İşteBuDoktor Logo İndir

Preeklampsi Belirtileri: Hangi İşaretlere Dikkat Etmeli ve Ne Zaman Doktora Başvurmalı?

Preeklampsi Belirtileri: Hangi İşaretlere Dikkat Etmeli ve Ne Zaman Doktora Başvurmalı?

Hamilelik, mucizelerle dolu, özel ve eşsiz bir yolculuktur. Ancak bu süreçte anne adayının ve bebeğin sağlığını tehdit edebilecek bazı durumlar ortaya çıkabilir. Bu durumlardan biri de preeklampsi olarak bilinir. Preeklampsi, gebeliğin ikinci yarısında veya doğumdan kısa bir süre sonra ortaya çıkabilen, yüksek tansiyon ve organ hasarı belirtileriyle karakterize ciddi bir durumdur. Erken teşhis ve müdahale, hem anne hem de bebek için hayati öneme sahiptir. Peki, preeklampsi belirtileri nelerdir ve hangi işaretlere dikkat etmelisiniz? Ne zaman doktora başvurmalısınız? Bu makalede, preeklampsiyi derinlemesine ele alacak, başlıca belirtilerini ve bu belirtilerle karşılaştığınızda atmanız gereken adımları açıklayacağız. Unutmayın, bilgi güçtür ve bu konuda bilinçli olmak, olası riskleri en aza indirmek için kritik bir adımdır.

Preeklampsi Nedir ve Neden Önemlidir?

Preeklampsi, genellikle gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan, yüksek kan basıncı (hipertansiyon) ve idrarda protein varlığı (proteinüri) ile karakterize, çoklu organ sistemini etkileyebilen bir gebelik komplikasyonudur. Daha ciddi vakalarda böbrekler, karaciğer, beyin ve kan pıhtılaşma sistemi gibi organlarda hasara yol açabilir. Wikipedia'da preeklampsi hakkında daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu durum, tedavi edilmediği takdirde anne ve bebek için ciddi sağlık sorunlarına, hatta ölüme neden olabilir. Bu nedenle, preeklampsi belirtilerini tanımak ve hızlı hareket etmek hayati önem taşır.

Preeklampsinin Ana Belirtileri Nelerdir?

Preeklampsi, bazı durumlarda hiçbir belirgin semptom göstermeyebilir ve rutin gebelik kontrollerinde fark edilebilir. Ancak bazı anne adayları, aşağıda sıralanan preeklampsi işaretlerini deneyimleyebilir. Bu belirtilerden herhangi birini fark ettiğinizde derhal doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon)

Preeklampsinin en temel ve belirleyici belirtisidir. Kan basıncının 140/90 mmHg veya üzerinde olması, özellikle de daha önce tansiyon sorunu yaşamayan bir gebede, ciddi bir uyarı işaretidir. Rutin kontrollerde tansiyon takibi bu yüzden çok önemlidir.

İdrarda Protein (Proteinüri)

Böbreklerin düzgün çalışmadığının bir göstergesidir. İdrar testleri ile tespit edilir ve preeklampsi tanısının önemli bir kriteridir. Böbreklerdeki hasar nedeniyle proteinin idrara geçmesiyle oluşur.

Şiddetli Baş Ağrısı

Normal gebelik baş ağrılarından farklı olarak, geçmeyen, ağrı kesicilere yanıt vermeyen, zonklayıcı veya şiddetli bir baş ağrısı preeklampsi belirtisi olabilir. Beyin ödeminden veya kan basıncındaki artıştan kaynaklanabilir.

Görme Bozuklukları

Bulanık görme, ışığa karşı hassasiyet, çift görme veya geçici görme kaybı gibi işaretler, beyindeki kan damarlarının etkilendiğini gösterebilir. Bu durumlar acil tıbbi müdahale gerektirir.

Karın Ağrısı (Özellikle Sağ Üst Kadran)

Kaburgaların altında, sağ tarafta hissedilen şiddetli ağrı, karaciğer sorunlarına işaret edebilir. Bu, preeklampsinin daha ciddi formlarından biri olan HELLP sendromunun da bir belirtisi olabilir.

Ani Kilo Artışı ve Ödem (Şişlik)

Gebeliğin normal bir parçası olan hafif şişliklerden farklı olarak, preeklampside yüz, eller ve ayaklarda ani ve belirgin şişlikler (ödem) görülür. Özellikle bir veya iki gün içinde 2 kg veya daha fazla kilo alımı şüphe uyandırmalıdır.

Mide Bulantısı ve Kusma (Şiddetli ve Yeni Başlayan)

Sabah bulantılarından farklı olarak, gebeliğin ilerleyen dönemlerinde aniden başlayan ve şiddetli seyreden mide bulantısı ve kusma preeklampsi belirtisi olabilir.

Nefes Darlığı

Akciğerlerde sıvı birikimi (pulmoner ödem) nedeniyle nefes almada zorluk yaşanabilir. Bu durum, ciddi bir organ hasarının göstergesi olabilir.

Reflekslerde Artış

Nörolojik muayenede derin tendon reflekslerinde aşırı artış gözlenebilir. Bu, sinir sisteminin etkilendiğinin bir işaretidir.

Bu Belirtiler Ne Zaman Ortaya Çıkar ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Preeklampsi genellikle gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkar ve doğuma kadar sürebilir. Nadiren de olsa, doğumdan sonraki ilk altı hafta içinde (postpartum preeklampsi) de görülebilir. Bazı risk faktörleri preeklampsi gelişme olasılığını artırır:

  • İlk gebelik.
  • Çoğul gebelik (ikiz, üçüz vb.).
  • Önceki gebeliklerde preeklampsi öyküsü.
  • Kronik yüksek tansiyon, diyabet, böbrek hastalığı veya lupus gibi mevcut sağlık sorunları.
  • Obezite.
  • 35 yaş üstü veya 18 yaş altı gebelik.
  • Tüp bebek yöntemiyle gebelik.

Bu risk faktörlerine sahipseniz, doktorunuz sizi daha yakından takip edecektir.

Ne Zaman Doktora Başvurmalı ve Acil Durumlar

Herhangi bir preeklampsi belirtisi fark ettiğinizde tereddüt etmeden doktorunuza veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Özellikle aşağıdaki işaretler acil durum olarak değerlendirilmeli ve derhal tıbbi yardım alınmalıdır:

  • Ani ve şiddetli baş ağrısı.
  • Görme bozuklukları (bulanıklık, ışık çakmaları, geçici görme kaybı).
  • Sağ üst karın bölgesinde şiddetli ağrı.
  • Nefes darlığı.
  • Birkaç gün içinde ellerde, yüzde veya ayaklarda belirgin ve ani şişlikler.
  • Nöbet geçirme.

Bu belirtilerle karşılaştığınızda vakit kaybetmek, hem sizin hem de bebeğinizin sağlığını riske atabilir. Üniversite hastanelerinin kadın hastalıkları ve doğum bölümleri gibi uzman merkezler, bu tür durumlar için gerekli müdahaleleri yapabilecek donanıma sahiptir.

Sonuç

Preeklampsi, ciddiye alınması gereken, ancak erken teşhis ve uygun tedavi ile yönetilebilen bir gebelik komplikasyonudur. Anne adaylarının kendi vücutlarını dinlemesi, düzenli prenatal kontrollerine gitmesi ve preeklampsi belirtileri hakkında bilgi sahibi olması hayati önem taşır. Yüksek tansiyon, idrarda protein, şiddetli baş ağrısı, görme bozuklukları, karın ağrısı veya ani şişlik gibi işaretlere dikkat etmek ve ne zaman doktora başvurulması gerektiğini bilmek, sağlıklı bir gebelik süreci için anahtardır. Unutmayın, herhangi bir şüphenizde doktorunuza danışmaktan çekinmeyin; sizin ve bebeğinizin sağlığı her şeyden önce gelir.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri