İşte Bu Doktor İndir
Sağlıklı bir insanda 40-50 yaş civarında üst göz kapağı cildinin destek yapısı zayıflamakta ve gevşemektedir. Üst göz kapağında yığılma çoğunlukla dış kısımda daha belirgin olmaktadır. Bununla birlikte "septum" olarak adlandırılan ve göz kapağını ön ve arka olmak üzere kabaca ikiye ayıran zar yapısının da dayanıklılığını yitirmesi sonucu kapağa projeksiyon sağlayan yağ yastıkçıkları da fıtıklaşabilir. Eğer yapısal olarak kaşta aşağı yerleşimli ise rahatsızlık artmaktadır. Alt göz kapağında da benzer süreç işlemektedir ancak; birkaç fark vardır. Bunlardan birincisi alt göz kapağı daha statik bir yapıya sahiptir, gözümüzü kapatma işinin büyük kısmından üst göz kapağı sorumludur. İkincisi fıtıklaşan yağ yastıkçıkları halk arasında "göz torbası" olarak tabir edilen daha dikkat çekici bir görünüme sebep olmaktadır. Üçüncüsü ise alt kapak ile ilişkili olan orta yüz yapılarının da aşağı yer değiştirmesi ile olukların oluşmasıdır. Göz kapağı estetiği (blefaroplasti), göz kapağındaki fazla deri, yağ ve kasın alınmasını sağlayan cerrahi bir işlemdir. Göz kapağı estetiği ile üst veya alt göz kapağında oluşabilecek "sarkık" veya "bol" görünüm ortadan kaldırılır. Genel görünüm üzerinde ciddi etkileri olan ve kişiye yorgun bir görünüm verebilen göz torbası görünümü oldukça basit bir cerrahi prosedür olan blefaroplasti ile düzeltilebilir. AMELİYAT İLE İLGİLİ BİLGİLER Üst göz kapağı ameliyatı lokal anestezi ve sedasyon altında ortalama 45-60 dakika, alt göz kapağı ameliyatı lokal veya genel anestezi altında ortalama 1-1,5 saat sürmektedir. Hastalar genellikle operasyon sonrasında aynı gün taburcu olur. Anesteziden sonra hasta, en az 4 saat gözlem altında tutulur. Geçici uyku hali olabilir. Her iki göz kapağına müdahale edilmesi durumunda 2 farklı kesi uygulanabilir. Üst göz kapağında göz kapağının doğal kıvrımı boyunca bir kesi uygulanır. Kesi izi gizlidir ve görünmez. Alt göz kapağında alt kirpik çizgisinin altında bir kesi uygulanır.  Bu teknik ile yapılan işlemde iz kalabilir. Üst göz kapağında dış kısımdaki yığılma ne kadar fazla ise kesi o kadar kaz ayakları olarak isimlendirilen kırışıklılara doğru taşacaktır. Önemli olan ne kadar doku çıkarıldığı değil, bilakis ne kadar doku bırakıldığıdır. Atılan doku yalnızca cilt içerebileceği gibi, cilt ve kas dokusunu da içerebilir. Yağ fazlalığı var ise septum yapısı delinerek yağ çıkarılır, bu aşamada kanama kontrolüne azami dikkat gösterilmelidir. Çıkarılan cilt dokusu ameliyatın sonuna kadar saklanmalıdır çünkü; planlanandan fazla cilt atıldığı takdirde göz kapama fonksiyonunu bozmamak için bu cilt hayat kurtarıcı olabilir. Alt göz kapağında ise kesi kirpik hattının altında yapılır, böylece iz saklanmaya çalışılır. Eğer eş zamanlı operasyon yapılıyor ise iki kesi arasında gözün dış kısmında en az 1 cm kalmalıdır. Alt göz kapağı estetiği sırasında aşağı yer değiştiren yumuşak doku yukarı taşınarak oluk görüntüsü düzeltilir. Fazla yağ dokusu benzer şekilde çıkarılabileceği gibi, duruma göre olukları örtmek içinde kullanılabilir. Alt göz kapağında her zaman düşünülenden daha az cilt atmak iyidir. KİMLER AMELİYAT OLABİLİR? Göz kapaklarından memnun olmayan, göz kapağı düşüklüğü olan, alt göz kapağında renk değişimi, morarma, torbalanma, oluklanma olan 18 yaşını geçmiş her kadın ve erkek ameliyat olabilir. Ameliyat öncesi hastanın hikayesi ve fizik muayenesi önem arz etmektedir. Hastanın gerçekçi beklentileri olması, zihinsel ve duygusal olarak kendini hazır hissetmesi, ameliyata engel bir hastalığının olmaması, kan sulandırıcı ilaç kullanmaması ameliyat öncesi sorgulanmalıdır. AMELİYAT SONRASI İLE İLGİLİ BİLGİLER Lokal anestezi ile ameliyat olan hastalarda derlenme daha hızlıdır. Genel anestezi kullanılırsa, hastalar mutlaka hastanede müşahade altında tutulmalıdır. Hastalara lokal anestezi uygulanmışsa, tedavi bölgesi birkaç saat boyunca biraz hissizleşebilir. Ayrıca, ilaç etkisini kaybetmeye başladığında, göz çevresinde karıncalanma veya yanma hissi yaşayabilirler. Bunun için hastaya aspirin dışında bir ağrı kesici verilebilir. Genel anestezi alan hastaların refakatçisi olmalıdır. Göz kapağı ameliyatı geçirdikten sonra hastaların bir hafta süre ile istirahat etmeleri önerilir. Hastalar göz kapağı ameliyatı geçirdikten sonra bölgede şişlik ve morluklar da dahil olmak üzere göz çevresinde bir miktar ağrı ve rahatsızlık hissedeceklerdir. Soğuk uygulama faydalı olabilir. İlk 2-3 gün başını eğmesi, kitap okuması, araç kullanması, televizyon izlemesi gözde rahatsızlık yaratabilir. Bu durum geçicidir. İyileşmeye yardımcı olmak için, hastaların göz bölgesini temiz su ile temizlemesi esastır. Cerrah ayrıca bazı merhemler veya göz damlaları önerebilir. Hastalar işlemden sonra gözlerini ovuşturmaktan kaçınmalıdır çünkü bu, göz kapaklarındaki dikişleri bozabilir. RİSKLER Üst göz kapağında en korkulan komplikasyon körlüktür. Neyse ki oldukça nadir karşılaşılmaktadır. (%0,04) Ameliyat sonrasında kanama nedenli meydana gelmektedir. İlk belirtisi artan şiddette kendini gösteren ağrıdır. Bunun dışında gözde yanma, batma, sulanma geçici olarak görülebilir. Göz kuruluğu hastalığınız varsa bu şikayetler daha can sıkıcı olabilir. Yara yeri iyileşmesinde problemler de nadir de olsa görülebilir. Alt göz kapağında ise ektropiyon denilen göz kapağının aşağı ve dışa yer değiştirmesi durumu en büyük sorunlardan biridir. İlk aşamada hafif dereceli olabilir, yukarı ve dışa doğru masaj yapmak iyileşme sürecinde oldukça faydalıdır. 3-6 ay arasında gerileme olmaz ise hem hastayı hem de doktoru zor duruma sokabilir. Ameliyat sonrasında şişlik ve morlukların geçmesi ortalama bir hafta, tamamen iyileşme ise ortalama üç-altı ayı bulmaktadır. Soğuk uygulama, dik yatma, sağa veya sola dönmeme şişlik ve morluğu azaltır. İlk günler kitap okuma, televizyon izleme gibi aktiviteler göz şikayetlerini arttırabilir. Dikiş hatlarına ilk üç gün su değmemesi ve iki hafta göz çevresine makyaj yapılmaması önerilir. Dikiş hatlarının güneşten korunması da önemlidir. Bu uygulamalar doktordan doktora farklılık gösterebilir.