İşteBuDoktor Logo İndir

Glokom Muayenesi: Göz Sağlığınızı Korumak İçin A'dan Z'ye Kapsamlı Rehber

Glokom Muayenesi: Göz Sağlığınızı Korumak İçin A'dan Z'ye Kapsamlı Rehber

Glokom, halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen, sinsi ilerleyen ve tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır. Maalesef, belirtileri çoğu zaman son evrelere kadar fark edilmez. İşte bu nedenle, düzenli Glokom Muayenesi göz sağlığınızı korumanın ve olası görme kayıplarını engellemenin en kritik adımıdır. Erken teşhis, bu hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve görme yetinizi muhafaza etmek için hayati öneme sahiptir. Bu kapsamlı rehberde, glokom muayenesi sürecini, kimlerin risk altında olduğunu ve neden bu kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini A'dan Z'ye inceleyeceğiz.

Glokom Nedir ve Neden Önemlidir?

Glokom, göz içindeki sıvı basıncının (intraoküler basınç) optik sinire zarar vererek görme alanında kayıplara yol açtığı bir hastalıktır. Göz içi basıncı normal değerlerde olsa bile, bazı kişilerde optik sinir bu basınca karşı hassas olabilir ve yine glokom gelişebilir. Göz siniri hasarı ilerledikçe, periferik görüşten başlayarak merkezi görüşe doğru kalıcı kayıplar meydana gelir. Dünya genelinde geri dönüşü olmayan körlüğün önde gelen nedenlerinden biri olan glokom hakkında daha fazla bilgi için Wikipedia'daki Glokom sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Glokom Muayenesi Kimler İçin Zorunludur? Risk Faktörleri

Glokom, her yaşta ortaya çıkabilse de, bazı risk faktörleri hastalığın gelişme olasılığını artırır. Bu faktörlere sahip kişilerin düzenli glokom muayenelerini aksatmamaları hayati önem taşır:

  • Yaş: 40 yaş ve üzeri, özellikle de 60 yaş üzerindeki bireylerde risk artar.
  • Aile Öyküsü: Ailesinde glokom olan kişilerde hastalık görülme olasılığı daha yüksektir.
  • Yüksek Göz İçi Basıncı: Göz tansiyonu yüksek olan ancak henüz sinir hasarı oluşmamış kişiler (oküler hipertansiyon).
  • Etnik Köken: Afrika kökenli, Hispanik veya Asyalı bireylerde farklı glokom türleri daha sık görülebilir.
  • Sistemik Hastalıklar: Diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalığı gibi rahatsızlıklar.
  • Göz Yaralanmaları veya Ameliyat Geçmişi: Daha önceki göz travmaları veya ameliyatları.
  • Uzun Süreli Kortizon Kullanımı: Hem damla hem de sistemik kortizon kullanımı.

Kapsamlı Bir Glokom Muayenesi Neleri İçerir?

Glokom muayenesi, sadece göz tansiyonu ölçümünden ibaret değildir; optik sinir sağlığını detaylı bir şekilde değerlendiren çeşitli testleri kapsar. İşte bu testler:

Göz Tansiyonu Ölçümü (Tonometri)

Bu test, göz içindeki sıvı basıncını ölçer. Hava püskürtme (temassız) veya applanasyon (temaslı) yöntemiyle yapılabilir. Normal göz tansiyonu değerleri genellikle 10-21 mmHg arasında kabul edilir, ancak bu değerler kişiden kişiye değişebilir ve tek başına glokom tanısı için yeterli değildir.

Görme Alanı Testi (Perimetri)

Görme alanı testi, glokomun neden olduğu görme kaybının boyutunu ve konumunu belirlemek için kullanılır. Hastanın belirli noktalarda beliren ışıkları fark edip etmediği kontrol edilir. Bu test, hastalığın ilerleyişini izlemede kilit rol oynar.

Optik Sinir Muayenesi (Oftalmoskopi)

Göz doktoru, göz bebeğini damlalarla genişleterek optik siniri ve retina tabakasını doğrudan inceler. Optik sinirdeki çukurlanma (cup-to-disc oranı) ve solukluk gibi glokoma işaret eden değişiklikler aranır. Bu muayene, sinir hasarının varlığını ve şiddetini değerlendirmek için esastır.

Gonyoskopi

Bu test, gözün ön kısmındaki drenaj açısını inceler. Açık açılı glokomda drenaj yavaşken, kapalı açılı glokomda drenaj tamamen tıkanmıştır. Gonyoskopi, glokomun tipini belirlemek ve uygun tedavi stratejisini seçmek için önemlidir.

Optik Koherens Tomografi (OKT / OCT)

OKT, optik sinir ve retinal sinir lifi tabakasının yüksek çözünürlüklü kesitsel görüntülerini oluşturan gelişmiş bir görüntüleme yöntemidir. Glokomun neden olduğu sinir lifi kaybını çok erken evrelerde tespit ederek, hastalığın teşhis ve takibinde kritik bilgiler sunar.

Erken Teşhis ve Tedavi Seçenekleri

Glokomda kaybedilen görme yetisi geri getirilemez, bu nedenle erken teşhis ve tedavi, mevcut görmeyi korumanın tek yoludur. Teşhis konulduğunda, tedavi genellikle göz içi basıncını düşürmeye odaklanır. Bu; göz damlaları, lazer tedavileri (argon lazer trabeküloplasti, selektif lazer trabeküloplasti) veya cerrahi müdahaleler (trabekülektomi, minimal invaziv glokom cerrahisi - MIGS) şeklinde olabilir. Tedavinin amacı, optik sinirdeki hasarın ilerlemesini durdurmak ve hastanın yaşam kalitesini korumaktır. Göz sağlığınız hakkında daha detaylı ve güvenilir bilgiler için Türk Oftalmoloji Derneği'nin web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Glokom Muayenesinin İhmal Edilmemesi Gereken Nedenler

Glokomun sinsi doğası ve geri dönüşü olmayan görme kaybı riski, düzenli glokom muayenelerini vazgeçilmez kılar. Belirtiler ortaya çıktığında genellikle optik sinirde önemli ölçüde hasar oluşmuş olur. Bu nedenle, risk faktörlerine sahipseniz veya yaşınız ilerlemişse, herhangi bir şikayetiniz olmasa dahi düzenli göz kontrollerinizi yaptırmalısınız. Unutmayın, erken teşhis ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve görme yeteneğiniz büyük ölçüde korunabilir.

Özetle, glokom muayenesi sadece bir kontrol değil, aynı zamanda göz sağlığınızı ve yaşam kalitenizi güvence altına alan kritik bir yatırımdır. Göz doktorunuzla düzenli iletişimde kalarak ve önerilen muayeneleri aksatmayarak, glokomun olumsuz etkilerinden korunabilir ve berrak bir görüşe sahip olmaya devam edebilirsiniz. Gözlerinize iyi bakın, onlar dünyayla bağlantınızdır.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri