İşteBuDoktor Logo İndir

Ağızda Beyaz Leke (Lökoplaki) ve Kırmızı Leke (Eritroplaki): Tümör Habercisi mi?

Ağızda Beyaz Leke (Lökoplaki) ve Kırmızı Leke (Eritroplaki): Tümör Habercisi mi?

Ağzınızda fark ettiğiniz olağan dışı bir durum, özellikle de geçmeyen bir leke, endişe verici olabilir. İşte bu endişe verici durumların başında ağızda beyaz leke (lökoplaki) ve kırmızı leke (eritroplaki) geliyor. Pek çok kişi bu lekelerin tümör habercisi olup olmadığını merak eder. Ağız boşluğu, vücudumuzun dış etkenlerle sürekli temas halinde olan önemli bir bölgesidir ve buradaki değişiklikler, bazen basit bir irritasyondan bazen de çok daha ciddi sağlık sorunlarına, hatta ağız kanserine işaret edebilir. Bu makalede, bu iki önemli ağız lezyonunu detaylıca inceleyerek, ne anlama geldiklerini, neden oluştuklarını ve en önemlisi, ne zaman endişelenmeniz gerektiğini açıklayacağız.

Ağızda Beyaz Lekeler: Lökoplaki Nedir?

Lökoplaki, ağız içerisinde dil, yanak içi, dudak veya ağız tabanı gibi bölgelerde ortaya çıkan, silinemeyen, beyaz renkli bir lezyon olarak tanımlanır. Genellikle düzensiz sınırlara sahip, plak şeklinde görülebilir. En önemli özelliği, bu beyaz lekenin herhangi bir başka tanımlanabilir bir hastalığa (örneğin, pamukçuk gibi) atfedilememesidir. Lökoplaki, potansiyel olarak prekanseröz (kanser öncesi) bir durum olarak kabul edilir, yani tedavi edilmediğinde veya takip edilmediğinde zamanla kansere dönüşme riski taşır.

Lökoplakinin Belirtileri ve Görülme Nedenleri

Lökoplaki genellikle ağrısızdır ve bu nedenle çoğu zaman kişinin kendisi tarafından tesadüfen fark edilir. Belirtileri arasında ağızda beyaz veya grimsi, kalınlaşmış, sertleşmiş yamalar bulunur. En yaygın görülme nedenleri arasında uzun süreli tütün kullanımı (sigara, puro, pipo), aşırı alkol tüketimi ve irritasyon (örneğin, sürekli olarak keskin bir diş veya kötü oturan bir protezin neden olduğu sürtünme) yer alır. Nadiren de olsa bazı viral enfeksiyonlar da lökoplakiye yol açabilir.

Lökoplaki Türleri ve Risk Faktörleri

Lökoplaki farklı görünümlerde olabilir: Homojen (düzgün, beyaz), homojen olmayan (düzensiz, kırmızımsı veya nodüler) ve verrukoz (siğil benzeri). Özellikle homojen olmayan lökoplakiler ve kırmızımsı alanlar içeren tipler, daha yüksek malign dönüşüm riski taşır. Sigara ve alkol kullanımı, yaş (genellikle 40 yaş üzeri), erkek cinsiyet ve zayıf ağız hijyeni başlıca risk faktörleridir. Daha fazla bilgi için Wikipedia'daki lökoplaki sayfasına göz atabilirsiniz.

Lökoplaki Tanısı ve Takibi

Lökoplaki tanısı, öncelikle bir diş hekimi veya ağız cerrahı tarafından yapılan klinik muayene ile konulur. Ancak kesin tanı için genellikle biyopsi yapılması ve dokunun histopatolojik olarak incelenmesi gerekir. Bu inceleme, lezyonun kansere dönüşme potansiyelini (displazi derecesini) belirlemede kritik öneme sahiptir. Lökoplaki saptanan hastaların düzenli olarak takip edilmesi, olası malign dönüşümlerin erken tespiti açısından hayati önem taşır.

Ağızda Kırmızı Lekeler: Eritroplaki Nedir?

Eritroplaki, ağız içerisinde parlak kırmızı, kadifemsi veya granüler görünümlü bir lezyondur. Lökoplakiye kıyasla çok daha nadir görülür ancak kansere dönüşme potansiyeli (malign dönüşüm riski) çok daha yüksektir. Genellikle ağız tabanı, dilin yan kenarları ve yumuşak damak gibi bölgelerde ortaya çıkar. Eritroplaki, mevcut ağız lezyonları arasında en yüksek prekanseröz potansiyele sahip olanlardan biridir.

Eritroplakinin Önemi ve Riskleri

Eritroplakinin en büyük önemi, yüksek oranda oral kansere ilerleyebilmesidir. Eritroplaki vakalarının %50'den fazlasının biyopsi sonucunda displazi (hücrelerde anormal büyüme) veya invaziv kanser içerdiği tespit edilmiştir. Risk faktörleri lökoplakide olduğu gibi yine başlıca tütün ve alkol kullanımıdır. Eritroplaki de genellikle ağrısızdır, bu da erken teşhisini zorlaştırabilir.

Eritroplaki Tanısı ve Tedavisi

Eritroplaki şüphesi durumunda, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Tanı süreci lökoplakide olduğu gibi klinik muayene ve ardından biyopsi ile ilerler. Biyopsi, lezyonun kanseröz olup olmadığını veya ne derecede prekanseröz olduğunu kesin olarak gösterir. Eritroplakinin tedavisi genellikle cerrahi olarak tamamen çıkarılmasını içerir. Erken teşhis ve müdahale, prognozu büyük ölçüde iyileştirir.

Lökoplaki ve Eritroplaki Arasındaki Temel Farklar

Her ikisi de potansiyel olarak prekanseröz lezyonlar olsa da, aralarında önemli farklar vardır:

  • Renk: Lökoplaki beyaz, eritroplaki kırmızı renktedir.
  • Görülme Sıklığı: Lökoplaki eritroplakiye göre daha yaygındır.
  • Malign Dönüşüm Riski: Eritroplakinin kansere dönüşme riski, lökoplakiye göre belirgin şekilde daha yüksektir. Bu nedenle, kırmızı lekeler beyaz lekelere göre daha fazla dikkat gerektirir.

Ağız kanserleri ve prekanseröz lezyonlar hakkında daha detaylı bilgi için Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin ilgili sayfasına başvurulabilir.

Ne Zaman Bir Doktora Görünmelisiniz?

Ağzınızda fark ettiğiniz herhangi bir lezyon, yara veya renk değişikliği 2 haftadan uzun sürüyorsa, ağrı yapmasa bile mutlaka bir diş hekimine veya kulak burun boğaz uzmanına görünmelisiniz. Özellikle aşağıdaki durumlarda vakit kaybetmeyin:

  • Ağızda geçmeyen beyaz veya kırmızı lekeler.
  • Ağız içinde veya dışında oluşan, iyileşmeyen yaralar.
  • Yutma güçlüğü veya ağrı.
  • Çiğneme sırasında zorluk veya ağrı.
  • Seste değişiklikler.
  • Ağızda veya boğazda sürekli bir takılma hissi.
  • Boyunda veya çene altında ele gelen kitleler.

Ağız Sağlığı ve Korunma Yolları

Ağız kanserleri ve prekanseröz lezyonlardan korunmanın en etkili yolu, risk faktörlerini ortadan kaldırmaktır:

  • Tütün ve Alkolü Bırakın: Sigara, puro, pipo ve alkol kullanımı ağız kanseri riskini önemli ölçüde artırır.
  • Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri: Yılda en az bir veya iki kez düzenli diş hekimi muayenesi, ağızdaki potansiyel sorunların erken teşhisini sağlar.
  • Sağlıklı Beslenme: Meyve ve sebzelerden zengin bir diyet, genel sağlığınızı ve bağışıklık sisteminizi güçlendirir.
  • Ağız Hijyeni: Düzenli fırçalama ve diş ipi kullanımı, ağız sağlığını korumada temel adımlardır.

Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır. Ağzınızdaki herhangi bir şüpheli değişikliği göz ardı etmeyin ve profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. Sağlıklı bir ağız, sağlıklı bir yaşamın kapısını aralar.

Son güncelleme:
Paylaş:

Kanser İçerikleri