İşteBuDoktor Logo İndir

Hiperparatiroidizm Tedavisinde Paratiroidektominin Yeri: Endikasyonlardan Komplikasyonlara Tam Kılavuz

Hiperparatiroidizm Tedavisinde Paratiroidektominin Yeri: Endikasyonlardan Komplikasyonlara Tam Kılavuz

Vücudumuzdaki kalsiyum dengesi, kemik sağlığımızdan sinir fonksiyonlarımıza kadar birçok hayati süreç için kritik öneme sahiptir. Bu dengeyi sağlayan en önemli aktörlerden biri de tiroit bezinin arkasında yer alan dört küçük bez olan paratiroit bezleridir. Bu bezler, paratiroit hormonu (PTH) salgılayarak kan kalsiyum düzeylerini düzenler. Ancak bazen bu sistemde aksaklıklar yaşanabilir ve paratiroit bezleri aşırı aktif hale gelerek hiperparatiroidizm adı verilen bir duruma yol açar. Bu durumda kan kalsiyum düzeyi yükselir ve vücutta çeşitli sorunlara neden olabilir.

Peki, hiperparatiroidizm tedavisinde en etkili yöntem nedir? Genellikle cerrahi müdahale olan paratiroidektomi, yani paratiroit ameliyatı, bu sorunun kalıcı çözümünde kilit rol oynar. Bu kapsamlı kılavuzda, hiperparatiroidizmin ne olduğundan, cerrahi endikasyonlarından, ameliyatın nasıl yapıldığına ve olası komplikasyonlarına kadar her şeyi detaylıca ele alacağız. Amacımız, hem hastalara hem de ilgililere bu karmaşık konuyu anlaşılır ve güvenilir bir dille sunmaktır.

Hiperparatiroidizm Nedir? Türleri ve Belirtileri

Hiperparatiroidizm, paratiroit bezlerinin aşırı miktarda PTH üretmesi sonucu kan kalsiyum düzeylerinin yükselmesidir. Bu durum, uzun vadede böbrek taşı, kemik erimesi ve kardiyovasküler problemler gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Primer Hiperparatiroidizm

En sık görülen tip olan primer hiperparatiroidizm, genellikle paratiroit bezlerinden birinde oluşan iyi huylu bir tümör (paratiroit adenomu) nedeniyle ortaya çıkar. Nadiren birden fazla bezin büyümesi (hiperplazi) veya çok daha nadiren kötü huylu bir tümör de sebep olabilir. Bu durumun en belirgin laboratuvar bulguları, yüksek kalsiyum yüksekliği ve yüksek PTH yüksekliğidir. Hiperparatiroidizm belirtileri ise çok çeşitlidir ve yorgunluk, halsizlik, depresyon, kemik ağrıları, sık idrara çıkma, böbrek taşları, konsantrasyon güçlüğü gibi geniş bir yelpazeyi kapsar. Çoğu zaman belirtiler sinsi başlar veya hiç belirti vermez.

Sekonder Hiperparatiroidizm

Bu tip, genellikle böbrek yetmezliği gibi başka bir hastalığın sonucunda ortaya çıkar. Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda böbrekler D vitaminini yeterince aktifleştiremez ve fosfor atılımını yapamaz. Bu durum, kan kalsiyum düzeylerinin düşmesine neden olur. Düşük kalsiyumu dengelemek için paratiroit bezleri aşırı PTH üretmeye başlar ve bezler büyüyebilir. Bu durumda PTH düzeyi yüksek, kalsiyum düzeyi normal veya düşük olabilir.

Paratiroidektomiye Ne Zaman İhtiyaç Duyulur? Endikasyonlar

Paratiroidektomi endikasyonları, genellikle hastanın semptomlarına, kan değerlerine ve genel sağlık durumuna göre belirlenir. Primer hiperparatiroidizmde cerrahi tedavi, semptomatik hastalar için altın standarttır. Ayrıca, aşağıdaki durumlarda da ameliyat önerilebilir:

  • Kan kalsiyum seviyesinin belirgin şekilde yüksek olması (normal üst sınırın 1 mg/dL üzerinde).
  • Böbrek taşı öyküsü veya böbrek fonksiyon bozukluğu.
  • Kemik mineral yoğunluğunda düşüş (osteopeni veya osteoporoz).
  • 50 yaş altındaki hastalar (ileride komplikasyon geliştirme riskleri nedeniyle).
  • 24 saatlik idrarda yüksek kalsiyum atılımı.
  • Paratiroit adenomunun boyutunun büyük olması (genellikle >1.5 cm).

Sekonder hiperparatiroidizmde ise medikal tedaviye yanıt vermeyen, ilerleyici kemik hastalığı veya şiddetli kaşıntı gibi semptomları olan ve PTH düzeyi sürekli yüksek seyreden diyaliz hastalarında paratiroit ameliyatı düşünülebilir.

Paratiroidektomi Nasıl Yapılır? Cerrahi Yöntemler

Paratiroidektominin temel amacı, aşırı çalışan paratiroit bezini veya bezlerini çıkarmaktır. Günümüzde bu ameliyat, minimal invaziv yaklaşımlarla daha az travmatik hale gelmiştir.

Geleneksel Paratiroidektomi

Boyunda küçük bir kesi yapılarak tüm dört paratiroit bezinin incelendiği ve hasta olanın/olanların çıkarıldığı yöntemdir. Daha geniş bir görüş alanı sağlar ancak iyileşme süreci minimal invaziv yöntemlere göre biraz daha uzun olabilir.

Minimal İnvaziv Paratiroidektomi (MIP)

Son yıllarda popülaritesi artan minimal invaziv paratiroidektomi, ameliyat öncesi görüntüleme yöntemleriyle (sestamibi taraması, ultrason) hasta bezin yeri kesin olarak belirlendiğinde tercih edilir. Bu yöntemde çok daha küçük bir kesi yapılır ve sadece hasta olan bez çıkarılır. Avantajları arasında daha küçük yara izi, daha az ağrı, daha kısa hastane kalış süresi ve daha hızlı iyileşme sayılabilir. Ameliyat sırasında PTH düzeylerinin takibi (intraoperatif PTH) ile bezin tamamen çıkarılıp çıkarılmadığı teyit edilebilir.

Paratiroidektomi Sonrası İyileşme Süreci ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Paratiroidektomi sonrası iyileşme genellikle hızlıdır. Hastaların çoğu aynı gün veya ertesi gün taburcu edilebilir. Ameliyat sonrası dönemde kan kalsiyum düzeyleri yakından takip edilir. Kalsiyum takviyesi ve D vitamini desteği, özellikle “aç kemik sendromu” adı verilen, kemiklerin hızla kalsiyum çekmesi durumunu önlemek veya yönetmek için gerekebilir.

Hasta, ameliyattan birkaç gün sonra normal aktivitelerine dönebilir. Ses kısıklığı veya yutma güçlüğü gibi geçici şikayetler görülebilir ancak genellikle kendiliğinden düzelir.

Olası Komplikasyonlar ve Yönetimi

Her cerrahi işlemde olduğu gibi, paratiroidektominin de bazı riskleri ve paratiroidektomi komplikasyonları bulunmaktadır. Ancak deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında bu riskler oldukça düşüktür.

Hipokalsemi (Kalsiyum Düşüklüğü)

En sık görülen komplikasyondur. Ameliyat sonrası geçici veya nadiren kalıcı olarak kan kalsiyum düzeylerinde düşüş yaşanabilir. Bu durum, kalan paratiroit bezlerinin işlevini geçici olarak durdurması veya çok nadiren tüm bezlerin çıkarılması (yanlışlıkla veya gerektiğinde) nedeniyle ortaya çıkabilir. Hipokalsemi, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, kas krampları gibi belirtilerle kendini gösterir ve genellikle kalsiyum ve D vitamini takviyesi ile yönetilir.

Rekürren Laringeal Sinir Hasarı

Paratiroit bezleri, ses tellerini kontrol eden rekürren laringeal sinire yakın konumdadır. Ameliyat sırasında bu sinirin hasar görmesi, ses kısıklığına veya nadiren ses kaybına neden olabilir. Bu durum genellikle geçicidir ancak kalıcı da olabilir. Deneyimli cerrahlar bu riski minimize etmek için dikkatli çalışırlar.

Hematom (Kan Birikmesi) veya Enfeksiyon

Ameliyat bölgesinde kanama veya enfeksiyon riski tüm cerrahi prosedürlerde olduğu gibi mevcuttur. Bu komplikasyonlar nadir olup, genellikle uygun cerrahi teknikler ve ameliyat sonrası bakımla önlenebilir.

Ameliyat Başarısızlığı veya Nüks

Nadir durumlarda, ameliyat sonrası PTH düzeyleri düşmeyebilir (başarısız ameliyat) veya yıllar sonra yükselebilir (nüks). Bu durum, tanı konmamış ek paratiroit bezi veya ilk ameliyatta tamamen çıkarılamayan hasta bez dokusu gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Bu tür durumlarda ek değerlendirme ve gerekirse ikinci bir cerrahi müdahale gerekebilir. Detaylı bilgi için Mayo Clinic gibi güvenilir sağlık kaynaklarına başvurulabilir.

Sonuç

Hiperparatiroidizm, ciddi sonuçları olabilen ancak etkili bir şekilde tedavi edilebilen bir durumdur. Paratiroidektomi, özellikle primer hiperparatiroidizm için çoğu zaman kesin çözüm sunan, güvenli ve etkili bir cerrahi yöntemdir. Modern cerrahi teknikler, özellikle minimal invaziv paratiroidektomi, hastalar için daha konforlu bir iyileşme süreci sağlamaktadır. Eğer sizde veya bir yakınınızda hiperparatiroidizm belirtileri mevcutsa veya kalsiyum yüksekliği ya da PTH yüksekliği saptanmışsa, doğru tanı ve tedavi planı için mutlaka bir uzmana başvurmanız gerekmektedir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile hiperparatiroidizmin olumsuz etkilerinden korunmak mümkündür.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri