Peki eş seçimine karar vermeden önce kişi neler yapmalı;
Öncelikle evliliğe karar vermeden önce kişi kendini iyice tanımalıdır. Çünkü ben kiminle evleniyorum onunla anlaşabilecek miyim? şeklindeki sorulara vereceği cevaplar kişinin kendini tanımasına bağlıdır. Genelde kişinin evleneceği kişi üzerinde durması eş seçiminde yapılan hatalardan biridir. Kişi kendini tanıyıp tahlil etmediği için evleneceği eş adayı ile anlaşıp anlaşamayacağının cevabını sağlıklı bir şekilde veremez. Dolayısı ile kişi önce kendini tanımakla işe başlamalı gerçekten kendini tanımalıdır.
Gelgelelim işin en can alıcı noktası da burasıdır. Can alıcıdır çünkü kişinin kendini tanıması karşısındaki eş adayını tanımaktan çok daha zordur. En genel anlamı ile kişinin kendini tanıması farkındalıktır. Aile ortamında, iş yaşamında, ikili ilişkilerde kendimle olan ilişkilerimde nasıl biriyim sorusuna cevap bulunmasıdır.
Bu soruya cevap bulunması kesinlikle kişinin kendi içinde zaman zaman yüreğinin burkulacağı, zaman zaman sevinç ve coşku duyacağı uzun ve yorucu bir iç yolculuğa çıkması demektir. Bu yolculukta kişinin anne karnından başlayarak çocukluk döneminde şekillenen kendi duygusal kalıplarını farketmesi, hissetmesi ve ayırt etmesi gerekir. Bu kalıplara örnek olarak korku, nefret, öfke, sevinç, coşku vb. duyguları verebiliriz. Kişi ancak bu şekilde zayıf ve güçlü yönlerini görebilir.
Kişinin kendini tanıma yolculuğunda şu iki yanlışı yapma potansiyeli daima vardır. Kendi benliğini olduğu gibi göremeyip şişirme. Bu durumda kişi en iyi evliliği en iyi kariyeri ister. Bununda hayal kırıklığı ile sonuçlanma olasılığı oldukça yüksektir. Diğer taraftan kendini olduğundan değersiz görebilir ki bu da kendine güvenmemesine ikili ilişkilerde olumsuz yaşantısal deneyimlere zemin hazırlar.
Kısacası kişi önce kendini tanımalı ve benim önceliklerim neler diyebilmeli ve önceliklerini belirlemelidir. Bu konularda farkındalık geliştirmelidir.
Kişi kendini tanıma sürecini tamamladıktan sonra ikinci olarak eş adayını tanıma sürecine girmelidir. Eş adayını tanımanın:
Birininci yolu: Onun geçmiş yaşantısına bakmak, geçmiş yaşantısını tanımak ve öğrenmektir.
İkinci Yolu: Eş adayının arkasında neler bıraktığına bakmaktır. Çevresinde nasıl bir izlenim bıraktı. Şimdiye kadar neler ortaya koymuş, onun alışkanlıkları nelerdir? Alışkanlık deyip geçmeyin alışkanlıklar hayatımızdır.
Üçüncü yolu: Etkileşim halinde kişi hakkında izlenimler edinilmelidir. Kişi ben bu kişiyi seviyorum deyip ilk iki nedeni atlar ve etkileşim sırasındaki izlenimlerini baz alarak karar verirse yanılma payı hatırı sayılır derecede artar. Çünkü genellikle evlenecek kişiler olaya duygusal yaklaştıkları için birbirlerinin sadece olumlu taraflarını görürler. Olumsuz taraflarını ise evlendikten sonra bir arada yaşamaya başlayınca görürler. Bu da evlilikte yaşanan hayal kırıklıklarının en önemli nedenlerinden biridir. Aynı şekilde evlilikte yaşanan hayal kırıklıkları da evlilik sorunlarının en önemli nedenlerinden biridir.
Evlilikte aşk ve sevgi önemlidir. Ancak aşk ve sevginin iyi bir ilişkinin meyveleri olarak ortaya çıktığının altı iyice çizilmelidir.
Bu nedenle evlenecek kişinin olumlu ve olumsuz tarafları iyice tanınıp kişinin kendi öncelikleri ile kıyaslanmalıdır. Aksi takdirde kaçınılmaz hayat dalgaları evlilik gemisine çarpmaya başladığında eşler arasındaki anlaşmazlıklar evlilik ilişkisinin gündemine oturur.