İşteBuDoktor Logo İndir

Çocuklarda ve Ergenlerde Hipokondriazis: Aileler İçin Tanı ve Destek Rehberi

Çocuklarda ve Ergenlerde Hipokondriazis: Aileler İçin Tanı ve Destek Rehberi

Ebeveynler olarak çocuklarımızın sağlığına dair en küçük endişeleri bile büyük bir hassasiyetle yaklaşırız. Ancak bazen bu endişeler, günlük yaşamlarını ve psikolojilerini olumsuz etkileyen boyutlara ulaşabilir. Özellikle çocuklarda hipokondriazis veya diğer adıyla sağlık anksiyetesi bozukluğu, hem çocuk hem de aile için yıpratıcı bir süreç haline gelebilir. Benzer şekilde, ergenlerde hipokondriazis de farklı dinamiklerle kendini gösterebilir. Bu kapsamlı aileler için tanı ve destek rehberi, çocuğunuzun ya da ergeninizin yaşadığı bu durumu anlamanıza, belirtileri fark etmenize ve onlara doğru şekilde destek olmanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Hipokondriazis (Sağlık Anksiyetesi Bozukluğu) Nedir ve Çocuklarda Nasıl Ortaya Çıkar?

Hipokondriazis, güncel psikiyatri literatüründe daha çok Sağlık Anksiyetesi Bozukluğu (SAB) olarak adlandırılan, kişinin ciddi bir hastalığı olduğuna dair aşırı meşguliyet ve inançla karakterize bir durumdur. Bu kişiler, hafif fiziksel belirtileri bile ciddi bir hastalığın işareti olarak yorumlama eğilimindedirler ve tıbbi güvencelere rağmen endişeleri dinmez. Çocuklarda ve ergenlerde bu durum, yetişkinlerden farklı şekillerde kendini gösterebilir. Onlar, hissettikleri bedensel duyumları yetişkinler kadar net ifade edemeyebilir veya kaygılarını oyunlar, davranış değişiklikleri ya da sürekli şikayetler aracılığıyla dile getirebilirler. Sağlık anksiyetesi bozukluğu hakkında daha fazla bilgiye Wikipedia'dan ulaşabilirsiniz.

Çocuklarda ve Ergenlerde Hipokondriazisin Belirtileri

Hipokondriazis, çocukluk ve ergenlik döneminde farklı yaş gruplarına özgü belirtilerle ortaya çıkabilir. Ailelerin bu belirtileri tanıması, erken müdahale için kritik öneme sahiptir.

Fiziksel Belirtiler ve Yorumları

  • Sürekli Vücut Kontrolü: Çocuk, vücudunu sürekli olarak inceler, benler, küçük yaralar veya ağrıları aşırı derecede takip eder.
  • Hafif Semptomları Büyütme: Baş ağrısı, karın ağrısı, boğaz ağrısı gibi yaygın ve genellikle masum olan belirtileri çok ciddi hastalıkların işareti olarak görür.
  • Sık Doktora Gitme İsteği: Sürekli olarak doktora gitmek, test yaptırmak veya acil servise başvurmak ister, ancak yapılan testler genellikle temiz çıkar.
  • Belirtilerin Yeri Değişmesi: Bir sağlık endişesi giderildiğinde, hemen başka bir vücut bölgesinde yeni bir belirti keşfetme eğilimi gösterir.

Davranışsal ve Duygusal Belirtiler

  • Aşırı Hastalık Araştırması: İnternette hastalıklar hakkında sürekli araştırma yapar, bu da kaygısını daha da artırır.
  • Okuldan Kaçınma ve Sosyal İzolasyon: Hastalanacağı korkusuyla okula gitmek istemeyebilir, arkadaşlarıyla aktivitelerden kaçınabilir.
  • Duygusal Dalgalanmalar: Aşırı kaygı, panik ataklar, sinirlilik, hüzün veya çaresizlik hisleri yaşayabilir.
  • Sürekli Güvence Arama: Aile üyelerinden veya doktorlardan sürekli olarak iyi olduğuna dair güvence talep eder.

Tanı Süreci: Ne Zaman Profesyonel Yardım Almalı?

Çocuğunuzun sağlıkla ilgili endişeleri günlük yaşamını, okul başarısını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemeye başladığında, profesyonel yardım almak önemlidir.

Doktor Ziyaretleri ve Yanlış Yorumlamalar

İlk adım genellikle çocuk doktoruna başvurmaktır. Yapılan fiziksel muayeneler ve laboratuvar testleri sonucunda fiziksel bir neden bulunamaması, çocuğu ve aileyi bir kısır döngüye sokabilir. Doktorun “hiçbir şeyi yok” demesi, çocuk için yeterli olmayabilir ve bu durum onun kaygısını daha da artırabilir.

Psikolojik Değerlendirme ve Ayırıcı Tanı

Fiziksel bir neden bulunamayan durumlarda, bir çocuk ve ergen psikiyatristine veya klinik psikoloğuna başvurmak elzemdir. Uzman, çocuğun ve ailenin öyküsünü alarak, belirtilerin şiddetini ve yaşam üzerindeki etkilerini değerlendirir. Ayırıcı tanı sürecinde, diğer anksiyete bozuklukları, obsesif-kompulsif bozukluk veya depresyon gibi durumlar da göz önünde bulundurulur. Türkiye Psikiyatri Derneği gibi güvenilir kaynaklardan uzman desteği alabilirsiniz.

Aileler İçin Destek Stratejileri ve Yaklaşımlar

Çocuğunuzun hipokondriazisle başa çıkmasına yardımcı olmak için aile içinde uygulayabileceğiniz bazı stratejiler bulunmaktadır.

Empati ve Anlayış Geliştirmek

Çocuğunuzun yaşadığı kaygının gerçek olduğunu kabul edin. “Uyduruyorsun” veya “abartıyorsun” gibi ifadelerden kaçının. Onun duygularını geçerli kılarken, semptomlarına aşırı odaklanmaktan kaçınmak önemlidir. “Kaygılandığını anlıyorum” demek, “hasta olduğunu biliyorum” demekten daha yapıcıdır.

Kaygıyı Azaltan İletişim Teknikleri

  • Semptom Odaklı Konuşmaları Sınırlandırmak: Sağlık şikayetleri hakkında sürekli konuşmak yerine, belirli bir zaman dilimi ayırarak bu konuları konuşmayı teşvik edin ve ardından günlük aktivitelere geri dönün.
  • Normalleştirme: Her insanın zaman zaman hafif ağrılar veya rahatsızlıklar hissedebileceğini, bunun normal olduğunu anlatın.
  • Dikkat Çekme Biçimi Değil, Destek Biçimi: Çocuğunuzun sağlıklı davranışlarını ve başarılarını övgüyle karşılayarak, pozitif pekiştireçler kullanın.

Profesyonel Tedavi Yöntemleri

Hipokondriazis tedavisinde en etkili yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)'dir. BDT, çocuğun sağlıkla ilgili yanlış inançlarını ve kaygı döngüsünü kırmasına yardımcı olur. Terapi sürecinde, korkulan durumlarla yüzleşme, kaygı yönetimi becerileri geliştirme ve düşünce kalıplarını değiştirme hedeflenir. Aile terapisi de aile üyelerinin çocuğa nasıl destek olabileceği konusunda bilgilendirilmesi açısından önemlidir. Nadiren ve yalnızca uzman kontrolünde olmak üzere ilaç tedavisi de düşünülebilir.

Okul Ortamında ve Sosyal Hayatta Destek

Çocuğunuzun okul ve sosyal yaşamını sürdürmesi, iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Okul yönetimi ve öğretmenlerle iş birliği yaparak, çocuğun kaygılarının okul performansını etkilememesi için gerekli önlemleri alabilirsiniz. Ayrıca, çocuğunuzu arkadaşlarıyla vakit geçirmeye, hobiler edinmeye ve fiziksel aktivitelere katılmaya teşvik edin. Bu tür sosyal etkileşimler, dikkatinin hastalıktan uzaklaşmasına ve yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olacaktır.

Çocuklarda ve ergenlerde hipokondriazis, hem çocuk hem de aile için zorlayıcı bir deneyim olabilir. Ancak doğru bilgi, anlayış ve profesyonel destekle bu süreç başarıyla yönetilebilir. Unutmayın ki, sabır ve tutarlı yaklaşımlar, çocuğunuzun bu zorluğun üstesinden gelmesine yardımcı olacak en güçlü araçlardır. Erken tanı ve müdahale, çocuğunuzun sağlıklı ve mutlu bir geleceğe adım atması için kilit öneme sahiptir.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri