İşteBuDoktor Logo İndir

Trombosit Düşüklüğü (Trombositopeni) Nedenleri: Morarma ve Kanama Riskleri

Trombosit Düşüklüğü (Trombositopeni) Nedenleri: Morarma ve Kanama Riskleri

Vücudumuzun karmaşık işleyişinde, kanımızdaki her bir bileşen hayati bir role sahiptir. Bu bileşenlerden biri de kanın pıhtılaşma sürecinde kilit görev üstlenen trombositlerdir, diğer adıyla kan pulcukları. Peki, kan pulcuklarının sayısının normalin altına düşmesi anlamına gelen trombosit düşüklüğü veya tıbbi adıyla trombositopeni nedir? Bu durumun altında yatan nedenleri nelerdir ve bu durum, gündelik hayatta sıkça karşılaşılan morarma ve kanama riskleri ile nasıl ilişkilidir? Bu makalemizde, trombositopeninin nedenlerini, belirtilerini ve olası risklerini derinlemesine inceleyerek, bu önemli hematolojik durumu daha iyi anlamanıza yardımcı olmayı amaçlıyoruz.

Trombositler Ne İşe Yarar?

Trombositler, kemik iliğinde üretilen, çekirdeksiz ve disk şeklinde küçük kan hücreleridir. Temel görevleri, damar yaralanmalarında hızlıca bir araya gelerek pıhtı oluşturmak ve kanamayı durdurmaktır. Yani, bir kesik veya yara oluştuğunda, ilk müdahaleyi yapan kahramanlar onlardır.

Trombosit Düşüklüğü (Trombositopeni) Nedir?

Normal bir yetişkinde trombosit sayısı mikrolitre başına 150.000 ila 450.000 arasındadır. Eğer bu sayı 150.000'in altına düşerse, bu duruma trombositopeni denir. Trombosit seviyesindeki düşüşün derecesine göre belirtiler hafiften ciddiye kadar değişebilir. Hafif düşüşler genellikle belirti vermezken, ciddi düşüşler hayatı tehdit eden kanamalara yol açabilir.

Trombositopeni Nedenleri: Geniş Kapsamlı Bir Bakış

Trombosit düşüklüğünün altında yatan sebepler oldukça çeşitlidir ve genellikle üç ana kategoriye ayrılır: trombosit üretiminde azalma, trombosit yıkımında artış veya trombositlerin vücutta uygun olmayan şekilde depolanması.

Kemik İliği Üretim Bozuklukları

Trombositler kemik iliğinde üretildiği için, iliğin fonksiyonlarını etkileyen her türlü durum trombositopeniye yol açabilir:

  • Aplastik Anemi: Kemik iliğinin tüm kan hücrelerini yeterince üretemediği nadir bir durum.
  • Lösemi ve Diğer Kanserler: Kemik iliğinde anormal hücrelerin çoğalması, normal trombosit üretimini engelleyebilir.
  • Miyelodisplastik Sendromlar: Kemik iliği hücrelerinin olgunlaşma veya kan hücrelerine dönüşme yeteneklerini etkileyen bir grup bozukluk.
  • Bazı Vitamin Eksiklikleri: Özellikle B12 vitamini ve folat eksikliği, trombosit üretimini olumsuz etkileyebilir.
  • Kemoterapi ve Radyasyon Tedavisi: Kanser tedavisinde kullanılan bu yöntemler, kemik iliğini baskılayarak trombosit üretimini durdurabilir.

Trombosit Yıkımının Artması

Bazı durumlarda trombosit üretimi normal olsa bile, vücutta hızla yıkıma uğrayabilirler:

  • İmmün Trombositopenik Purpura (ITP): Bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi trombositlerine saldırıp onları yok etmesiyle karakterize otoimmün bir hastalıktır. (Trombositopeni hakkında daha fazla bilgi için Wikipedia'yı ziyaret edebilirsiniz.)
  • Dissemine İntravasküler Koagülasyon (DIC): Ciddi enfeksiyonlar, kanser veya travma gibi durumlar sonucu gelişen, kanın yaygın olarak pıhtılaşması ve ardından trombositlerin tükenmesiyle seyreden yaşamı tehdit eden bir durum.
  • Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP) ve Hemolitik Üremik Sendrom (HUS): Küçük kan damarlarında pıhtılaşma ile seyreden, nadir ama ciddi rahatsızlıklar.
  • İlaç Yan Etkileri: Bazı ilaçlar (örneğin heparin, kinidin, sülfonamidler) bağışıklık sistemi yanıtını tetikleyerek trombosit yıkımına neden olabilir.
  • Enfeksiyonlar: HIV, hepatit C, kızamıkçık ve sepsis gibi enfeksiyonlar trombosit sayısını düşürebilir.

Dalakta Trombosit Birikimi (Hiprsplenizm)

Dalak, eski veya hasarlı kan hücrelerini filtreleyen bir organdır. Ancak bazı durumlarda dalak büyüyebilir (splenomegali) ve normalden daha fazla trombosit depolayarak kan dolaşımındaki trombosit sayısını azaltabilir. Karaciğer sirozu gibi karaciğer hastalıkları da dalağın büyümesine yol açabilir.

Gebeliğe Bağlı Trombositopeni

Gebelik sırasında hafif trombosit düşüklüğü sıkça görülür ve genellikle iyi huyludur. Ancak preeklampsi veya HELLP sendromu gibi daha ciddi gebelik komplikasyonları da trombositopeniye neden olabilir.

Trombosit Düşüklüğünün Belirtileri ve Riskleri

Trombosit düşüklüğünün şiddetine göre belirtiler de farklılık gösterir. En belirgin risk, kanama eğiliminin artmasıdır.

Görülen Belirtiler

  • Kolay Morarma: Vücutta en ufak bir travmada bile kolayca morluklar oluşması (ekimoz veya purpura).
  • Peteşi: Özellikle bacaklarda ve ayaklarda görülen, toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı veya mor noktacıklar. Bunlar, cilt altındaki küçük kanamalardır.
  • Burun ve Diş Eti Kanamaları: Nedensiz veya hafif travmayla oluşan uzun süreli kanamalar.
  • Adet Kanamalarında Artış: Kadınlarda daha uzun süren ve daha yoğun adet kanamaları (menoraji).
  • Kanlı İdrar veya Dışkı: Ciddi durumlarda iç kanama belirtisi olabilir.
  • Yorgunluk ve Halsizlik: Kan kaybına bağlı anemi gelişimiyle birlikte görülebilir.

Kanama Riskleri

Trombosit sayısı çok düştüğünde, spontan (kendiliğinden) veya travma sonrası ciddi iç kanamalar meydana gelebilir. Özellikle beyin kanaması gibi hayati risk taşıyan durumlar, acil tıbbi müdahale gerektirir. Düşük trombosit seviyeleri, cerrahi operasyonlar veya diş çekimi gibi girişimler sırasında da kanama riskini önemli ölçüde artırır. (Trombositopeni hakkında daha fazla bilgi ve tedavi yöntemleri için Acıbadem Sağlık Grubu'nun ilgili sayfasına göz atabilirsiniz.)

Teşhis ve Tedavi Yaklaşımları

Trombositopeni teşhisi, genellikle tam kan sayımı testi ile konulur. Teşhisin ardından, altta yatan nedeni belirlemek için ek testler (kemik iliği biyopsisi, antikor testleri vb.) yapılabilir. Tedavi, trombosit düşüklüğünün nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişir. Altta yatan hastalığın tedavisi, ilaçlar (kortikosteroidler, immünoglobulinler), dalak çıkarılması (splenektomi) veya ağır vakalarda trombosit transfüzyonları gibi yöntemler uygulanabilir.

Sonuç

Trombosit düşüklüğü veya trombositopeni, dikkatle izlenmesi gereken önemli bir hematolojik durumdur. Morarma ve kanama riskleri, bu durumun en belirgin işaretleridir ve hafife alınmamalıdır. Eğer sizde veya sevdiklerinizde açıklanamayan morluklar, sık kanamalar veya diğer trombositopeni belirtileri varsa, mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurarak detaylı bir değerlendirme yaptırmanız hayati önem taşır. Erken teşhis ve uygun tedavi, olası ciddi komplikasyonların önüne geçilmesinde kilit rol oynar.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri