Öncelikle Psikoterapi süreci ile ilgili hatalı bulduğum bir değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak isterim. Bu süreç insanlar tarafından hayatlarının çok kötü ilerleyen dönemlerinde başlanılması gereken bir uygulama olarak görülmektedir. Ancak terapi süreci birçok açıdan kişiye özgü ve etik kurallarla korunan bir süreç olduğu için kişinin sadece olumsuz şikayetleri neticesinde başvurma ihtiyacı hissettiği bir çalışma da değildir. Elbette yaşanılan zorluklar psikoterapiye başlama kararı için oldukça belirleyici olsa da, kişi gündelik hayatıyla ilgili mutluysa daha mutlu, iş hayatı ile ilgili verimliyse daha verimli, evliliği ile ilgili huzurluysa daha huzurlu olmak için de terapi sürecine başlamaya karar verebilir. Dolayısıyla bu süreci sadece olumsuz durumlarda başvurulacak bir süreç olarak görmek de hatalı olacaktır. Peki kişi için en doğru terapi başlangıcı nasıl olur? Burada odaklanmamız gereken ilk şey kişinin gündelik hayatındaki bilişsel durumu ve bakış açısının hayat gerçekleri ile ne kadar örtüştüğüdür. Örneğin: Bugüne kadar ki yaşantısında kendisi için oldukça verimli ve istikrarlı olmuş bir yaklaşım ya da bakış açısı kişinin bugün içinde bulunduğu yaşantısında o kadar da iyi bir işlev görmeyebilir. Dolayısıyla burada bazı bakış açısı farklılıkları edinmesine ihtiyaç var demektir. Aksi durumu bir metafor ile eşleştirmek gerekirse, cep telefonunuzu düşünün bugüne kadar kusursuz şekilde çalıştı ve siz onu uzunca bir süredir hiç güncellemediniz, dolayısıyla telefonunuz bir süre sonra sizin ihtiyaçlarınıza cevap vermekte güçlük çekecektir değil mi? İşte aslında yaşam içinde beraberimizde taşığımız bilişsel dünyamız da buna benzemektedir. Hayat bazen içinden çıkmakta zorluk çektiğimiz durumları bizlere deneyimlettirmekte banzen de potansiyelimizi herhangi bir blokaja takılmadan ortaya çıkarmamızı zorunlu kılmaktadır. Öyleyse Psikoterapi sürecine başlamak için en doğru zaman kendini en hazır hissettiğin ve hayatında gözle görülür bir değişim için istekli olduğun zamandır. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.