İşteBuDoktor Logo İndir

Alerji Testleri Nelerdir ve Hangi Durumlarda Yapılır?

Alerji Testleri Nelerdir ve Hangi Durumlarda Yapılır?

Gözleriniz kaşınıyor, burnunuz akıyor veya cildinizde açıklanamayan kızarıklıklar mı var? Günümüzde pek çok kişinin yaşadığı bu durumlar, genellikle bir alerjinin habercisi olabilir. Ancak sadece belirtilere bakarak kesin bir teşhis koymak pek mümkün değildir. İşte tam da bu noktada, “alerji nedir?” sorusunun cevabını anlamak ve sonrasında doğru tedavi yolunu bulmak için alerji testleri devreye girer. Bu testler, bağışıklık sisteminizin hangi maddelere karşı aşırı tepki verdiğini, yani hangi durumlarda alerjik reaksiyon gösterdiğinizi belirlemenin en güvenilir yoludur. Peki, bu testler hangi durumlarda yapılır ve başlıca alerji testleri nelerdir? Gelin, bu önemli soruların cevaplarını detaylarıyla inceleyelim.

Alerji Nedir? Kısa Bir Bakış

Alerji, vücudun bağışıklık sisteminin genellikle zararsız olan maddelere (alerjenlere) karşı aşırı tepki vermesi durumudur. Polen, ev tozu akarları, hayvan tüyleri, gıda maddeleri, ilaçlar veya böcek sokmaları gibi pek çok alerjen, duyarlı kişilerde hapşırma, burun akıntısı, kaşıntı, döküntü, nefes darlığı gibi çeşitli alerji belirtilerine yol açabilir. Bu reaksiyonlar hafif rahatsızlıklardan, yaşamı tehdit eden anafilaksiye kadar değişebilir. Doğru alerji teşhisi, etkili bir yönetim ve tedavi planı oluşturmanın ilk adımıdır.

Neden Alerji Testi Yaptırmalısınız? (Hangi Durumlarda Yapılır?)

Alerji testleri, belirli alerjenleri tanımlayarak semptomlarınızın gerçek nedenini ortaya çıkarmaya yardımcı olur. Peki, hangi durumlarda bir alerji testi yaptırmanız önerilir?

  • Kronik veya Tekrarlayan Belirtiler: Sürekli burun akıntısı, hapşırma, kaşıntılı gözler, öksürük, nefes darlığı, cilt döküntüleri veya mide-bağırsak sorunları yaşıyorsanız.
  • Belirli Bir Maddeye Maruz Kaldıktan Sonra Reaksiyon: Tozlu bir ortamda, belirli bir gıdayı yedikten sonra veya bir hayvanla temas sonrası belirtileriniz tetikleniyorsa.
  • Alerji Riski Yüksek Durumlar: Ailenizde alerji veya astım öyküsü varsa, sizin de alerjik olma olasılığınız daha yüksektir.
  • Tedavi Planı Oluşturma: Özellikle alerji aşıları (immünoterapi) gibi uzun vadeli tedaviler düşünülüyorsa, hangi alerjenlere karşı duyarlı olduğunuzun kesin olarak belirlenmesi gerekir.
  • Diğer Hastalıklardan Ayırma: Alerji belirtileri, soğuk algınlığı, sinüzit veya cilt rahatsızlıkları gibi başka durumlarla karıştırılabilir. Testler, doğru tanıyı koymaya yardımcı olur.

Başlıca Alerji Testleri Nelerdir?

Alerji testleri, alerjik reaksiyonlara neden olan spesifik alerjenleri belirlemek için çeşitli yöntemler kullanır. İşte en yaygın olanları:

1. Deri Prick Testi (Deri Prik Testi)

En sık kullanılan alerji testlerinden biridir. Bu testte, ön kol veya sırt derisine küçük damlalar halinde farklı alerjen özütleri damlatılır ve bu damlaların altındaki deri, özel bir lanset ile hafifçe çizilir. Yaklaşık 15-20 dakika içinde, alerjik olduğunuz maddelerin olduğu bölgelerde kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı gibi reaksiyonlar görülür. Hızlı sonuç vermesi ve güvenilirliği nedeniyle oldukça tercih edilir.

2. Kan Testi (Spesifik IgE Antikoru Testi)

Deri testinin yapılamadığı (örneğin şiddetli cilt rahatsızlığı, bazı ilaç kullanımları) veya tamamlayıcı bilgiye ihtiyaç duyulduğu durumlarda kan testi tercih edilir. Bu test, kanınızdaki spesifik alerjenlere karşı oluşan IgE antikorlarının seviyesini ölçer. Kan örneği alınarak laboratuvarda incelenir. Deri testine göre sonuçların çıkması daha uzun sürebilir ancak özellikle küçük çocuklarda veya belirli risk gruplarında önemli bilgiler sunar. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin alerji testleri ile ilgili açıklamaları bu konuda daha detaylı bilgi sunmaktadır.

3. Yama Testi (Patch Testi)

Genellikle kontakt dermatit (temas alerjisi) şüphesi olan durumlarda kullanılır. Ciltle temas eden ve alerjiye neden olabilecek maddeler (metaller, kozmetikler, kimyasallar vb.) özel bantlar aracılığıyla sırt bölgesine yapıştırılır. Bu bantlar 48 saat ciltte kalır ve çıkarıldıktan sonra ve 72-96 saat sonra cilt reaksiyonları değerlendirilir. Bu test, gecikmiş tip alerjik reaksiyonları tespit etmek için idealdir.

4. Gıda Eliminasyon Diyeti ve Provokasyon Testleri

Gıda alerjilerinden şüphelenildiğinde uygulanır. Eliminasyon diyetinde, şüphelenilen gıda maddesi belirli bir süre diyetten tamamen çıkarılır. Belirtilerin düzelmesi durumunda, daha sonra doktor gözetiminde kademeli olarak diyete geri eklenir (provokasyon testi). Bu süreç, hangi gıdanın alerjik reaksiyona neden olduğunu netleştirmeye yardımcı olur ve mutlaka bir uzman eşliğinde yapılmalıdır.

5. Diğer Testler

Daha nadir durumlarda veya özel ihtiyaçlara yönelik olarak bronşiyal provokasyon testi (astım teşhisi için), ilaç provokasyon testleri veya egzersizle indüklenen alerji testleri gibi yöntemler de kullanılabilir. Bu testler, genellikle çok spesifik durumlar için alerji uzmanları tarafından değerlendirilir ve uygulanır.

Sonuç: Doğru Teşhis, Kaliteli Bir Yaşam İçin Anahtar

Alerji testleri, yaşadığınız rahatsız edici belirtilerin arkasındaki nedeni aydınlatmada kritik bir rol oynar. Hangi durumlarda ve hangi testin size uygun olduğunu belirlemek, doğru alerji teşhisi koymak ve dolayısıyla en etkili tedavi planını oluşturmak için bir alerji uzmanına danışmak şarttır. Unutmayın, doğru bilgi ve uzman yönlendirmesiyle alerjilerinizle başa çıkabilir, yaşam kalitenizi önemli ölçüde artırabilirsiniz. Erken ve doğru teşhis, alerji kaynaklı sorunlarınızı yönetmenin ilk ve en önemli adımıdır.

Son güncelleme:
Paylaş:
Diş arasına yemek kaçması ve tedavisi Kardiyoloji uzmanı dr. enis koçak hocam, hastanemizin en mütevazı ve en güler yüzlü hekimlerindendir. Cinsellik ve seks Recovery from hemorrhoids and anal fissure without surgery Psikoterapide aktarım ve sonlandırma Demographics of patients with heart failure who were over 80 years old and were admitted to the cardiology clinics in turkey Assessment of the relationship between serum vascular adhesion protein-1 (vap-1) and severity of calcific aortic valve stenosis A rare cause of severe periorbital edema and dermonecrotic ulcer of the eyelid in a child: brown recluse spider bite Utility of colposcopy in the management of ascus and lsıl in women younger than 25-year-old: a retrospective multicenter study Effects of paracetamol and tenoxicam on postoperative pain and need for rescue analgesia in root canal treatments performed under general anesthesia: a retrospective study Level-specific amputations and resulting regenerative outcomes in the mouse distal phalanx Evaluation of micronutrient levels in children with cerebral palsy. Ultrasound‐guided dorsal penile nerve block vs neurostimulator‐guided pudendal nerve block in children undergoing hypospadias surgery: a prospective The effect of music on state anxiety in patients undergoing extracorporeal shockwave lithotripsy Kabul ve kararlılık terapisi ile altıgen model Testicular ıschemia caused by ıncarcerated ınguinal hernia in ınfants: ıncidence, conservative treatment procedure, and follow-up The relationship between gamma-glutamyl transferase levels and coronary plaque burdens and plaque structures in young adults with coronary atherosclerosis Relationship between hematological parameters and severity of chronic obstructive pulmonary disease The prognostic value of admission mean platelet volume to platelet count ratio in patients with st-segment elevation myocardial infarction undergoing primary percutaneous coronary intervention An analysis of 635 consequetive laparoscopic hysterectomy patients in a tertiary referral hospital

Kanser İçerikleri