Çoğu kişinin ara sıra hissettiği yalnızlık, bu günlerde milyonlarca insan için kronik bir hal aldı. Yalnızlık nedir? Bireyin yaşamakta olduğu sosyal ilişkiler ile yaşamak istediği ilişkiler arasında görülen fark ve çelişkilerden ortaya çıkan rahatsız edici, psikolojik bir durumdur. Yalnızlık bedensel bir fonksiyondur. Açlık gibi... Açlık fiziksel bir ihtiyaca dikkat çekerken, yalnızlık hissi sosyal ihtiyaçlarınıza dikkat etmenizi sağlar.
Yalnızlık, tek başınalık ve inziva farklı mıdır?
Yalnızlık (loneliness) bireye acı veren, istenmeyen bir duygu ilken tek başına olmak (to be alone) somut olarak etrafta bir başkasının olmaması durumudur. Tek başınalık bir tercih olabilir ve kişi bu durumu özellikle isteyebilir. İnziva ise kişisel gelişim ve yaratıcı aktivitelere fırsat tanıyan gönüllü bir tek başınalık olarak tarif edilmektedir. Özellikle sanatçılar, yazarlar, bilim insanları inzivayı kendileri için yaratıcı ve üretken bir durum olarak görürler.
İnsan neden yalnız hisseder?
Her yaşta insan hayatının bir zamanında kendini yalnız hisseder. Çocuklukta ve ergenlikte hissedilen bu duygu, yetişkinlikle birlikte kronik hale gelebilir. Zira yetişkinlikte yaşam daha yoğundur. İş, sorumluluklar, aile, çocuk, hastalıklar ve nicesi... Çoğunlukla tüm bu görevlerimiz için yeterli zamanımız olmaz, bu nedenle hızlı bir çözüm olarak sosyal ilişiklerimizde kısıtlamaya gideriz. Bu tür bir yaşantının içinde de hem yeni ilişkiler geliştirmek hem de var olanları korumak giderek zorlaşır ve yalnızlık duygusu baş gösterir.
Yalnızlık duygusu neden önemlidir?
Yapılan büyük ölçekli çalışmaların sonuçlarına göre kronik yalnızlıktan kaynaklanan stres insan sağlığına büyük zararlar vermektedir. Stres insanı daha hızlı yaşlandırır, bağışıklık sistemini zayıflatır ve hastalıklarla baş etmeyi zorlaştırır. Başka araştırmalar, yalnızlık duygusu yaşayanların sosyal durum ve olaylara daha duyarlı olduğunu ancak bunları doğru anlamanın bozulduğunu gösteriyor. Başka deyişle, çevremizde olan bitene daha fazla odaklanıyor fakat yaşananları olduğundan daha kötü algılıyoruz.
Yalnızlık duygusuyla nasıl başa çıkarız?
İlk olarak kişi içinde bulunduğu kısır döngüyü fark edip, onu tanımayı denemelidir. Sahip olduğu gerginlik ve üzüntü sonucunda hissettiğini acı, beynin kendini korumaya almasına yol açar. Kişi her yerde tehlike ve düşmanlık görmeye başlar, böylece daha da içe kapanır. Kişinin kendine ve başkalarına yönelik olumsuz düşünceleri davranışlarına yansır. Topluluklardan daha uzak oturmasına, arandığında telefonu açmamasına ya da davetleri bahaneler üreterek geri çevirmesine neden olur. Kişi dikkatini nereye ve nasıl odaklandığını incelemelidir. Peşin hükümlü olduğu konular var mı? Arkadaşı gerçekten soru sormak için değil de onu özlediği için aramış olamaz mı? İnsanlar onu kıskandırmak için değil, denk geldiği için buluşmuş olamazlar mı? Davetleri geri çevirirken bahane üretmiş olabilir mi? Acaba incinmekten mi kaçınmaya çalışıyor?
Kişinin yaptığı hiçbir önemli iş, temel biyolojik ihtiyacımız olan “bağ kurma”’nın yerini tutamaz.