Temel duygularımızdan biridir endişe ya da kaygı. Ancak günlük yaşantımızda işlerimizi engelliyor, zihnimizde bitip tükenmeyen iç konuşmalara sebep oluyor, bu konuşmalardan da kurgular doğuyorsa bizi korkutmaya başlayacaktır. Yemek yerken, bir şey seyrederken, tam uykuya dalmak üzereyken bitip tükenmeyen senaryolara yol açtığından hayat kalitemizi düşürecektir. Dolayısıyla, bizleri tehlikelere karşı gard almaya, kendimizi koruyabilmek adına bazı mekanizmaları hayata geçirecektir. Zamanla bizleri kısır bir döngüde sıkışıp kalmamıza kadar köşeye sıkıştırabilir. Bundan ötürü, atak yaşmamıza sebep olacak denli önemli bir yaşam problemine yol açabilir. Kaygı her zaman kötü değildir. Önemli olan, bireyin hangi kaygının sağlıklı hangisinin sağlıksız olduğunu ayırt edebilmesindedir. Çünkü “sağlıklı kaygı” olmasaydı; korona için önemler almaz, ders çalışmaz ya da akıcı trafikte karşıdan karşıya geçerken temkinli olmazdık. Sağlıklı kaygı yaşamımızı korurken sağlıksız kaygı işlevimizi bozmaktadır.
Yaşadığımız sorunlara yönelik kaygılarımızı stabil hale getirebiliyor, sorunlarımıza yönelik bir takım çözümler üretebiliyorsak; bu sağlıklı kaygı demektir. Ancak gün boyunca kaygılarımızdan sıyrılamıyor, her anımızı felaket senaryoları ile geçiriyorsak bu sağlıksız kaygı demektir. Diğer bir değişle, kaygılarımızı biz değil de kaygılar bizi kontrol ediyor düşünceleri var ise sağlıksız kaygıdayızdır.
Sağlıksız kaygılar; neredeyse gün boyu zihni meşgul eden, olma olasılığı epey düşük (ancak kişi için oldukça inandırıcı ve yüksek olasılıklı görünen) felaket senaryolarını içeren, mantıktan uzak, kontrolümüzün dışında olabilecek olaylara takılı kalmaktır. Kaygılarınızı fark ettiğinizde kendinize şu soruyu sorun: “Şu an aklımdan neler geçiyor?”, eğer sağlıklı kaygı ise birey kaygısını kabul edip çözüm üretmeye başlayacaktır. Zihninden hızla geçen düşüncelerini bulduğu için bu konuya dair elinden gelen bir şeyler var ise probşemi çözmeye çalışacaktır. Ancak sağlıksız kaygıda olan kişiler; daha çok olumsuz senaryolar ürettiklerinden, zihninden geçen düşünceleri bulmakta da zorlanacaklardır.
Siz de sağlıksız kaygılarınızdan kurtulamıyor, hayat kalitenizin düştüğünü düşünüyorsanız, çözüm bulmaya çalışmış ancak bir türlü sorunlarınızdan kurtulamıyorsanız psikoterapi desteği almayı, tedaviye daha geç kalmadan erken müdahale için destek almaktan çekinmemelisiniz.