İşteBuDoktor Logo İndir

Kronik Tenisçi Dirseğinde Artroskopik Cerrahiye Ne Zaman Başvurmalı?

Kronik Tenisçi Dirseğinde Artroskopik Cerrahiye Ne Zaman Başvurmalı?

Tenisçi dirseği, tıp literatüründe “lateral epikondilit” olarak bilinen, dirseğin dış kısmında, ön kol kaslarının kemiğe bağlandığı noktada ortaya çıkan yaygın bir ağrı durumudur. Çoğu zaman adından anlaşıldığı gibi tenis sporcularını etkilese de, tekrarlayıcı el ve kol hareketleri gerektiren mesleklerde çalışanlarda (marangozlar, ressamlar, kasaplar) veya günlük aktiviteler sırasında da görülebilir. Akut dönemde doğru tedavi yaklaşımlarıyla hızla iyileşebilen bu durum, bazen kronik tenisçi dirseği haline gelerek yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Konservatif tedavi yöntemleri genellikle ilk tercih olsa da, inatçı dirsek ağrısı şikayetlerinde ve diğer tedavilere yanıt alınamadığında artroskopik cerrahi bir ameliyat seçeneği olarak gündeme gelebilir. Peki, kronik tenisçi dirseğinde artroskopik cerrahiye ne zaman başvurmalı? İşte bu kritik sorunun yanıtlarını detaylarıyla ele alıyoruz.

Tenisçi Dirseği Nedir ve Neden Kronikleşir?

Tenisçi dirseği, ön kol extensor kaslarının (özellikle extensor carpi radialis brevis) dirsek ekleminin dış tarafındaki kemik çıkıntısına (lateral epikondil) bağlandığı bölgedeki tendonların aşırı kullanımına bağlı olarak oluşan mikro yırtıklar ve dejenerasyon sonucu ortaya çıkar. Bu durum, genellikle ağrı, hassasiyet ve kavrama gücünde azalma ile kendini gösterir.

Tanım ve Semptomlar

Hastalık, dirseğin dış kısmından ön kola yayılan ağrı ile karakterizedir. Özellikle bir nesneyi kavramak, kaldırmak, yumruk sıkmak veya bir kapıyı açmak gibi ön kol kaslarını zorlayıcı hareketlerde ağrı şiddetlenir. Bazen el bileğini yukarı kaldırma veya avuç içini aşağı çevirme gibi basit hareketler bile dayanılmaz olabilir. Ağrıya ek olarak, bölgede hassasiyet ve bazen hafif bir şişlik de görülebilir.

Kronikleşme Süreci ve Risk Faktörleri

Akut tenisçi dirseği genellikle birkaç hafta içinde doğru tedavi ile iyileşirken, bazı durumlarda bu süreç uzayarak kronikleşir. Kronikleşmenin altında yatan temel nedenler arasında tedaviye geç başlanması, aktivite kısıtlamalarına uyulmaması, yetersiz veya yanlış tedavi yöntemleri ve tendon dokusundaki kalıcı dejeneratif değişiklikler sayılabilir. Tekrarlayıcı hareketler, yanlış ergonomi, sigara kullanımı ve bazı sistemik hastalıklar da kronikleşme riskini artırabilir.

Konservatif Tedavi Yöntemleri: İlk Adımlar

Tenisçi dirseği tedavisinde cerrahi müdahale genellikle en son çare olarak düşünülür. İlk etapta, semptomları kontrol altına almak ve iyileşmeyi sağlamak için bir dizi konservatif yöntem denenir. Bu yaklaşımlar, hastaların büyük çoğunluğunda başarılı sonuçlar verir.

İstirahat ve Fizik Tedavi

Ağrılı aktiviteden kaçınmak, dirseğe aşırı yük binmesini engellemek, iyileşme sürecinin temelidir. Özel dirsek bantları veya ateller de dirsek eklemine destek sağlayarak kasların üzerindeki yükü azaltabilir. Fizik tedavi, tenisçi dirseği yönetiminde kilit rol oynar. Germe egzersizleri, güçlendirme egzersizleri, masaj, ultrason, lazer veya elektroterapi gibi modaliteler ağrıyı azaltmaya, esnekliği artırmaya ve tendonun iyileşmesini hızlandırmaya yardımcı olur. Fizik tedavi programı kişiye özel olarak bir fizyoterapist tarafından belirlenmelidir.

İlaç Tedavisi ve Enjeksiyonlar

Ağrı ve iltihabı hafifletmek için oral veya topikal non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAİİ'ler) kullanılabilir. Bu ilaçlar kısa süreli rahatlama sağlayabilir. Ağrının çok şiddetli olduğu veya konservatif tedavilere yanıt alınamadığı durumlarda, doktor kontrolünde kortikosteroid enjeksiyonları, trombositten zengin plazma (PRP) enjeksiyonları veya proloterapi gibi yöntemler de denenebilir. Ancak kortikosteroid enjeksiyonlarının uzun vadede tendon yapısını zayıflatabileceği unutulmamalıdır.

Ne Kadar Süre Denenmeli?

Genellikle konservatif tedavi yöntemlerinin en az 6 ila 12 ay boyunca düzenli ve istikrarlı bir şekilde uygulanması beklenir. Bu süre zarfında hastanın ağrı seviyesi, fonksiyonel kısıtlılıkları ve yaşam kalitesi yakından takip edilir. Eğer bu süre sonunda belirgin bir iyileşme sağlanamaz ve ağrı günlük yaşamı ciddi şekilde etkilemeye devam ederse, cerrahi seçenekler değerlendirmeye alınabilir.

Artroskopik Cerrahiye Ne Zaman Başvurmalı? Belirleyici Kriterler

Artroskopik cerrahi, minimal invaziv bir yöntem olup, dirsek eklemindeki hasarlı dokuları onarmak veya çıkarmak için küçük kesiler ve kamera yardımıyla yapılan bir operasyondur. Bu yönteme karar verirken belirli kriterler göz önünde bulundurulur.

Konservatif Tedavinin Başarısızlığı

En temel ve en önemli kriter, yukarıda belirtilen tüm konservatif tedavi yöntemlerinin (istirahat, fizik tedavi, ilaçlar, enjeksiyonlar vb.) düzenli ve yeterli süre uygulanmasına rağmen semptomlarda anlamlı bir düzelme sağlanamamasıdır. Genellikle en az 6-12 aylık başarısız bir konservatif tedavi dönemi, cerrahi düşünmek için bir eşik olarak kabul edilir.

Şiddetli ve Dirençli Ağrı

Hastanın yaşadığı ağrının şiddeti ve direnci de cerrahi kararı etkileyen önemli bir faktördür. Ağrı kesicilere rağmen devam eden, günlük aktiviteleri kısıtlayan ve uykuyu bölen şiddetli ağrılar, cerrahi müdahaleyi daha cazip hale getirebilir.

Yaşam Kalitesinin Bozulması

Kronik tenisçi dirseği, mesleki performansı, spor aktivitelerini ve genel yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Elini kullanan mesleklerde çalışanlar veya aktif sporcular için bu durum daha da kritik olabilir. Ağrının kişinin günlük yaşamını sürdürme yeteneğini ciddi şekilde engellediği durumlarda, cerrahi bir çözüm arayışı doğaldır.

Görüntüleme Bulguları

Manyetik Rezonans (MR) veya ultrason gibi görüntüleme yöntemleri, tendonlarda meydana gelen dejenerasyonun, yırtıkların veya kalsifikasyonların derecesini belirlemede yardımcı olabilir. Cerrahi kararı verilirken, hastanın klinik bulguları ile görüntüleme sonuçlarının uyumlu olması beklenir.

Artroskopik Cerrahi Süreci ve Avantajları

Dirsek artroskopisi, deneyimli bir ortopedi cerrahı tarafından gerçekleştirilen bir operasyondur. Minimal invaziv doğası gereği birçok avantaj sunar.

Prosedür Nasıl Yapılır?

Dirsek artroskopisi, genel anestezi altında yapılır. Cerrah, dirsek çevresine birkaç küçük kesi (port) açar. Bu kesilerden biri aracılığıyla artroskop (ucunda kamera olan ince bir tüp) yerleştirilir ve dirsek ekleminin içini bir monitörden canlı olarak görüntüler. Diğer kesilerden ise özel cerrahi aletler sokularak hasarlı tendon dokusu temizlenir, dejenere bölgeler onarılır veya gerekli diğer işlemler yapılır. Ameliyatın amacı, ağrıya neden olan hasarlı dokuyu uzaklaştırmak ve iyileşme sürecini desteklemektir. Dirsek artroskopisi hakkında daha detaylı bilgi için Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri'nin ilgili sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Minimal İnvaziv Yaklaşımın Faydaları

Artroskopik cerrahi, açık cerrahiye göre birçok avantaja sahiptir: daha küçük kesiler, daha az ağrı, daha hızlı iyileşme süreci, daha düşük enfeksiyon riski ve kozmetik olarak daha iyi sonuçlar. Ayrıca, eklem içindeki diğer potansiyel sorunların da aynı anda teşhis ve tedavi edilmesine olanak tanır.

İyileşme Süreci ve Beklentiler

Ameliyat sonrası dönemde, ağrı yönetimi, yara bakımı ve erken mobilizasyon önemlidir. Fizik tedavi, ameliyat sonrası iyileşmenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Cerrah ve fizyoterapist eşliğinde kademeli olarak kuvvetlendirme ve esneklik egzersizleri yapılır. Tam iyileşme ve aktivitelere dönüş süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle birkaç hafta ila birkaç ay sürebilir. Çoğu hasta, artroskopik cerrahi sonrası ağrılarında belirgin bir azalma ve fonksiyonlarında düzelme yaşar. Tenisçi dirseği hakkında genel bilgiye Wikipedia'dan ulaşabilirsiniz.

Sonuç olarak, kronik tenisçi dirseğinde artroskopik cerrahi, konservatif tedavilere rağmen ağrısı geçmeyen ve yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenen hastalar için etkin bir çözüm sunabilir. Ancak bu kararın, tüm tedavi seçenekleri ve riskler detaylıca değerlendirilerek, bir ortopedi uzmanıyla kapsamlı bir görüşme sonucunda verilmesi büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki her cerrahi müdahale gibi, artroskopinin de kendine özgü riskleri ve potansiyel komplikasyonları bulunmaktadır. En doğru yaklaşım, bireysel durumunuza en uygun tedavi planını belirlemek için uzman bir hekime başvurmaktır.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri