İşteBuDoktor Logo İndir

Akut Koroner Sendrom Tanısı Nasıl Konulur? EKG, Kan Testleri ve Anjiyografi Süreci

Akut Koroner Sendrom Tanısı Nasıl Konulur? EKG, Kan Testleri ve Anjiyografi Süreci

Akut Koroner Sendrom (ACS), kalbe giden kan akışının aniden azaldığı veya tamamen kesildiği, acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur. Genellikle kalp krizi olarak bilinen miyokard enfarktüsü veya anstabil anjina gibi ciddi sorunları kapsar. Bu durumun hızlı ve doğru bir şekilde teşhis edilmesi, hastanın hayatını kurtarmak ve kalıcı hasarı en aza indirmek için kritik öneme sahiptir. Peki, Akut Koroner Sendrom tanısı nasıl konulur? Bu süreç, bir dizi dikkatli adımı, modern tıp teknolojilerini ve uzman doktorların yorumlarını içerir. Özellikle EKG, kan testleri ve ileri durumlarda anjiyografi süreci, tanının temel taşlarıdır.

Akut Koroner Sendrom (AKS) Nedir ve Neden Önemlidir?

AKS, kalbi besleyen koroner arterlerdeki ani tıkanıklık sonucu ortaya çıkar. Bu tıkanıklık genellikle damar duvarındaki yağ plaklarının (ateroskleroz) yırtılması ve pıhtı oluşumuyla tetiklenir. Kalp kası yeterli oksijen ve besin alamadığında hasar görmeye başlar. AKS'nin zamanında teşhis ve tedavisi, kalp yetmezliği, ritim bozuklukları ve ani ölümlerin önlenmesi açısından hayati önem taşır.

İlk Adım: Hastanın Şikayetleri ve Fizik Muayene

Akut Koroner Sendrom şüphesiyle başvuran bir hastada ilk olarak detaylı bir öykü alınır ve fizik muayene yapılır. Hastaların en sık dile getirdiği şikayet genellikle göğüs ağrısıdır. Bu ağrı; baskı, sıkışma, yanma veya ezilme şeklinde tarif edilebilir ve sol kola, çeneye, sırt veya mideye yayılabilir. Ağrıya eşlik eden nefes darlığı, terleme, bulantı, kusma ve baş dönmesi gibi semptomlar da tanıya yardımcı olabilir. Doktor, hastanın tansiyonunu, nabzını ve genel durumunu değerlendirerek ilk izlenimlerini edinir.

Kritik Tanı Aracı: Elektrokardiyografi (EKG)

EKG, Akut Koroner Sendrom tanısında en hızlı ve en değerli ilk testlerden biridir. Elektrokardiyografi, kalbin elektriksel aktivitesini kaydeden basit, ağrısız ve hızlı bir yöntemdir. Kalp krizi (miyokard enfarktüsü) durumunda, EKG'de tipik değişiklikler (örneğin, ST segment yükselmesi veya depresyonu, T dalgası inversiyonu) görülebilir. Bu değişiklikler, kalbin hangi bölgesinin ve ne şiddette etkilendiği hakkında önemli ipuçları verir. EKG sonuçları, hastanın hangi tür AKS geçirdiğini belirlemede kritik rol oynar ve tedavi stratejisini yönlendirir.

Biyokimyasal Kan Testleri: Kalp Hasarının İzleri

EKG bulgularının yanı sıra, kanda bakılan bazı biyobelirteçler de kalp kası hasarını gösterir. Bu kan testleri, özellikle EKG'nin normal olduğu durumlarda veya tanıyı kesinleştirmede büyük önem taşır.

Troponin Testi

Troponin, kalp kası hücreleri hasar gördüğünde kana salınan proteinlerdir. Kardiyak troponin I ve T seviyeleri, kalp krizi tanısında altın standart olarak kabul edilir. Kalp krizi başlangıcından birkaç saat sonra yükselmeye başlar ve uzun süre yüksek kalabilir. Bu test, EKG'de belirgin değişiklikler olmasa bile miyokard hasarını tespit edebilir.

Diğer Biyobelirteçler

Kreatin Kinaz (CK) ve özellikle CK-MB, eskiden kullanılan ancak troponinin daha hassas olması nedeniyle günümüzde daha az tercih edilen belirteçlerdir. Ayrıca, inflamasyon belirteçleri (CRP gibi) ve böbrek fonksiyon testleri gibi diğer kan testleri de hastanın genel durumunu değerlendirmek için istenebilir.

Görüntüleme Yöntemleri: Kalbin Damarlarını Görmek

EKG ve kan testleri Akut Koroner Sendrom şüphesini güçlendirdiğinde veya kesinleştirdiğinde, kalbin damarlarını doğrudan görüntülemek için ileri tekniklere başvurulur.

Koroner Anjiyografi

Anjiyografi süreci, Akut Koroner Sendrom tanısında ve tedavisinde en invaziv ancak en kesin yöntemdir. Bu işlemde, genellikle kasık veya el bileğindeki bir atardamardan ince, esnek bir kateter (tüp) sokularak kalbi besleyen koroner arterlere ulaşılır. Damar içine kontrast madde (boya) enjekte edilerek röntgen cihazı (floroskopi) eşliğinde damarların görüntüleri alınır. Bu sayede, damarlardaki daralmalar, tıkanıklıklar veya pıhtılar net bir şekilde görülebilir. Anjiyografi sırasında tespit edilen ciddi darlık veya tıkanıklıklar genellikle aynı seansta anjiyoplasti (balonla genişletme) ve stent yerleştirme ile tedavi edilir. Bu süreç, Akut Koroner Sendrom yönetiminde hayati bir adımı oluşturur.

Diğer Görüntüleme Yöntemleri

Ekokardiyografi (kalp ultrasonu), kalbin pompa fonksiyonunu ve hasarlı bölgeleri değerlendirmek için kullanılabilir. Stres testleri (egzersiz veya ilaçla yapılan) ise genellikle AKS tanısı kesinleşmemiş veya risk değerlendirmesi yapılan hastalarda daha çok tercih edilir.

Ayırıcı Tanı ve Erken Müdahalenin Önemi

Göğüs ağrısı, akciğer hastalıkları, kas-iskelet sistemi sorunları veya reflü gibi başka nedenlerden de kaynaklanabilir. Bu nedenle, Akut Koroner Sendrom tanısında ayırıcı tanı büyük önem taşır. Ancak, AKS şüphesi varsa, bu durumun acil bir risk taşıdığı unutulmamalı ve hızlıca tıbbi değerlendirme yapılmalıdır. Erken tanı ve müdahale, kalıcı hasarı önlemek ve yaşam kalitesini artırmak için kilit faktördür. Türkiye'deki sağlık hizmetlerinde Akut Koroner Sendrom tanısı ve tedavisine erişim konusunda önemli gelişmeler yaşanmıştır.

Sonuç

Akut Koroner Sendrom tanısı, hastanın şikayetlerinin dinlenmesi, fizik muayene, EKG çekimi, özel kan testleri (özellikle troponin) ve ileri durumlarda anjiyografi süreci gibi adımların bir bütün olarak değerlendirilmesiyle konulur. Bu kapsamlı tanı süreci, kalpteki sorunun doğasını ve şiddetini belirleyerek doğru ve zamanında tedaviye olanak tanır. Göğüs ağrısı gibi şikayetleriniz olduğunda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanız, hayat kurtarıcı olabilir.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri