edilir.
  • İntermittan Beslenme: Bolus ve sürekli beslenmenin bir kombinasyonudur; belirli aralıklarla, ancak bolus beslenmeden daha uzun sürede ve pompayla besin verilmesidir.

Enteral Beslenmede Hasta Güvenliği ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hasta güvenliği, enteral beslenme sürecinin en önemli unsurlarından biridir. Yanlış uygulamalar veya hijyen eksiklikleri ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, sağlık profesyonellerinin ve hasta bakımı veren kişilerin belirli protokollere titizlikle uyması gerekmektedir. Wikipedia'da enteral beslenme hakkında daha fazla genel bilgi bulabilirsiniz.

Tüp Bakımı ve Hijyen

Tüpün giriş yerinin enfeksiyonlardan korunması hayati öneme sahiptir. Giriş bölgesi her gün steril gazlı bez ve doktorun önerdiği antiseptik solüsyonlarla temizlenmelidir. Tüpün tıkanmasını önlemek için beslenme öncesi ve sonrası mutlaka su ile yıkanmalıdır. Tıkanıklık durumunda, uygun yöntemlerle açılmaya çalışılmalı veya sağlık uzmanına başvurulmalıdır. Ayrıca, tüpün doğru yerde olduğundan emin olmak için beslenmeye başlamadan önce kontrol edilmelidir.

Formül Seçimi ve Hazırlanması

Beslenme formülü, hastanın yaşına, hastalığına, besin ihtiyaçlarına ve alerjilerine göre bir diyetisyen veya doktor tarafından belirlenmelidir. Formüllerin hazırlanması ve depolanması sırasında hijyen kurallarına azami dikkat gösterilmelidir. Açılan formüller buzdolabında saklanmalı ve belirli bir süre içinde kullanılmalıdır (genellikle 24 saat). Kontamine olmuş formüller enfeksiyon riskini artırır. Acıbadem Sağlık Rehberi'nde enteral beslenme hakkında pratik bilgiler ve dikkat edilmesi gerekenler mevcuttur.

Komplikasyonlar ve Önlemler

Enteral beslenmeyle ilişkili başlıca komplikasyonlar ve bunlara karşı alınabilecek önlemler şunlardır:

  • Aspirasyon (Akciğere Kaçış): Besinlerin mide yerine nefes borusuna kaçmasıdır. Hastanın beslenme sırasında ve sonrasında başının yüksekte (30-45 derece) tutulması, beslenme hızının ayarlanması ve mide kalıntısının kontrolü ile önlenir.
  • İshal/Kabızlık: Beslenme formülüne, hidrasyon durumuna veya ilaçlara bağlı olabilir. Formül değişikliği, lif eklenmesi veya ilaç düzenlemesi ile yönetilir.
  • Tüp Tıkanıklığı: Besinlerin veya ilaçların tüp içinde birikmesiyle oluşur. Düzenli yıkama ve ilaçların ezilerek verilmesi ile önlenir.
  • Mide Bulantısı ve Kusma: Beslenme hızının çok yüksek olması, soğuk formül veya yetersiz mide boşalması neden olabilir. Hızın ayarlanması, formülün oda sıcaklığında verilmesi ve mide kalıntısının kontrolü önemlidir.
  • Giriş Yeri Enfeksiyonu: Hijyen eksikliği nedeniyle oluşur. Düzenli yara bakımı ve sterilite ile önlenir.

Eğitim ve Destek

Enteral beslenme uygulanan hastaların kendileri ve bakım veren aile üyeleri, tüp bakımı, formül hazırlama, beslenme uygulama teknikleri, olası komplikasyonlar ve ne zaman sağlık uzmanına başvurulması gerektiği konularında detaylı olarak eğitilmelidir. Bu eğitim, hastanın evde güvenli ve etkin bir şekilde beslenmesini sağlar ve bağımsızlığını artırır.

Sonuç

Enteral beslenme, ağızdan yeterli besin alamayan bireyler için hayati bir destek sistemidir. Hastaların besin ihtiyaçlarını karşılayarak iyileşme süreçlerini hızlandırır ve yaşam kalitelerini artırır. Nazogastrik, nazojejunal, PEG veya PEJ gibi farklı türleri ve bolus, sürekli veya intermittan gibi çeşitli uygulama yöntemleri sayesinde hastaya özel çözümler sunulur. Ancak bu sürecin başarısı ve en önemlisi hasta güvenliği, doğru tüp seçimi, titiz hijyen kurallarına uyulması, olası komplikasyonlara karşı dikkatli olunması ve hasta ile bakım verenin etkin bir şekilde eğitilmesiyle doğrudan ilişkilidir. Unutmayalım ki, her hastanın durumu farklıdır ve en uygun enteral beslenme planı, multidisipliner bir sağlık ekibi tarafından belirlenmelidir.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri