İşteBuDoktor Logo İndir

Miyasteni Belirtileri Nelerdir? Göz Kapağı Düşüklüğü ve Yutma Güçlüğü Tanısı

Miyasteni Belirtileri Nelerdir? Göz Kapağı Düşüklüğü ve Yutma Güçlüğü Tanısı

Kaslarınızda açıklanamayan bir zayıflık hissediyor, göz kapaklarınızın gün içinde düşme eğiliminde olduğunu fark ediyor veya yutkunmada zorluk mu yaşıyorsunuz? Bu tür şikayetler, Miyasteni belirtileri olarak bilinen kronik bir otoimmün hastalığın işaretleri olabilir. Miyasteni Gravis, sinirlerle kaslar arasındaki iletişimi bozan ve kaslarda güçsüzlüğe yol açan bir rahatsızlıktır. Özellikle göz kapağı düşüklüğü ve yutma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösteren bu durum, erken dönemde fark edildiğinde ve doğru Miyasteni tanısı konulduğunda yönetilebilir bir hastalıktır.

Miyasteni Nedir? Kısa Bir Bakış

Miyasteni (Myasthenia Gravis), vücudun kendi bağışıklık sisteminin, sinir uçlarından salgılanan asetilkolin adlı maddeyi algılayan kas reseptörlerine saldırması sonucu ortaya çıkan nöromüsküler bir hastalıktır. Bu saldırı, sinir ile kas arasındaki iletişimin bozulmasına ve dolayısıyla kasların zayıflamasına neden olur. Vücudun herhangi bir yerindeki istemli kasları etkileyebilir, ancak genellikle göz, yüz, boğaz ve uzuv kaslarında belirgin güçsüzlük yaratır. Hastalığın şiddeti ve etkilediği kas grupları kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir. Miyasteni hakkında daha fazla genel bilgiye Wikipedia üzerinden ulaşabilirsiniz.

Miyasteni Belirtileri Nelerdir? Detaylı İnceleme

Miyasteni belirtileri genellikle gün içinde değişkenlik gösterir; dinlenmeyle düzelirken, aktivite veya yorgunlukla kötüleşir. En sık görülen ve tipik belirtileri aşağıda detaylı olarak ele alalım:

Göz Kapağı Düşüklüğü (Pitozis) ve Çift Görme (Diplopi)

Miyasteni hastalarının yaklaşık yarısında ilk belirti gözlerde ortaya çıkar. Özellikle göz kapağı düşüklüğü (pitozis), tek veya her iki gözde görülebilir ve gün içinde artış gösterebilir. Sabahları daha iyi olan göz kapağı, öğleden sonra veya yorgunlukla birlikte daha belirgin bir şekilde düşebilir. Buna ek olarak, göz kaslarının zayıflığına bağlı olarak cisimleri iki farklı şekilde görme yani çift görme (diplopi) de sıkça karşılaşılan bir diğer şikayettir.

Yutma Güçlüğü (Disfaji) ve Konuşma Problemleri

Boğaz ve yüz kaslarının etkilenmesi, beslenme ve iletişim üzerinde ciddi etkilere yol açabilir. Yutma güçlüğü (disfaji), miyasteni hastalarında önemli bir problemdir. Yiyecekleri veya sıvıları yutarken zorlanma, boğulma hissi, öksürük nöbetleri yaşanabilir. Bu durum, besinlerin soluk borusuna kaçma riskini (aspirasyon) artırabilir ve zatürre gibi komplikasyonlara yol açabilir. Konuşma kaslarının zayıflaması ise konuşma bozukluklarına (dizartri) neden olur; ses kısıklığı, burundan konuşma veya konuşmanın zor anlaşılır hale gelmesi şeklinde kendini gösterebilir.

Genişleyen Kas Zayıflığı: Yüz, Boyun ve Uzuvlar

Hastalık ilerledikçe veya başka kas gruplarını etkiledikçe, yüz ifadelerinde zayıflık (maske benzeri yüz ifadesi), boyun kaslarında güçsüzlük (başını dik tutmakta zorlanma) ve kol-bacak kaslarında zayıflık görülebilir. Merdiven çıkmak, ağır nesneleri kaldırmak veya kolları havada tutmak gibi günlük aktiviteler zorlaşabilir. Bu zayıflık da gün içinde veya fiziksel aktivite sonrası artma eğilimindedir.

Solunum Problemleri ve Kriz Durumu

Nadir durumlarda, miyasteni solunum kaslarını da etkileyebilir. Bu durum, nefes almada ciddi güçlüğe yol açabilir ve acil tıbbi müdahale gerektiren bir durum olan miyastenik krize neden olabilir. Böyle bir durumda hastanın solunum cihazına bağlanması gerekebilir.

Miyasteni Tanısı Nasıl Konulur?

Doğru Miyasteni tanısı, hastalığın etkin yönetimi için kritik öneme sahiptir. Bir nörolog tarafından yapılan detaylı bir değerlendirme süreci gerektirir:

Doktor Muayenesi ve Öykü

Nörolog, hastanın semptomlarını, başlangıç zamanını, şiddetini ve gün içindeki değişimini dikkatle dinler. Fiziksel muayenede kas gücü, refleksler, göz hareketleri ve yutkunma fonksiyonları değerlendirilir.

Kan Testleri

Miyasteni tanısında en önemli testlerden biri, kanda asetilkolin reseptör antikoru (AChR-Ab) varlığının araştırılmasıdır. Miyasteni hastalarının büyük çoğunluğunda bu antikorlar pozitiftir. Bazı hastalarda başka antikorlar (örneğin MuSK antikorları) da tespit edilebilir.

Elektrofizyolojik Testler

Kasların elektrik aktivitesini ölçen testler de tanıda yardımcı olur. Tek lif elektromiyografi (SFEMG), kaslardaki sinir-kas iletim bozukluğunu göstermede oldukça hassas bir yöntemdir. Tekrarlayan sinir uyarımı (RNS) testi de sinir uyarımına kas yanıtının zayıflamasını ortaya koyabilir.

Görüntüleme

Timus bezi (göğüs kemiğinin arkasında yer alan bir bağışıklık organı) ile miyasteni arasında yakın bir ilişki vardır. Miyasteni hastalarının yaklaşık %10-15'inde timoma adı verilen timus bezi tümörleri görülebilir. Bu nedenle, göğüs bilgisayarlı tomografisi (BT) veya manyetik rezonans (MR) görüntüleme ile timus bezi kontrol edilir.

Miyasteni ile Yaşamak ve Tedavi Yöntemleri

Miyasteni, kronik bir hastalık olmasına rağmen, günümüzde mevcut etkili tedavi yöntemleri sayesinde hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilmektedir. Tedavi, semptomları kontrol altına almak, kas gücünü artırmak ve bağışıklık sistemi yanıtını düzenlemek üzerine odaklanır. Kullanılan başlıca tedavi yöntemleri arasında antikolinesteraz ilaçlar (örneğin piridostigmin), kortikosteroidler ve immünsüpresif ilaçlar bulunur. Ağır durumlarda plazmaferez veya intravenöz immünglobulin (IVIg) gibi daha yoğun tedaviler uygulanabilir. Ayrıca, timoma varlığında timus bezinin cerrahi olarak çıkarılması (timektomi) da bir tedavi seçeneğidir. Türk Tabipleri Birliği'nin miyasteni hakkındaki bilgilendirme yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

Miyasteni belirtileri ile karşılaşan herkesin en kısa sürede bir nöroloji uzmanına başvurması, doğru Miyasteni tanısı konulması ve uygun tedaviye başlanması hayati önem taşır. Erken teşhis ve düzenli takip, hastalığın ilerlemesini yavaşlatarak semptomların hafifletilmesine ve hastaların aktif bir yaşam sürmesine yardımcı olur.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri