İşte Bu Doktor İndir
Lohusa Psikolojisi Lohusa Dönemi Doğumdan sonraki ilk dönem olarak belirlenen lohusa dönemi, 40 gün (6 hafta) devam eden,   ve içerisinde, annenin gebelik döneminde değişen hormonlarının eski haline dönerek,  annelik duygusuyla birlikte bu hormon değişikliğinin bazen lohusa depresyonuna  sebep olabildiği bir zamandır. Doğum sonrası lohusalık, kadının en zayıf dönemlerinden biri olup,  hormonlar normal düzene geçiş yapmaya çalışırlar. Bu süreçte aile desteği olmadığında,  annede oluşan  kronik gerilim hâli  ile birlikte, uyku sorunları,  bazı kişilerde ise,  "postpartum psikoz" dediğimiz ciddî akıl hastalığı bulgularına rastlanabilir. Psikoterapi desteği bu dönemde önem taşımakta olup, emzirme, ilk annelik korkularının giderilmesi,  evdeki yeni düzenin oluşturulması  önem arz edecektir. Annelik Hüznü  denilen, doğumdan sonraki iki haftada kadınların %70'inde  görülen  duygulanım değişiklikleri,  ayrıca stres hormonlarının yükselmesi,  bu süreci  tetikleyerek ,depresyona dönüştürme riskini taşımaktadır.  , Anneliğe Geçişi Kabullenme Süreci Çocuğun doğumundan sonra,  kadının beyninde mutluluk hormonu olan seratonin azalabilir ve stres hormonu olan kortizol artabilir. Yalnız kalan annelerde "Çocuğuma bakamayacağım!, Nefesi durursa vb." korkuları oluşabilir. Anneliğin ilk altı haftalık döneminde kadını yalnız bırakmamak çok önemlidir. Kadın, uyuyabilmesi şartıyla, kendini altı haftada toparlayabilir. Hayatında yeni bir sürece girerek artık anne olduğunu gören,  hayatının  eski düzeninden farklı yöne gideceğini  fark eden kadın için zor bir kabulleniş  dönemi  olabilir.  Anne olmanın sorumluluğunu üstlenmek  zor gelebilir,  kişi “Benden anne olmaz.” veya “Ben kötü bir anne olacağım.” gibi  negatif düşüncelere kapılabilir. Hayat Düzenindeki Değişim Ev hayatına yeni bir bireyin katılmasıyla oluşan düzen değişimleri , sorumluluk artışları ve olası çatışmaların artışı ,  romantik ilişki ve kişisel bakıma ayırılan zamanın azalması, hatta zaman zaman çocuğa karşı oluşabilen öfke hissine karşı hazırlıklı olmak gereklidir.  Eve yardıma gelen anneanne, babaanne gibi bireylerin de ev düzeni değişimindeki etkisi,  yaşanan iletişim problemleri, yardım eden kişilere müteşekkir olunması yanında özgürlüğün kısıtlandığı hissi  tarafları zorlayabilir. Lohusalık  sürecinde ve sonrasında, babanın yardımı oldukça önemlidir. Tüm ev ve bebek işlerini tek başına üstlenen annenin lohusa depresyonuna yakalanma riski oldukça yüksek olup, anneye destek olunması durumunda   hem sürecin daha kolay atlatılması sağlanacak, hem de uzun vadede eşler arasındaki ilişki de olumlu yönde yatırımlanmış olacaktır.   Postpartum (Doğum sonrası) Depresyon ve Lohusalık/Annelik Hüznü Farkı: Postpartum Depresyon, doğumun ardından  4 hafta içinde ortaya çıkmakta olup, atipik bir depresyon olarak  değerlendirilen, annelik hüznüne göre daha uzun ve ağır seyreden bir tablodur.  Lohusalık/Annelik Hüznü ise, doğum yapan kişilerde  1-2 günden 1-2 haftaya kadar hafif düzeyde sıkıntılar ile,  %50-85 arasında  sıklıkla görülen, sıkıntıların 2 haftadan uzun sürmesi durumunda, en kısa sürede psikolojik destek gerektiren bir durumdur.  Lohusalık dönemindeki sıkıntılar 2 haftayı geçtiğinde,  ya da  sıkıntı düzeyi yoğun olduğunda,  hızlıca durum ilerlemeden  terapi desteği alınmalıdır.   Annenin psikolojik desteğe  ihtiyacı olduğunu fark edemediği durumlarda,  bu konudaki doktor görüşme planlamalarında  aile yakınları destek olmalıdır.   Postpartum Depresyon- Lohusalık/Annelik Hüznü Belirtileri: (Koyu renkle  vurgulanmış olanlar genellikle annelik/lohusalık hüznünde görünmez.) Kendine dair değersizlik, yetersizlik , güvensizlik, çaresizlik hisleri İçe kapanıklık Kaygı Suçluluk hissi,  ağlama atakları Hareket ve konuşmada yavaşlık ya da tam tersi hiperaktivite İştah , uyku bozuklukları,   Unutkanlık, Duygusal iniş çıkışlar, Konsantrasyon ve karar verme yeteneğinde azalma, keder, Cinsel isteksizlik,  Ölüm ve intiharla ilgili düşünceler, Öfke hissi, Yoğun umutsuzluk, yalnızlık, , kontrol kaybı, çıldırma korkusu, yaşamı anlamsız bulma, Bebeğe karşı ilgisizlik, bebeği için aşırı endişelenme, bebeğe zarar vermekle ilgili düşünceler   Lohusalıkta Cinsellik Çocuk sorumluluğu,  ev işleri,  uykusuzluk,  yeni düzeni oturtma çabası, bebeğin sık ağlaması gibi sorunları  düşünerek,  stresi artan anne, banyo gibi bireysel ihtiyaçlarını bile zor gerçekleştirecek bir dönemdeyken,  bu konulardan  başka bir şey düşünemeyecek hale gelebilir.. Bu durum da cinsel ilişki eylemi aksayabilir, istek azalabilir. Yapılan araştırmalara göre, doğumdan sonra vajinal bölgedeki tahrişten, ya da sezaryen doğumdan dolayı dikiş acıları çeken  anne,  tedirgin de hissedebilir. Kadının durumunu anlamak ilk adım olmalıdır. Hamilelik  sonrası annede meydana gelen hormonsal değişimler 6 hafta yani 40 gün sonunda normale döneceğinden, lohusalık dönemi boyunca cinsel ilişkiye girilmemesi önerilmektedir. Doğumdan sonraki 6 haftada genital organlar eski haline geri döner. Bu süreçte cinsel ilişkiye girilmesi önerilmemekle birlikte 6 hafta sonunda doktor kontrolüne takiben izin verilebilir. Bu dönemde, cinsel ilişki sırasında yaşanan sıkıntıların başında,  kadının henüz hormonal değişimlerini tamamlamamış olması yanında,  genital organlarındaki değişimin cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrılara neden olabilmesidir. Kadının cinsel isteksizlik yaşamasına bağlı olarak ilişki sırasında uyarılmaması ve bu sebeple kuruluk yaşaması yanında, normal doğum yapan kadının doğum kesisi bölgesindeki hassasiyet önemli noktalardır.  Dikişli bölgenin tam olarak iyileşmemesi ve bu bölgede meydana gelen hassasiyet, cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olabileceğinden, çiftlerin bu bilgiler ışıdı9nda  özenli davranması önerilmektedir. Lohusa Psikozu Lohusa  sürecinin  ruh hali en ağır şekli olan psikoz; düşünce bozukluğu ve halüsinasyon görmeye ulaşabilen,  ağır bir tablodur.  Bu süreçte annenin mutlaka psikolojik destek, ve gerekliyse ilaç desteği  alması gereklidir. Annenin aşırı takıntılı olması,  bazen  gerçek olmayan şeyleri duyup gördüğünü iddia edebilmesi ,  bebek konusunda aşırı korumacı  davranmasına neden olabilir. Annenin bebeğine her an zarar verebileceğini düşünmesi nedeniyle ona karşı korkuyla yaklaşması  da mümkündür. Bu belirtiler halinde, mutlaka bir uzman yardımı alınması gerekmektedir. Aksi halde bu tip vakalarda intihara varan girişimler söz konusudur. Şartların derecesine bağlı olarak, psikolojik   sorunlar yaşayan annenin yaklaşık 2-3 haftalık bir terapi sürecinde hastanede yatması da söz konusu olabilmektedir. Lohusalık Süreci Önerileri Kendinize, eşinize ve bebeğinize, bu sürece alışmak için zaman tanıyın, sabırlı olmaya çalışın. Bu dönemde en önemli konu kişilerin birbirine olan desteklerini , empatilerini arttırmasıdır. Bebeğinizle bağınızı kuvvetlendirmek için biberonla besliyor olsanız bile cildinizin onunkiyle temas halinde olmasını sağlayın. Lohusa anneyi eş ve aile dostları olarak, rahatlatın, kaygılarından kurtulmasına yardım edin. Anneye küçük sürprizler yaparak evlilik hayatınızın heyecanını korumaya çalışın Annenin ani duygusallıklarına ve aşırı tepkilerine karşı hazırlıklı olun, eleştirmeyin. Omega 3 vb. gerekli vitaminlerin alınmasına dikkat ederek, fırsat yaratıp güneş ışığının altında zaman geçirerek, kısa zamanlarda bile olsa sevdiğiniz bir arkadaşınızla bir kahve molası vererek, kendinizi ödüllendirin. Açık iletişimde olun, istek ve rahatsızlıklarınızı birikmeden, kırıcı olmadan, sakin ortamlarda belirtmeye çalışın. Kriz anlarını kontrolle yönetin, geçici olduklarını kendinize hatırlatın,  kiz anlarında yıkıcı konuşma ve tutumların size de ailenize de uzun vadede bir şey kazandırmayacağını unutmayın. Psikoterapi desteği almayı deneyin, olay ve sorunlara hem kendiniz hem de diğer aile bireyleri açısından nasıl daha çözümcül yaklaşabileceğinizi öğrenin.