İşteBuDoktor Logo İndir

Aort Anevrizması Belirtileri Nelerdir? Erken Tanı ve Tedavinin Önemi

Aort Anevrizması Belirtileri Nelerdir? Erken Tanı ve Tedavinin Önemi

Aort, vücudumuzdaki en büyük atardamardır ve kalpten çıkarak oksijen açısından zengin kanı tüm organlarımıza taşır. Ancak bazen bu hayati damarın duvarında zayıflama veya balonlaşma meydana gelebilir ki biz buna aort anevrizması deriz. Bu durum, çoğunlukla sessizce ilerleyen ve genellikle fark edilmeyen bir tehlikedir. Peki, aort anevrizması belirtileri nelerdir ve bu belirtiler ortaya çıktığında neden erken tanı ve tedavinin önemi bu kadar büyüktür? İşte bu yazıda, bu önemli sağlık sorununu tüm detaylarıyla ele alacağız.

Aort Anevrizması Nedir ve Neden Ortaya Çıkar?

Aort anevrizması, aort damarının çapının normalin üzerine çıkmasıyla karakterize edilen bir durumdur. Çeşitli nedenlerle aort duvarının zayıflaması sonucu oluşur. Anevrizmalar, aortun göğüs kısmında (torasik aort anevrizması) veya karın kısmında (abdominal aort anevrizması) gelişebilir. Sigara kullanımı, yüksek tansiyon (hipertansiyon), yüksek kolesterol, yaş, genetik yatkınlık ve bazı bağ dokusu hastalıkları (örneğin Marfan sendromu) başlıca risk faktörleri arasındadır.

Aort Anevrizması Belirtileri: Ne Zaman Şüphelenmeli?

Aort anevrizmalarının en sinsi yanı, genellikle belirgin belirtiler vermemesidir. Birçok anevrizma, başka bir nedenle yapılan rutin tetkikler sırasında tesadüfen keşfedilir. Ancak anevrizma büyüdükçe veya çevresindeki dokulara baskı yapmaya başladıkça bazı şikayetler ortaya çıkabilir. Belirtiler, anevrizmanın konumuna göre değişiklik gösterir:

Karın Aort Anevrizması (KAA) Belirtileri

  • Karın veya Sırt Ağrısı: Genellikle künt, sürekli veya aralıklı bir ağrı şeklinde olabilir. Bazen karnınızda veya sırtınızda hissedilir.
  • Karında Nabız Hissi: Özellikle zayıf kişilerde, karın bölgesinde atma veya nabız hissi fark edilebilir.
  • Karın Kitle Hissi: Nadiren de olsa, büyük anevrizmalar karında ele gelen bir kitle olarak hissedilebilir.

Torasik Aort Anevrizması (TAA) Belirtileri

  • Göğüs veya Sırt Ağrısı: Göğüs kafesi içinde veya sırtın üst kısmında hissedilen ağrılar. Bu ağrılar genellikle sürekli veya derin nefes alıp vermekle artabilir.
  • Öksürük ve Ses Kısıklığı: Anevrizma, nefes borusuna veya ses tellerini kontrol eden sinirlere baskı yaptığında ortaya çıkabilir.
  • Yutma Güçlüğü: Yemek borusuna baskı yapması durumunda yutkunmada zorluk yaşanabilir.
  • Nefes Darlığı: Akciğerlere baskı yapması sonucu nefes almada zorluklar görülebilir.

Acil Durum Belirtileri: Anevrizma Rüptürü (Patlaması) veya Diseksiyonu

Anevrizmanın patlaması (rüptür) veya yırtılması (diseksiyon) yaşamı tehdit eden acil durumlardır ve belirtileri aniden başlar, şiddetlidir:

  • Şiddetli, Aniden Başlayan Ağrı: Karın, sırt veya göğüste yırtılma hissi veren, dayanılmaz şiddette ağrı.
  • Şok Belirtileri: Baş dönmesi, bayılma, hızlı nabız, solukluk, soğuk terleme.
  • İç Kanama Belirtileri: Tansiyon düşüklüğü, bilinç kaybı.

Bu belirtilerle karşılaşıldığında derhal tıbbi yardım almak hayati önem taşır.

Erken Tanı Neden Hayati Önem Taşır?

Aort anevrizmaları büyüdükçe patlama riski artar. Patlamış bir aort anevrizmasının ölümcül sonuçları olabilir. Bu nedenle, anevrizmanın henüz küçükken veya herhangi bir semptom vermeden önce tespit edilmesi, tedavi seçeneklerini artırır ve hayatta kalma şansını önemli ölçüde yükseltir. Erken tanı sayesinde doktorlar anevrizmayı izleme veya planlı bir şekilde tedavi etme fırsatına sahip olurlar, bu da acil durumların önüne geçer.

Aort Anevrizması Tanı Yöntemleri

Anevrizma tanısı genellikle görüntüleme yöntemleriyle konur:

  • Fizik Muayene: Doktor karın bölgesini muayene ederek nabız hissiyatını veya kitleyi fark edebilir.
  • Ultrasonografi: Özellikle abdominal aort anevrizmalarının taranmasında ve izlenmesinde oldukça etkilidir, invaziv değildir ve yaygın olarak kullanılır.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR) Anjiyografi: Anevrizmanın kesin boyutunu, konumunu ve damar duvarındaki detayları göstererek tedavi planlamasında kilit rol oynar. Bu yöntemler, torasik aort anevrizmaları için de önemlidir. Aort anevrizması hakkında daha fazla bilgi için Wikipedia'yı ziyaret edebilirsiniz.
  • Anjiyografi: Daha detaylı damar yapısını incelemek için kullanılabilir.

Aort Anevrizması Tedavi Yöntemleri

Aort anevrizmasının tedavisi, anevrizmanın boyutuna, konumuna, büyüme hızına ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir.

İzlem ve Konservatif Tedavi

Küçük anevrizmalar genellikle düzenli aralıklarla izlenir. Bu süreçte kan basıncını kontrol altında tutmak, kolesterolü düşürmek ve sigarayı bırakmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Belirli ilaçlar (örneğin, beta blokerler) anevrizmanın büyümesini yavaşlatmak için kullanılabilir.

Cerrahi Tedavi

Anevrizma belirli bir boyuta ulaştığında veya hızla büyüdüğünde cerrahi müdahale gerekli hale gelir:

  • Açık Cerrahi Onarım: Cerrah, anevrizmalı bölgeyi çıkarır ve yerine sentetik bir greft (yapay damar) yerleştirir. Bu, oldukça invaziv bir yöntemdir ancak uzun vadeli başarı oranları yüksektir.
  • Endovasküler Anevrizma Onarımı (EVAR/TEVAR): Daha az invaziv bir yöntemdir. Kasık atardamarından girilerek bir kateter yardımıyla anevrizma içine bir stent greft yerleştirilir. Bu stent, kanın anevrizmaya girmeden akmasını sağlayarak patlama riskini azaltır. Türk Kardiyoloji Derneği'nin sitesinden kalp ve damar sağlığıyla ilgili güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.

Kimler Risk Altında?

Aort anevrizması riski taşıyan başlıca gruplar şunlardır:

  • Yaşlılar: Özellikle 65 yaş üstü erkekler.
  • Sigara İçenler: En önemli risk faktörlerinden biridir.
  • Yüksek Tansiyonu (Hipertansiyon) Olanlar: Kontrolsüz yüksek tansiyon aort duvarını zayıflatır.
  • Ailesinde Anevrizma Öyküsü Olanlar: Genetik yatkınlık önemli bir faktördür.
  • Aterosklerozu (Damar Sertliği) Olanlar.
  • Erkekler: Kadınlara göre daha sık görülür.

Sonuç

Aort anevrizması, vücudun en büyük damarını etkileyen ciddi bir durumdur ve genellikle sessiz ilerlemesi nedeniyle “sinsi düşman” olarak adlandırılır. Ancak aort anevrizması belirtileri hakkında farkındalık geliştirmek ve özellikle risk altındaki bireyler için düzenli kontrollerden geçmek, erken tanı ve tedavinin önemi açısından kritik bir rol oynar. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır. Eğer kendinizde veya sevdiklerinizde risk faktörleri veya şüpheli belirtiler olduğunu düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak en doğru adımdır.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri