Belirgin bir probleme sebep olan, zamanınızın boşa harcanmasına yol açan, kişinin günlük işlerini, mesleki veya eğitimle ilgili işlevselliğini, genel toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozan bir ruh sağlığı problemidir.
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUĞUN NEDENLERİ NELERDİR?
Nedenleri üzerinde birkaç varsayım şöyledir:
– Çocukluk Travmaları: Çocukluk çağı travmalarına (örneğin, cinsel istismar) maruz kalanlarda ileri yaşamlarında önemli bir stres yaşantısı ardından OKB’nin ortaya çıkabilmesi erken çocukluk dönemlerinin OKB gelişiminde önemli rol oynadığını göstermektedir.
– Genetik Sebepler: OKB hastalarının ebeveynlerinde ve yakın akrabalarında OKB görülmesi hastalığın genetik olduğu konusunda
– Serotonin Dengesizliği: Vücudumuzdaki Serotonin seviyesinin dengesizliğinin de OKB gelişimini tetiklediği görülmektedir.
– Kişi Karakteri: Kuralcı, ayrıntıcı, mükemmeliyetçi ve titiz kişilerin OKB’ye yatkın olduğu görülmüştür.
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK NE SIKLIKLA GÖRÜLMEKTEDİR?
OKB önceleri nadir olarak görülen bir hastalık olarak kabul edilmesine karşın son yıllarda yapılan araştırmalarda hiç de nadir olmadığı belirlenmiştir. Büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB’nin her 100 kişiden 2-3’ünde görüldüğü saptanmıştır.
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUĞUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Obsesyon: Kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, uzaklaştıramadığı düşünceler ve dürtülerdir. Kişi tartından mantıksız olarak değerledirilse dahi sıkıntı ve huzursuzluğa neden olurlar.
1. Kuşku Obsesyonları: Bir eylemin yapılıp yapılmadığından emin olunmamasıdır. Ocağın altının açık bırakılıp bırakılmadığı, kapının kilitli olup olmadığı gibi durumlar.
2. Simetri Obsesyonları: Objelerin ve olayların belirli bir süzen ve şekilde olması veya tam simetri içerisinde olmasını takıntı haline getirme durumudur.
3. Kirlenme Obsesyonları: Çeşitli yüzeylerden herhangi bir pislik veya mikrop kapma endişesi ile objelere veya kişilere dokunmama ve temas etmeme durumudur.
4. Cinsel Obsesyonlar: Kişi için çoğunlukla utanç verici ve kabul edilemez nitelikteki cinsel öğelerle ilgili düşüncelere sahip olma durumudur.
5. Dini içerikli obsesyonlar: Özellikle dini inançları yoğun yaşayan toplum kesimlerinde sık görülen bir obsesyon türüdür. Kişi kendini inanç ve görüşlerine tam karşıt bir biçimde ve çok yoğun sıkıntı yaratacak şekilde dini içerikli takıntılı düşünceleri düşünmek-ten alıkoyamaz.
Kompulsiyon: Genelde obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak için yinelenen davranış ve zihinsel fiillerdir.
1. Kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu: En sık görülen obsesyon ve kompulsi-yonlardandır. Kişi gaz ocağı, kapı, kilit gibi nesnelerin açık kalmış olabileceğinden, ütü vs. elektrikli aletlerin fişlerinin prizde takılı kalmış olabileceğinden kuşku duyar (Kuşku obsesyonu) ve emin olmak için tekrar tekrar kontrol etme gereksinimi duyar (Kontrol kompulsiyonu). Bu kuşku ve kontroller yaşamın birçok alanında kendini gösterebilirler.
2. Sayma kompulsiyonları: Bazı OKB’li hastalar herhangi bir günlük aktiviteyi belirli bir sayıya kadar saymadan yaparsa işinin rast gitmeyeceğini düşünerek sayma davranışında bulunurlar.
3. Biriktirme ve saklama kompulsiyonları: Sık görülen kompulsiyon türüdür. Kişi “ileride gerekli olabilir” şeklinde bir düşünce ile gerekli olmayacak eşyaları bile biriktirebilir / saklayabilir.
OKB NASIL TEDAVİ EDİLİR?
OKB günlük yaşam etkinliklerini ciddi olarak kısıtlayabilen, aile, meslek ve sosyal yaşamda önemli işlev kayıplarına yol açan, yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Kronikleşme yani müzmin hale gelme olasılığının yüksek olması tedavinin önemini arttırmaktadır. Tedavide kullanılan birkaç yöntem bulunmaktadır.
1. Bilişsel-Davranışçı Tedavi
Obsesif hastalar kaygı verici düşünceler ile bu düşüncelerden kaçarak ve kaçınarak başa çıkmaya çalışırlar. Ne var ki düşüncelerden kaçmaya çalıştıkça bu düşünceler daha da artmakta ve böylelikle kısır bir döngü oluşmaktadır. Davranış tedavilerinde amaç hastayı kaygı veren ve kaygı oluşturduğu için kaçma ve kaçınma davranışlarına neden olan düşüncelerle [obsesyonlar] karşı karşıya getirmek ve bu karşılaştırmanın oluşturduğu kaygıyı azaltmak için devreye giren tekrarlayıcı davranışları [kompulsiyonlar] engellemektir. Hedef rahatsızlık veren düşüncenin oluşturduğu kaygıyı söndürmek ve alışma durumunun oluşmasını sağlamaktır. Bu şekilde yapılan tedaviye alıştırma tedavileri adı verilir.
Bilişsel tedavilerde ise amaç rahatsız edici düşüncelerin oluşturduğu sorumluluk algısını azaltmaktır. Sorumluluk biçiminde bir algılama olmadığında hastalar akla gelen rahatsızlık verici düşünceleri yansızlaştırmak ve etkisiz kılmak için tekrarlayıcı davranışlar gösterme ihtiyacı hissetmeyeceklerdir. Amaç düşünceleri gerçek gibi algılamayı azaltmaktır. Bu nedenle tedavide tehdit tehlike ve aşırı sorumluluk algılarının ne oranda gerçekçi olduğu ve hangi düşünce hataları sonucu abartılı tehdit ve tehlike algılarının ortaya çıktığı hasta ile birlikte araştırılır. Bilişsel hataların belirlenmesinden sonra yeterince işlevsel olmayan bu düşüncelerin daha gerçekçi ve işlevsel olanları ile yer değiştirmesi sağlanır. Düşüncelerinin bir felaketle sonuçlanacağını düşünen hastalardan bu düşünceleri durdurmak yerine özellikle akla getirmeleri istenmekte ve ardından korkulan sonuçların oluşmadığını görmeleri tedaviye uyum sağlamakta önemli yararlar oluşturmaktadır.
Bilişsel ve davranışçı terapiler hem hastalığın tedavisinde hem de özelikle nükslerin önlenmesinde çok önemli bir yer tutmakta, tedavide bazen tek başlarına bazen de ilaç tedavileri ile birlikte kullanılabilmektedirler. Bilişsel davranışçı tedaviler tedavi seçenekleri arasında en önemli yeri tutmaktadır.
2. Farmakolojik Tedavi
Özellikle serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar OKB tedavisinde oldukça yaralı olmaktadır. Serotonin Geri Alım Engelleyiciler adı verilen bu grup ilaçlar OKB tedavisinde yaygın ve başarılı şekilde kullanılmaktadır.