Psikoterapi’de Katarsis Fikri
Katarsis, duygu boşalımı ya da psikolojik arınma anlamlarına gelmektedir. Deşarj olma anlamında da sıklıkla kullanılmaktadır. Psikoterapide bir yöntem olan katarsis, içte biriken duyguların gün yüzüne çıkarılması ile gerçekleşir. İçe atılan ve yüzleşilemeyen duyguları, endişeleri ve travmaları, bilinçdışına (bilinçaltına) itilen duyguları gün yüzüne çıkarmak ve onlarla yüzleşerek ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır.
Çok uzun süre psikoterapi camiasında, katarsis yöntemi ile tüm iyileşmelerin bu yönde yapılacağına dair fikir birliği bulunmaktaydı. Ana düşünce şuydu, geçmişte yaşanan travmatik öykünün seansta ortaya çıkarılması ve yeniden yaşatılması ile bu travmatik öykülerden "arınılmaya" çalışılmıştır. Psikoterapistler danışanları ile travmatik olaylara geri dönerek, travmatik olayların düşünsel ve duygusal anlamda tekrar yaşatılması denenmiştir. Bu şekilde danışan “özgürleştirilmeye” çalışılmıştır. Bu düşünce günümüzde birçok psikoterapistin gündelik seans uygulamalarında bulunmaktadır. Oysa bu uygulama, seanslarda danışanların travma anılarını ve deneyimlerini tekrar yaşatarak yeni bir travma yaratmaktadır (Retraumatisierung). Travma terapisinde aynı travmayı yaratmak danışanın ruh halini daha da kötüleştirmektedir.
Disosiyasyon çalışması:
Katarsis yerine kimi psikoterapistler, tam tersi olan kilitleme yöntemini kullanmaktadır. Kilitleme yöntemini anlamak için bu yöntemin, çelik bir kasa olduğunu varsayalım ve tüm travma içerikli parçaların (travma içerikli ego durumlarının) bilinçli olarak oraya kilitlediğimiz düşünelim. Bu çalışma metodunu travmatik içerikleri kasaya kilitleyerek belirli bir başarıya ulaşabiliriz. Ancak disosiye olmuş olan parçacıklar (disosiye olmuş olan ego durumları) ile bu yöntemi uygulamak başarısızlığa mahkumdur. Çünkü disosiye olmuş parçalar, bir yere kilitlenmek yerine fark edilmek ve ciddiye alınmak istemektedirler. Çoğu zaman dikkate alınmadıklarında ise ciddi anlamda semptomlar üretebilme potansiyeline sahiptirler. Birçok semptom bu fark edilmeyen parçalardan, yani ego durumlarından kaynaklıdır.
Düzeltici Deneyimleme:
Duygusal olarak önemli durumlarda, tüm beyin bölgelerinin birbirleriyle ağ kurulduğu bilinmektedir. Bu durum ise, birlikte meydana gelen tüm duygusal, fiziksel ve bilişsel duyumsamaların, bir yaşantı ağı oluşturması ve kalıp haline dönüşmesidir.
Yaşanmış travma deneyimleri önce bedende (beden dilinde, beden tepki kalıplarında ve beden duruşlarında) kaydedilir. Çoğu zaman, bu travma ağının yalnızca tek bir öğesinin etkinleştirilmesi, tüm ağı aktive etmek için yeterlidir. Yeniden travmatizasyon tekrar tekrar oluyorsa, kalıcı bir çözüm bulunmalıdır. Bu başlangıçta, bastırma veya disosiyasyon yoluyla olabilir. (İçsel dünyada disosiyasyonlu bir Ego State ortaya çıkar.) O anda hangi ağın veya kalıbın aktive edildiğine bağlı olarak, kişi farklı ego durumlarına girer.
Bu hem bir tehlike hem de bir fırsattır. Travma ağları kontrolsüz bir şekilde aktive edilirse yeniden travmatizasyon meydana gelebilmektedir. Ancak bir travma ağı etkinleştirilir ve yeniden yapılandırılırsa, işte o zaman “düzeltici deneyim” (düzeltici deneyimleme) gerçekleşir.
Katarsis ve travmayı kilitleme çalışmaları, sadece bir yere kadar işe yaramaktadırlar. Onun yerine travma terapisinde "düzeltici deneyimleme" metodunun uygulanması çok önemlidir.
Danışanın bir travma anısını canlandırarak, tüm sensorimotor, duygusal ve bilişsel deneyimlerle bu durumu tekrar yaşaması yani sadece katarsis fikriyle hareket edilmesi, danışana bu travmayı tekrar yaşatarak ve onu re-travmatize etmek haricinde başka bir işe yaramamaktadır. Bu sadece travma ağını daha da güçlendirmeye yaramaktadır.
Ego State Terapi Enstitüsü Türkiye
Türkiye’de ego state terapi çalışmaları, "John Watkins Ego State Terapi Enstitüsü Türkiye®" kurucusu, Abdullah ÖZER tarafından yürütülmektedir. Ego State Terapi eğitimininde EGO-STATE-THERAPIE DEUTSCHLAND (EST-DE) "Almanya Ego State Terapi" eğitim programı uygulanmaktadır. John Watkins Ego State Terapi Enstitüsü Türkiye®(TESCİL NO 2021 067362 TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU) 2021 yılında İzmir’de kurulmuştur. Abdullah ÖZER Ego State Terapi eğitimini Almanya’da almış ve Almanya Ego State Terapi Birliği tarafından akredite bir Ego State Terapistidir. Abdullah ÖZER ayrıca Ego State Therapy International (ESTI) tarafından akredite olmuş uluslararası onaylı Ego State Terapisitidir. Abdullah ÖZER hem Almanya’da hem Uluslararası arenada Türkiye’yi temsil eden ilk ve tek akrediteli Ego State Terapistidir. Kurucu Başkanı olduğu Ego State Terapi Enstitüsü’nde eğitmen olarak Ego State Terapi eğitimleri vermektedir.
Yayınlanan yazılar kaynak göstermeden, izinsiz kullanılması, kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Yayınlanan yazılar, makaleler, haberler kaynak gösterilerek içeriği değiştirilmemek şartıyla yayınlanmasına izin verilmektedir.
Abdullah ÖZER
Sosyal Çalışmacı, Bilim Uzmanı (Klinik Psikoloji)
Eğitimini almış olduğu Psikoterapi Ekolleri:
Focusing (DFI)
Pozitif Psikoterapi (WAPP)
Psikodinamik Psikoterapi (CSU)
Ego State Terapi (EST-DE/ESTI)
Ericksonian Psikoterapi (M.E.G.-DE)
Logoterapi ve Varoluşçu Analiz (VFI-Wien)