Doğum Sonrası Sistosel ve Rektosel: Tedavi Seçenekleri ve Riskler
Doğum, kadın bedeni için mucizevi bir süreç olsa da, bazı durumlarda beraberinde çeşitli fiziksel değişimleri ve sağlık sorunlarını getirebilir. Bu sorunlardan ikisi, kadınların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen doğum sonrası sistosel (mesane sarkması) ve rektosel (bağırsak sarkması) rahatsızlıklarıdır. Bu durumlar, pelvik taban kaslarının zayıflaması veya hasar görmesi sonucu ortaya çıkar ve çoğu zaman utanç verici belirtilerle kendini gösterir. Peki, bu rahatsızlıklar tam olarak nedir, neden ortaya çıkarlar, hangi tedavi seçenekleri mevcuttur ve beraberinde hangi riskleri taşırlar? Gelin, bu önemli konuları detaylı bir şekilde inceleyelim.
Sistosel ve Rektosel Nedir? Farkları Nelerdir?
Pelvik organ sarkmaları, karnın alt kısmındaki organları (mesane, rahim, rektum) yerinde tutan kasların ve bağ dokuların zayıflamasıyla karakterize durumdur. Sistosel ve rektosel, bu sarkmaların en yaygın türlerindendir.
Sistosel (Mesane Sarkması)
Sistosel, mesanenin vajina duvarından aşağı doğru sarkması durumudur. Pelvik taban kasları ve bağ dokuları zayıfladığında mesaneyi destekleyemez ve mesane vajinaya doğru fıtıklaşır. Bu durum genellikle ön vajinal duvarda bir şişlik olarak hissedilir.
Rektosel (Bağırsak Sarkması)
Rektosel ise rektumun (kalın bağırsağın son kısmı) vajinanın arka duvarından aşağı doğru sarkmasıdır. Tıpkı sistoselde olduğu gibi, pelvik taban dokularının zayıflaması sonucu rektumun ön duvarı vajinaya doğru bombeleşir ve dışkılama fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Detaylı bilgi için rektosel Wikipedia sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Doğum Sonrası Neden Ortaya Çıkarlar?
Doğum, pelvik taban kasları ve bağ dokuları üzerinde muazzam bir baskı oluşturur. Özellikle vajinal doğumlar, bu kasların gerilmesine, yırtılmasına veya zayıflamasına neden olabilir:
- Zorlu ve Uzun Süreli Doğumlar: Uzun süreli ıkınma, iri bebek doğumu veya vajinal doğumda kullanılan bazı müdahaleler (forseps, vakum) pelvik tabana aşırı stres uygulayabilir.
- Epizyotomi ve Perineal Yırtıklar: Doğum sırasında yapılan kesiler veya doğal yırtıklar, pelvik taban bütünlüğünü bozabilir ve iyileşme sürecinde zayıflık bırakabilir.
- Hormonal Değişiklikler: Gebelik ve doğum sonrası dönemdeki hormonal dalgalanmalar, bağ dokularının esnekliğini etkileyebilir.
- Çoklu Doğumlar: Birden fazla doğum yapmış olmak, pelvik tabanın zamanla daha da zayıflamasına yol açar.
- Diğer Risk Faktörleri: Yaşlanma, genetik yatkınlık, obezite, kronik kabızlık ve ağır kaldırma gibi faktörler de doğum sonrası sistosel ve rektosel riskini artırır.
Belirtileri Nelerdir? Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?
Sistosel ve rektoselin belirtileri, sarkmanın derecesine göre hafiften şiddetliye kadar değişebilir. Yaşam kalitenizi etkileyen herhangi bir belirti hissettiğinizde bir uzmana başvurmanız önemlidir.
Sistosel Belirtileri
- Vajinada dolgunluk, basınç hissi veya bir şeyin aşağı doğru sarktığı hissi
- İdrar kaçırma (öksürme, hapşırma, gülme ile)
- Sık idrara çıkma ihtiyacı
- Mesaneyi tam boşaltamama hissi
- İdrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlık
- Cinsel ilişki sırasında rahatsızlık
Rektosel Belirtileri
- Dışkılama güçlüğü, kabızlık
- Bağırsağı tam boşaltamama hissi
- Dışkılama sırasında vajinaya parmakla bastırma ihtiyacı (manuel destek)
- Vajinada dolgunluk hissi
- Cinsel ilişki sırasında ağrı veya rahatsızlık
Tedavi Seçenekleri: Ameliyatsız ve Cerrahi Yöntemler
Doğum sonrası sistosel ve rektosel tedavisinde, sarkmanın derecesi, semptomların şiddeti ve hastanın yaşam tarzı göz önünde bulundurularak çeşitli yaklaşımlar uygulanır.
Konservatif Yaklaşımlar (Ameliyatsız Tedaviler)
Hafif ve orta dereceli sarkmalarda veya cerrahi müdahale istenmediğinde bu yöntemler tercih edilebilir:
- Pelvik Taban Egzersizleri (Kegel): Pelvik taban kaslarını güçlendirerek sarkmanın ilerlemesini durdurabilir ve semptomları hafifletebilir. Düzenli ve doğru teknikle yapılması kritik öneme sahiptir.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Kilo vermek, kronik kabızlığı önlemek için lifli gıdalar tüketmek ve yeterli su içmek, ağır kaldırmaktan kaçınmak pelvik taban üzerindeki baskıyı azaltır.
- Pesser Kullanımı: Vajinaya yerleştirilen, silikon bir halka şeklinde olan pesserler, sarkmış organlara destek sağlayarak semptomları gidermeye yardımcı olabilir.
Cerrahi Tedaviler
Konservatif yöntemlerin yetersiz kaldığı, sarkmanın ileri derecede olduğu veya yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediği durumlarda cerrahi müdahale düşünülebilir. Ameliyatın amacı, organları normal anatomik pozisyonlarına geri döndürmek ve pelvik taban desteğini güçlendirmektir.
- Sistosel Onarımı (Anterior Kolporafi): Mesane sarkmasını düzeltmek için yapılan ameliyattır. Genellikle vajinal yoldan yapılır.
- Rektosel Onarımı (Posterior Kolporafi): Rektum sarkmasını düzeltmek için yapılan ameliyattır. Yine sıklıkla vajinal yoldan gerçekleştirilir.
- Diğer Cerrahi Yöntemler: Duruma göre mesh (yama) kullanılarak daha fazla destek sağlanabilir veya rahim sarkması da varsa rahim alınması (histerektomi) gerekebilir.
Cerrahi kararı, hastanın genel sağlık durumu, yaşı, gelecekteki gebelik planları ve sarkmanın derecesi göz önünde bulundurularak uzman bir jinekolog veya ürojinekolog ile birlikte alınmalıdır.
Önleme ve Risk Yönetimi
Doğum sonrası sistosel ve rektoseli tamamen önlemek her zaman mümkün olmasa da, riski azaltmak için atılabilecek önemli adımlar vardır:
- Doğum Öncesi ve Sonrası Pelvik Taban Egzersizleri: Gebelik sırasında ve özellikle doğumdan sonra (doktor onayı ile) Kegel egzersizlerine düzenli olarak devam etmek, pelvik taban kaslarını güçlü tutmanın anahtarıdır.
- Sağlıklı Kilo Yönetimi: Aşırı kilodan kaçınmak, pelvik taban üzerindeki baskıyı azaltır.
- Kronik Kabızlığı Önleme: Lifli beslenme ve yeterli sıvı alımı ile düzenli bağırsak hareketleri sağlamak, ıkınma ihtiyacını azaltır.
- Doğru Kaldırma Teknikleri: Ağır cisimleri kaldırırken bacak kaslarını kullanmak, karın ve pelvik taban kaslarına aşırı yük bindirmeyi engeller.
- Uzman Danışmanlığı: Doğum sonrası herhangi bir belirti fark edildiğinde erken dönemde bir sağlık uzmanına başvurmak, durumun ilerlemeden yönetilmesine yardımcı olur.
Doğum sonrası sistosel ve rektosel, birçok kadının karşılaştığı ancak sıklıkla konuşmaktan çekindiği rahatsızlıklardır. Ancak unutulmamalıdır ki, bu durumlar hem önlenebilir hem de etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Yaşam kalitenizi düşürmesine izin vermeyin. Belirtileriniz varsa, vakit kaybetmeden bir uzmana danışarak doğru teşhis ve size özel tedavi seçenekleri hakkında bilgi alın. Erken müdahale, uzun vadeli iyileşme ve daha sağlıklı bir yaşam için kritik öneme sahiptir. Kendi vücudunuzu dinleyin ve ihtiyacınız olan desteği almaktan çekinmeyin.