Aort, vücudumuzun en büyük atardamarıdır ve kalpten aldığı oksijenli kanı tüm organlarımıza taşır. Ancak bazen bu hayati damarda, özellikle karın bölgesinde (abdominal aort), bir zayıflama veya balonlaşma meydana gelebilir. İşte buna abdominal aort anevrizması adını veriyoruz. Bu durum, zamanla büyüyerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve hatta hayati tehlike oluşturabilir.

Neyse ki tıp dünyası, bu tür anevrizmaların tedavisinde önemli ilerlemeler kaydetti. Geleneksel açık cerrahiye göre daha az invaziv bir seçenek olan EVAR ameliyatı (Endovasküler Anevrizma Onarımı), özellikle son yıllarda popülerlik kazanmıştır. Bu makalede, abdominal aort anevrizması onarımında kullanılan bu yenilikçi yöntemin ne olduğunu, nasıl uygulandığını, başlıca EVAR avantajlarını ve potansiyel EVAR risklerini detaylı bir şekilde ele alacağız. Amacımız, hem hastalara hem de yakınlarına, bu konuda bilinçli kararlar almalarına yardımcı olacak güvenilir bilgiler sunmaktır.

Abdominal Aort Anevrizması Nedir ve Neden Önemlidir?

Abdominal aort anevrizması (AAA), karın bölgesindeki aort damarının duvarının zayıflayarak normal çapının %50'den fazla genişlemesi durumudur. Bu genişleme bir balona benzer ve genellikle belirti vermediği için sinsi ilerler. Ne yazık ki, anevrizma büyüdükçe duvar gerilimi artar ve patlama (rüptür) riski yükselir. Aort anevrizması rüptürü, ani ve yaşamı tehdit eden bir iç kanamaya yol açar ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Bu nedenle, belirli bir çapa ulaşan veya hızla büyüyen anevrizmaların tedavi edilmesi büyük önem taşır.

Daha detaylı bilgi için Aort Anevrizması konusunu Wikipedia'dan inceleyebilirsiniz.

EVAR Ameliyatı: Geleneksel Cerrahiye Modern Bir Alternatif

EVAR (Endovasküler Anevrizma Onarımı), abdominal aort anevrizması tedavisinde kullanılan, minimal invaziv bir yöntemdir. Geleneksel açık cerrahide, karın açılarak anevrizmalı bölgeye sentetik bir greft dikilirken, EVAR'da durum çok farklıdır. Bu yöntemde, genellikle kasıktaki atardamarlardan (femoral arterler) ince kateterler aracılığıyla özel tasarlanmış bir stent greft anevrizmalı bölgeye ulaştırılır. Stent greft, anevrizmanın iç duvarına yerleştirilir ve kanın anevrizmalı bölgeye akmasını engelleyerek damar duvarındaki basıncı azaltır, böylece patlama riskini ortadan kaldırır.

EVAR Ameliyatının Avantajları

EVAR ameliyatı, geleneksel açık cerrahiye kıyasla birçok önemli avantaj sunar. Bu avantajlar, hastaların tedavi sürecini daha konforlu ve güvenli hale getirir.

Daha Az İnvaziv Bir Yöntem

EVAR, büyük bir cerrahi kesi yerine, kasık bölgesine yapılan küçük kesilerle veya yalnızca iğne girişleriyle gerçekleştirilir. Bu, daha az ağrı, daha az kan kaybı ve genel olarak vücut üzerinde daha az travma anlamına gelir.

Daha Hızlı İyileşme Süreci

Minimal invaziv doğası sayesinde, hastalar genellikle EVAR sonrası çok daha hızlı iyileşirler. Günlük aktivitelere dönme süresi kısalır ve normal yaşamlarına daha çabuk adapte olabilirler.

Daha Kısa Hastane Kalış Süresi

Açık cerrahi genellikle 5-7 günlük bir hastane yatışı gerektirirken, EVAR ile bu süre genellikle 1-3 güne kadar düşebilir. Bu da hem hastaların konforunu artırır hem de sağlık sistemi üzerindeki yükü azaltır.

Yaşlı ve Yüksek Riskli Hastalar İçin Uygunluk

Daha az stresli bir prosedür olduğu için, EVAR genellikle yaşlı hastalar veya kalp-akciğer rahatsızlıkları gibi ek sağlık sorunları nedeniyle açık cerrahinin riskli olduğu hastalar için daha güvenli bir seçenektir.

EVAR Ameliyatının Riskleri ve Komplikasyonları

Her tıbbi işlemde olduğu gibi, EVAR ameliyatının da potansiyel riskleri ve komplikasyonları bulunmaktadır. Bu riskleri bilmek ve doktorunuzla konuşmak önemlidir.

Endoleak (Sızıntı)

En sık görülen komplikasyonlardan biri endoleak'tir. Bu, stent greftin etrafından veya içinden anevrizma kesesine kan sızması durumudur. Sızıntının tipine bağlı olarak farklı tedavi yaklaşımları gerekebilir ve uzun vadeli takip ile genellikle yönetilebilir.

Stent Greftin Kayması veya Kırılması

Nadir de olsa, yerleştirilen stent greft zamanla yerinden oynayabilir veya kırılabilir. Bu durum, anevrizmanın tekrar kan basıncına maruz kalmasına neden olabilir ve ikincil bir müdahale gerektirebilir.

Enfeksiyon Riski

Her cerrahi işlemde olduğu gibi, EVAR'da da enfeksiyon riski bulunur. Ancak minimal invaziv olduğu için bu risk genellikle açık cerrahiye göre daha düşüktür.

Böbrek Yetmezliği Riski (Kontrast Maddeye Bağlı)

İşlem sırasında kullanılan kontrast maddeler, özellikle böbrek fonksiyonları zaten bozuk olan bazı hastalarda geçici veya kalıcı böbrek hasarına yol açabilir. Bu nedenle, böbrek fonksiyonları işlem öncesinde detaylıca değerlendirilir.

Uzun Vadeli Takip İhtiyacı

EVAR sonrası hastaların ömür boyu düzenli olarak takip edilmesi gerekir. Bu takiplerde genellikle BT anjiyografi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak stent greftin durumu ve anevrizmanın boyutu kontrol edilir. Bu, olası komplikasyonların erken tespiti ve yönetimi için kritik öneme sahiptir.

EVAR ameliyatının riskleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için Acıbadem Sağlık Grubu'nun Aort Anevrizması sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Sonuç

Abdominal aort anevrizması, zamanında teşhis ve tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilen önemli bir sağlık sorunudur. EVAR ameliyatı, minimal invaziv yaklaşımı, daha hızlı iyileşme süreci ve genellikle daha az komplikasyon oranı ile geleneksel açık cerrahiye kıyasla birçok hasta için cazip bir alternatif sunmaktadır. Ancak, her hastanın durumu farklıdır ve bu modern yöntemin de kendine özgü avantajları ve riskleri bulunmaktadır. Tedavi seçeneği konusunda karar verirken, genel sağlık durumunuz, anevrizmanın boyutu ve konumu gibi faktörler göz önünde bulundurularak deneyimli bir kalp ve damar cerrahıyla detaylı bir görüşme yapılması büyük önem taşır. Unutmayın, en doğru tedavi planı her zaman kişiye özel olarak belirlenir.