Frengi Nedir? (Sifiliz Hakkında)
Frengi, bilinen adıyla "Sifiliz", ilk kez 16. yüzyılda Fransa'da tanımlandığı için "Frenk Hastalığı" veya "Frengi" olarak anılmaktadır. Bu hastalık, Treponema pallidum adı verilen spiral şekilli bir bakteriden kaynaklanır ve genellikle cinsel ilişki, kan transfüsü ya da yaralı ciltle temas yoluyla bulaşır. Hamile kadınlardan fetüse geçebilme riski de bulunmaktadır; bu durum, ölü doğum ya da doğum sonrası bebek ölümüne yol açabilir.
Frengi, anal ve oral cinsel temas veya öpüşme ile de bulaşabilir. Erken tanı konulduğunda tedavi süreci oldukça basittir. Ancak, tedavi geciktiğinde, bakteri kan dolaşımına katılarak çeşitli organlarda hasar yaratabilir ve lenf bezlerinde şişmelere neden olabilir. Tedavi edilmezse, ilerleyen aşamalarda daha ciddi belirtiler gelişebilir.
Frengi Nasıl Bulaşır?
Frengi, kan transfüzyonlarıyla bulaşabileceği gibi, hasar görmüş cilt ve mukoza yoluyla da geçiş yapabilen bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılsa bile, bakterinin vücut sıvılarında bulunması nedeniyle oral temasla da bulaşma riski mevcuttur. Bu yüzden frengi, cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında önemli bir yer tutmaktadır ve son dönemde yapılan testlerde sıklıkla tespit edilmektedir.
Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Frengi, yıllarca belirti göstermeden varlığını sürdürebilir. Ne kadar erken teşhis edilirse, o kadar kolay tedavi edilebilir. Ancak tedavi edilmediğinde, ilerleyen dönemlerde cilt, kemik, kalp, karaciğer ve damarlar üzerinde lezyonlar oluşabilir. Merkezi sinir sistemi üzerinde de dejeneratif değişiklikler meydana gelebilir. Bu durum, aort iltihabı ve aort kapak yetmezliği gibi komplikasyonlara yol açabilir. Dolayısıyla, uzun süre tedavi edilmeyen frengi, kalp ve beyin gibi hayati organlara ciddi zararlar verebilir.
Frengi Belirtileri ve Evreleri
Birinci Evre Frengi: Enfekte olan kişideki belirtiler, temastan sonraki 3 hafta içinde ortaya çıkabilir; bu süre 5 ila 90 gün arasında değişiklik gösterebilir. Bakteri cinsel organlardan (vajina, penis, rektum) ya da ağızdan bulaşırsa, ağrısız, kırmızı ve ıslak kıvamda yaralar (şankr) oluşur. Bu yaralar genellikle 2-6 hafta içinde kendiliğinden kaybolur. Ayrıca, kasık ve boyun bölgesindeki lenf bezleri de şişebilir ve bu şişlikler de birkaç hafta içinde geçer.
İkinci Evre Frengi: Enfeksiyonun 9. haftasından sonra (şankr kaybolduktan sonra) bakteriler kan yoluyla tüm vücuda yayılır. Bu evrede yorgunluk, baş ve eklem ağrıları, kilo kaybı, ateş ve iştahsızlık gibi belirtiler görülür. Kaşlar ve saçlar dökülmeye başlayabilir. Bu evre, sifilizin en bulaşıcı dönemidir ve ciltte döküntülerle kendini gösterir. Döküntüler genellikle kollarda, bacaklarda ve vücudun diğer bölgelerinde kırmızı ve kaşıntısız bir şekilde yayılabilir.
Gizli Dönem (Latent Evre): Bu evrede hastalık herhangi bir belirti vermez, ancak bakteri vücutta mevcut kalır ve oldukça bulaşıcıdır. Kan testleri ile bu evredeki enfeksiyon tespit edilebilir. Zamanında tedavi edilmezse, bu dönemdeki hastaların %25’i kendiliğinden iyileşirken, %25’i 5-10 yıl boyunca bu evrede kalabilir ve %50’si de üçüncü evreye geçiş yapabilir.
Üçüncü Evre Frengi: İlk iki evresinde tedavi edilmemiş kişilerde görülen bu son evrede, frengi bulaşıcı değildir. Ancak, bakteri vücutta kalp, beyin, karaciğer, gözler ve sinirler gibi hayati organlara zarar verebilir. Görme kaybı, demans, menenjit, hareket güçlüğü ve felç gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bu aşama, genellikle ölümle sonuçlanabilir. Frengi, göz ardı edilmemesi gereken ciddi bir hastalıktır.