Psikoterapi, zihinsel ve duygusal sorunları olan ve bu sorunlarla baş etme gücü yetersiz kalan kişilere belli bir amaç ve plan doğrultusunda, bazı teknik ve yöntemlerin uzman kişilerce uygulandığı profesyonel bir yardım hizmeti sürecidir. Psikoterapi yapan birisine terapist veya psikoterapist denir. Psikokterapiyi sadece ruh sağlığı uzmanları yapabilir. Terapist olmak için, gerekli eğitim ve süpervizyon sürecinden geçilmesi gerekir.
Terapiye başvuran kişiye danışan denir. Terapistin benimsediği yaklaşım ve yöntemine göre danışan yoktur. Her danışana göre farklı yaklaşım ve yöntemler vardır. Benimsediğimiz yaklaşım danışana hitap etmek zorunda değildir. Her danışanın sorunu birbirinden farklıdır. Farklı sorunlara farklı yaklaşım ve tekniklerin uygulanması gerekir. Terapist bunu iyi bir değerlendirme ile hangi yöntemle çalışabileceğini kestirebilir.
1- Terapinin ilk seansında veya yeni başlamış bir süreçte tüm sorunların çözülmesini beklemek:
Hangi yaklaşım olursa olsun hiçbir terapi yöntemi ile ilk seansta problem çözülmez. İlk 1-3 maksimum 4 seans değerlendirme seansıdır. İlk seans danışanı tanımaya, sorunu ne olduğunu anlamaya, ve sorunu sürdüren nedenleri öğrenmeye yöneliktir. İlk seansta sorunun çözülmesini beklemek, iyileşmeyi ummak, hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir. İyileşme yavaş yavaş gerçekleşen bir süreçtir. İyileşme sabır, ilgi, istek, yatırım ve motivasyon gerektirir.
2-İlaç değil ki bu iyileşelim. Konuşarak tedavi edemezsiniz. Terapi hiçbir işe yaramaz:
Bu durum yetersiz bilgiden kaynaklanan bir durum olabilir. Kişi daha önce psikolojik destek alıp terapi sürecini yarıda bırakmış olabilir. Yardım aldığı kişinin mesleki yeterliliği böyle düşünmesine neden olmuş olabilir. Daha önce eğer bir terapi almışsa uygulanılan yaklaşım ve yöntem danışana uygun gelmemiş veya işlevsiz kalmış olabilir. Bazı küçümseyen, değersiz hissettiren, kendini beğenmiş, umutsuz, çökkün ve yardım almayı reddeden kişiliğe ve davranışa sahip olan kişiler psikoterapiyi işe yaramaz olarak görebilir. Psikoterapi bir konuşma tedavisidir. Hedef iyi bir değerlendirme ile sorunların belirlenmesi, sorunu sürdüren neden ve sonuçların anlaşılması ve bunların ortadan kalkması için belirlenen yaklaşım ve yöntemlerin danışana uygun bir şekilde uygulanmasıdır.
3-Beni iyileştirsin, beni tedavi etsin anlayışı:
Bazıları her şeyin terapistin yaptığını düşünür veya isterler. Yine bilgi eksikliğinden kaynaklandığı gibi bu belki terapiyi uygulayan kişinin yetersiz bilgilendirmesinden kaynaklandırmış olabilir. Eğer terapist terapi süreci hakkında bilgilendirme yapmadıysa danışan böyle düşünüyor olabilir. Ancak genellikle böyle değildir. Terapide danışanın aktif bir rolü vardır. Terapistin uygulama, ilke ve teknikleri anlayacağı ve doğru bir şekilde öğretmesi ardından bu süreçte danışan ve terapist işbirliği içerisinde olur. Tedavide iyileşme için danışanın aktif olması şarttır.
4- Terapist para kazanmak için beni dinliyor, ilgileniyor:
İlk olarak her meslek gibi elbette bununda para kazandıran bir yanı olduğu gerçektir. Ancak bunun pra için yapıldığı düşüncesi yanlıştır. Terapistler para kazanmak için terapi yapmazlar. Para kazanmak için kişi başka bir meslekte seçebilir. Terapistler terapist ünvanına gelmek için uzun ve zorlu bir süreçten geçerler. Terapistler insanlara psikolojik açıdan yardımcı olmak yanınızdadır. Elbette ki yaptığı işin karşılığını alacaktır. Nihayetinde bu da bir meslektir. Ayrıca profesyonel ilişki bunu gerektirir. Bir tarafın diğer tarafa hizmet sunmasını içeren profesyonel bir anlaşmadır. Profesyonel ilişki aynı zamanda hizmetin bedelinin de olmasını içerir. Bu bir ücrettir.
5- Ben deli değilim, psikoloğa gidenler delidir şeklindeki bir ifade:
Terapiye gelenler deli değildir. Deli sözcüğü psikolojide geçen bir kavram değildir. Halk arasında kabul gören bir kelimedir. Kişi sorunları ile baş edemediği, terapiye ihtiyaç duyduğu noktada yardım almak için bir uzmana başvurabilir veya destek alabilir. Ayrıca birçok kişi iyileşmek istemenin yanında kişisel gelişim ve değişim için terapiyi araç olarak görmektedir. Terapiye gelen bir kişi aksine kendisini değerli bulmalıdır.
İyi olmayı hissetmek, kaliteli bir yaşam, iyi bir psikolojik sağlamlığa sahip olmayı istemek neden delilik olsun…