İşteBuDoktor Logo İndir

Glokom Cerrahisi: Kapsamlı Rehberiniz – Türleri, Süreci ve İyileşme

Glokom Cerrahisi: Kapsamlı Rehberiniz – Türleri, Süreci ve İyileşme

Glokom, halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen, göz içi basıncının yükselmesiyle optik sinire zarar veren ciddi bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabilen bu sinsi rahatsızlıkta, ilaç tedavisi her zaman yeterli olmayabilir. İşte tam da bu noktada, görme kaybını engellemek veya ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla glokom cerrahisi devreye girer. Bu kapsamlı rehberde, glokom ameliyatının türleri, ameliyat süreci ve iyileşme döneminde dikkat etmeniz gerekenler hakkında tüm detayları bulacaksınız. Unutmayın, erken teşhis ve doğru tedavi planlaması glokomla mücadelede kritik öneme sahiptir.

Glokom Cerrahisi Neden Gerekli Olur?

Glokomda temel amaç, göz içi basıncını (GİB) güvenli seviyelere düşürerek optik sinir hasarını önlemektir. Genellikle ilk basamak tedavi olarak göz damlaları kullanılır. Ancak bazı durumlarda damlalar yeterli gelmez, GİB kontrol altına alınamaz veya hasta damlaları düzenli kullanamaz. Bu gibi durumlarda, cerrahi müdahale bir seçenek haline gelir. Özellikle ilerlemiş glokom vakalarında veya diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olduğu durumlarda glokom cerrahisi, göz sağlığınızı korumak için hayati bir adımdır.

Glokom Cerrahisi Türleri

Glokom tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler, glokomun tipine, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklılık gösterir. İşte başlıca glokom cerrahisi türleri:

Lazer Cerrahisi

Lazer cerrahisi, genellikle daha hafif ve erken evre glokom vakalarında tercih edilen, nispeten daha az invaziv bir yöntemdir. En yaygın türleri şunlardır:

  • Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT): Gözün drenaj sistemindeki (trabeküler ağ) belirli hücreleri hedef alarak sıvı akışını artırır ve göz içi basıncını düşürür. Etkisi zamanla azalabilir ve tekrarlanması gerekebilir.
  • Lazer İridotomi: Özellikle dar açılı glokomda, iriste küçük bir delik açarak sıvı akışını iyileştirir ve ani basınç artışlarını (akut glokom krizi) önler.

Filtrasyon Cerrahisi (Trabekülektomi)

Trabekülektomi, glokom cerrahisinde altın standart olarak kabul edilen, en yaygın ve etkili yöntemlerden biridir. Bu yöntemde, gözün beyaz kısmında (sklera) küçük bir pencere açılarak, göz içi sıvısının bu yeni yoldan dışarı akması ve skleranın altında bir "filtre kabarcığı" (bleb) oluşturulması sağlanır. Böylece göz içi basıncı düşürülür. Oldukça başarılı bir yöntem olsa da, enfeksiyon veya aşırı filtrasyon gibi riskleri bulunur.

Glokom hakkında daha detaylı bilgi için Wikipedia'daki Glokom sayfasına göz atabilirsiniz.

Tüp İmplant Cerrahisi (Göz İçi Protez)

Bu yöntem, diğer cerrahi müdahalelerin başarısız olduğu veya karmaşık glokom vakalarında (örneğin neovasküler glokom) tercih edilir. Göz içine küçük bir tüp (valvli veya valvsiz) yerleştirilir. Bu tüp, göz içi sıvısını bir rezervuar plakasından dışarıya yönlendirerek göz içi basıncını düşürür. Tüp implant cerrahisi, trabekülektomiye göre daha uzun ve karmaşık bir iyileşme süreci gerektirebilir.

Minimal İnvaziv Glokom Cerrahisi (MIGS)

Son yıllarda gelişen MIGS (Minimal İnvaziv Glokom Cerrahisi) yöntemleri, daha küçük kesilerle, daha az riskle ve daha hızlı iyileşme süreleriyle dikkat çekmektedir. Genellikle katarakt ameliyatı ile birlikte uygulanabilen bu yöntemler, gözün doğal drenaj sistemini güçlendirmeyi veya yeni küçük drenaj yolları oluşturmayı amaçlar. MIGS, erken ve orta evre glokom vakalarında veya ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda uygun bir seçenek olabilir.

Glokom Cerrahisi Süreci: Ameliyat Öncesi, Sırası ve Sonrası

Glokom ameliyatı süreci, hastanın durumuna ve seçilen cerrahi yönteme göre değişiklik gösterse de, genel hatlarıyla benzer aşamalardan oluşur.

Ameliyat Öncesi Hazırlıklar

  • Detaylı Muayene: Göz doktorunuz, gözünüzün durumunu, glokomun tipini ve şiddetini belirlemek için kapsamlı bir muayene yapar.
  • Genel Sağlık Değerlendirmesi: Kan testleri, EKG gibi genel sağlık kontrolü yapılır. Mevcut hastalıklarınız ve kullandığınız ilaçlar doktorunuzla paylaşılmalıdır. Özellikle kan sulandırıcı ilaçlar ameliyattan önce doktor kontrolünde kesilebilir veya dozları ayarlanabilir.
  • Bilgilendirme ve Onam: Doktorunuz ameliyatın risklerini, faydalarını ve iyileşme sürecini detaylıca anlatır. Sizden yazılı onam alınır.

Ameliyat Günü ve Sırası

Glokom cerrahisi genellikle lokal anestezi altında yapılır, yani gözünüz uyuşturulur ve işlem sırasında uyanık olursunuz ancak ağrı hissetmezsiniz. Bazı durumlarda genel anestezi de tercih edilebilir. Cerrah, seçilen yönteme göre gerekli işlemleri titizlikle uygular. Ameliyat süresi, yönteme bağlı olarak 30 dakika ile birkaç saat arasında değişebilir.

Ameliyat Sonrası Bakım ve Takip

Ameliyat sonrası dönem, başarılı bir iyileşme için kritik öneme sahiptir. Gözünüze genellikle koruyucu bir bandaj veya kapak takılır. Doktorunuzun önerdiği göz damlalarını (antibiyotik, anti-enflamatuar) düzenli olarak ve belirtilen dozlarda kullanmanız şarttır. İlk kontroller genellikle ameliyattan sonraki ilk gün ve ilk hafta içinde yapılır.

Ameliyat sonrası döneme ilişkin daha fazla bilgiye Türk Oftalmoloji Derneği'nin Glokom sayfasından ulaşabilirsiniz.

İyileşme Süreci ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Glokom ameliyatı sonrası iyileşme süreci, kişiden kişiye ve yapılan cerrahinin türüne göre farklılık gösterir. Ancak genel olarak aşağıdaki noktalara dikkat etmek iyileşmeyi hızlandırır ve komplikasyon riskini azaltır:

  • İlk Günler ve Haftalar: Gözünüzde kızarıklık, hafif ağrı veya batma hissi normaldir. Damlaları düzenli kullanın ve gözünüzü ovmaktan kaçının. Ağır kaldırmaktan, öne eğilmekten, ani hareketlerden ve gözünüze su kaçırmaktan kaçının. Banyo yaparken dikkatli olun, yüzünüzü yıkarken göz bölgesini koruyun.
  • Aktivitelere Dönüş: Çoğu hasta birkaç hafta içinde normal günlük aktivitelerine dönebilir. Araba kullanma, spor yapma gibi aktiviteler için doktorunuzun onayını beklemeniz önemlidir.
  • Olası Komplikasyonlar: Her cerrahi işlemde olduğu gibi, glokom ameliyatında da enfeksiyon, kanama, aşırı veya yetersiz filtrasyon, katarakt gelişimi gibi nadir de olsa komplikasyonlar görülebilir. Şiddetli ağrı, ani görme kaybı, ışık hassasiyeti, gözde akıntı gibi belirtiler fark ederseniz derhal doktorunuza başvurun.
  • Uzun Dönemli Takip: Ameliyat sonrası düzenli doktor kontrolleri, göz içi basıncının takip edilmesi ve olası sorunların erken tespiti açısından hayati önem taşır. Bazen ameliyatın etkisi zamanla azalabilir ve ek tedavi gerekebilir.

Sonuç

Glokom, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilen ciddi bir göz hastalığıdır. İlaç tedavisiyle kontrol altına alınamayan durumlarda glokom cerrahisi, görme yeteneğinizi korumak için güçlü bir çözüm sunar. Lazer cerrahisinden trabekülektomiye, tüp implantlarından MIGS yöntemlerine kadar farklı türleri bulunan bu ameliyatlar, hastanın özel durumuna göre planlanır.

Unutulmamalıdır ki, başarılı bir glokom ameliyatı süreci sadece cerrahinin kendisiyle sınırlı değildir; ameliyat öncesi hazırlıklar ve ameliyat sonrası dikkatli bir iyileşme dönemi de en az ameliyat kadar önemlidir. Göz doktorunuzla açık iletişim kurarak, tedavi planınızı eksiksiz uygulayarak ve düzenli kontrollerinizi aksatmayarak glokomla mücadelenizde önemli bir adım atabilirsiniz. Göz sağlığınız için uzman bir hekime danışmaktan çekinmeyin.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri