Bir tehlikeyle karşılaştığımızda vücudumuzda sempatik sistem devreye girer ve fizyolojik düzenlemelerle tehditle başa çıkabilmek için harekete geçer. Vücut sistemi fizyolojik ve psikolojik olarak kendini korumak ve hayatta kalabilmek için savaşır kaçar ya da donar.
Travmaya verdiğimiz tepkiler başarılı olursa tehlike anında ortaya çıkan enerji boşaltılır hayat devam eder tersi durumda ise enerji bedende kalır.Sistem hayatta kalma modunda kaldığı için hep savunmadadır.Savunma hali ile travma sonrası belirtiler ortaya çıkar ayrıca bedende çeşitli hastalıklar kendini gösterir.Kişi günlük hayata uyumlanmakta zorlanır hayal kurma, öğrenme, planlama ve dikkati bu süreçte olumsuz etkilenir.
Bazen ise travma kendiliğinden geçebilir. Aynı kazayı yaşamış iki insana baktığımızda birinin bir süre sonra hayatına devam ettiğini gözlemleriz, diğeri ise hala o anda kalmıştır.Bir travma yaşadığımızda,genetik kodlarımızda var olan doğal iyileşme döngüsü başlar, içgüdülerimiz, duygularımız ve düşünce sistemimiz uyum içinde çalışır, travma sinir sisteminde işlenir ve sonunda etkisi zamanla azalır. Bazen ise dayanıklılığımız, ruhsal esnekliğimiz, sosyal desteğimiz, travmanın şiddeti ve içeriği gibi birçok nedene bağlı olarak terapi desteği olmadan geçmesi mümkün değildir.
EMDR travma tedavisinde en etkili yöntemlerden biri olarak kanıtlanmıştır.Zihinde işlenememiş travmatik anının çeşitli uyarımlar yoluyla işlemlenmesiyle olumsuz etkisi ortadan kalkar, yaşanılan durum kişinin normal hayatına devam edemeyeceği kadar kötü hissettirmez.