İşteBuDoktor Logo İndir

Erkek Kısırlığında Mikroenjeksiyon: Süreç, Endikasyonlar ve Detaylı Bir Bakış

Erkek Kısırlığında Mikroenjeksiyon: Süreç, Endikasyonlar ve Detaylı Bir Bakış

Modern üreme teknolojileri sayesinde, daha önce çaresiz görünen birçok infertilite vakası artık başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyor. Özellikle erkek kısırlığı, çiftlerin çocuk sahibi olma hayallerini erteleyen önemli bir faktör olabiliyor. Ancak günümüzde, mikroenjeksiyon (ICSI) adı verilen gelişmiş bir tüp bebek yöntemi, düşük sperm sayısı, hareketliliği veya morfolojik sorunlar gibi ciddi infertilite tedavisi gerektiren durumlarda umut ışığı olmaktadır. Bu makalede, erkek kısırlığında mikroenjeksiyonun ne olduğunu, hangi durumlarda uygulandığını, adım adım tüm süreç ve tedavi yöntemlerini detaylı bir bakış açısıyla inceleyeceğiz.

Mikroenjeksiyon (ICSI) Nedir ve Nasıl Çalışır?

Mikroenjeksiyon, İngilizce açılımıyla “Intracytoplasmic Sperm Injection” (ICSI), yani “İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu” teriminin kısaltmasıdır. Temel olarak, bir yumurta hücresinin (oosit) sitoplazmasına mikroskop altında, özel bir mikro iğne yardımıyla tek bir spermin doğrudan enjekte edilmesi işlemidir. Geleneksel tüp bebek (IVF) yönteminde spermler yumurta çevresine bırakılarak doğal döllenmenin gerçekleşmesi beklenirken, ICSI, spermin yumurta zarını geçme yeteneği yetersiz olduğunda veya döllenme potansiyelini artırmak amacıyla tercih edilir. Bu yöntem, özellikle şiddetli erkek faktörü kısırlığı olan çiftler için adeta bir devrim niteliğindedir. ICSI hakkında daha fazla bilgi için Wikipedia sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Erkek Kısırlığında Mikroenjeksiyonun Temel Endikasyonları

Mikroenjeksiyon, geniş bir yelpazedeki erkek kısırlığı sorunlarına çözüm sunar. Başlıca endikasyonlar şunlardır:

Şiddetli Oligoastenozoospermi (Düşük Sperm Sayısı ve Hareketliliği)

Sperm sayısının mililitrede 5 milyondan az olması ve/veya ileri hareketli sperm oranının %30’un altında olması durumlarında ICSI, döllenme şansını önemli ölçüde artırır. Bu durum, spermlerin yumurtaya ulaşma ve dölleme yeteneklerinin doğal yollarla kısıtlı olduğu anlamına gelir.

Azospermi (Menide Sperm Yokluğu) ve TESE/TESA

Menide hiç sperm bulunmaması durumu olan azospermide, testislerden cerrahi yöntemlerle (TESE - Testiküler Sperm Ekstraksiyonu veya TESA - Testiküler Sperm Aspirasyonu) sperm elde edilmesi mümkün olabilir. Bu şekilde elde edilen çok az sayıdaki spermler, döllenme için doğrudan mikroenjeksiyon yönteminde kullanılır. Mikro TESE gibi yöntemler hakkında daha detaylı bilgiye Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nin ilgili sayfasından ulaşabilirsiniz.

Sperm Fonksiyon Bozuklukları

Sperm sayısı ve hareketliliği normal olsa bile, spermlerin yumurta zarını geçme veya yumurta ile etkileşime girme yeteneklerinde yapısal veya fonksiyonel bozukluklar olabilir. Bu durumlarda da ICSI tercih edilir.

Önceki Başarısız IVF Denemeleri

Geleneksel tüp bebek (IVF) yönteminde döllenmenin hiç gerçekleşmemesi veya yetersiz kalması durumunda, sonraki denemelerde ICSI uygulamasına geçilebilir.

İmmünolojik Faktörler

Spermlere karşı antikorların varlığı, spermlerin yumurta ile birleşmesini engelleyebilir. ICSI, bu engeli aşmak için doğrudan döllenme imkanı sunar.

Mikroenjeksiyon (ICSI) Süreci Adım Adım

Mikroenjeksiyon süreci, kadın ve erkek için belirli aşamaları içerir:

Ön Değerlendirme ve Hazırlık

Çiftler detaylı bir tıbbi değerlendirmeden geçer. Erkek için sperm analizi, hormon testleri ve gerekirse genetik testler yapılır. Kadın için yumurtalık rezervi değerlendirilir ve genel sağlık durumu kontrol edilir.

Sperm Toplama

Erkek, genellikle mastürbasyon yoluyla sperm örneği verir. Azospermi veya ejakülasyon güçlüğü durumlarında ise, cerrahi yöntemlerle (TESE, TESA, mikroTESE) testislerden sperm elde edilir. Elde edilen spermler, en iyi kalitede olanlar seçilerek dölleme için hazırlanır.

Yumurta Toplama (OPU)

Kadına uygulanan yumurtalık uyarımının ardından, olgunlaşan yumurtalar transvajinal ultrason eşliğinde hafif sedasyon altında toplanır. Bu işlem, genellikle 15-20 dakika sürer.

Dölleme (Mikroenjeksiyon Uygulaması)

Toplanan yumurtalar ve hazırlanan spermler laboratuvarda uzman embriyologlar tarafından dikkatlice incelenir. Her olgun yumurtaya, özel bir mikro iğne ile tek bir sperm doğrudan enjekte edilir. Bu, ICSI işleminin kalbidir.

Embriyo Gelişimi ve Takibi

Döllenen yumurtalar (zigotlar) embriyo haline gelmeleri için özel inkübatörlerde laboratuvar ortamında takip edilir. Embriyoların gelişimi günlük olarak izlenir ve en kaliteli embriyolar transfer için seçilir. Genellikle 3. veya 5. gün embriyoları tercih edilir.

Embriyo Transferi

En uygun görülen 1 veya 2 embriyo (yasal düzenlemelere ve hastanın durumuna göre), ince bir kateter yardımıyla kadının rahmine transfer edilir. Bu ağrısız bir işlem olup anestezi gerektirmez.

Gebelik Testi ve Takibi

Embriyo transferinden yaklaşık 10-12 gün sonra kanda gebelik testi (beta-hCG) yapılarak gebelik durumu kontrol edilir. Gebelik oluşursa, düzenli gebelik takibi başlatılır.

Başarı Oranları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Mikroenjeksiyon ile gebelik başarı oranları, çiftin yaşına (özellikle kadının yaşına), kısırlık nedenine, kullanılan embriyo kalitesine ve merkezin deneyimine bağlı olarak değişiklik gösterir. Genel olarak, ICSI, şiddetli erkek faktörü kısırlığında oldukça yüksek döllenme ve gebelik oranları sunar. Tedavi sürecinde, psikolojik destek ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri de başarının anahtarlarından biridir. Unutulmamalıdır ki her vaka özeldir ve tedavi planı kişiye özgü olarak belirlenmelidir.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri