Eşler Arasında Etkili iletişim stratejileri:
Bütün ilişkilerde olduğu gibi daha yakın ilişki yaşadığımız evlilik ilişkisinde daha da fazla sorunların yaşanması doğaldır. Eşler arasında birlikteliğin ve paylaşımların ve beklentilerin fazla olması nedeniyle doğal olarak sorunlarında daha fazla yaşanması kaçınılmazdır.
Burda önemli olan sorunların çıkmaması değil, çıkan sorunların çözülmesidir. Bilmeliyiz ki çözülen her sorun ve çatışma aile bağlarının güçlenmesine ve olgunlaşmasına neden olmaktadır.
Burda önemli olan sorunları çözebilmek için eşlerin karşılıklı dikkat etmeleri gereken tutumlar nasıl olmalıdır?
- Dürüstlük ve açıklık, özellikle eş ilişkileri mutlak şekilde güven üzerine kurulmalı ve devam etmelidir. Bu doğru anlaşılmalı ve yorumlanmalıdır.
Ancak genellikle açıklık ve dürüstlük gerekliliğine dayanarak, eşimizin iş ortamı veya arkadaşlıkları gibi özel alanlarını bilmek hakkımız sanırız. Elbette birimimizin hayat akışını bilmek isteriz. Ancak onu söylemek ve sınırlarını belirlemek de eşimize ait olmalıdır.
Bilmeliyiz ki eşimizin özel alanını irdelemek ve sorgulamak incitici olabilir. Zamanın akışında ilişkiler yoğunlaştıkça doğal bir seyir içerisinde bizi ilgilendiren kadarıyla öğrenmek daha sağlıklı olacaktır.
Önemli olan eşlerin işleri ve özel hayatı ile ilgili açık davranmasıdır, bu halde kuşkunun yerini güven alır, kırıcı sorgulama ihtimali de azalmış olur.
- Empati kurma, karşımdaki kişi yerine ben olsam ne düşünürdüm sorusu karşımızdakini çok iyi bir şekilde ve kestirmede anlamamızı sağlayan olumlu bir tepki şeklidir.
Empati eşimizde, anlaşıldığı ile ilgili algıyı ve inanışı güçlendirir. Bize saygısı artar kendisini bize daha açık ve rahat bir şekilde ifade etmesini sağlar. Endişelerini ve çatışma stresini azaltır. Rahatlayan eşin yanlış anlaşılacak ve kırıcı tutumları oluşan sağlıklı iletişimle düzelmiş olur.
- Aktif dinleme, sadece konuşmayı değil duygularını da anlayacak şekilde dinlemeli. Dinlerken amacımız eşimizin söylemek istediklerini anlamaya çalışmak olmalı.
Konuştuklarını dinlediğimizi hareket ve mimiklerimizle belli ederek karşımıza yansıtmak. Aktif dinlemeyle, hem karşımızdaki kişi sorununu anlatmakta istekli olur, hemde sorunu anlamak istediğimize olan inancı artar.
- Ön yargısız dinlemekten kaçınmalı. Eşimizi dinlerken ona vereceğimiz cevabı hazırlıyorsak başta onun yanlış veya eksik konuştuğunu kabul etmiş oluruz.
Konuşulanı sonuna kadar dinleyip doğru anlayıp anladığımızı eşimize doğrulattıktan sonra kendi düşüncelerimizi ifade etmek onunda bizi etkili dinlemesini sağlar. Bilelimki bu eşimizde olsa karşıya verdiğimin karşılığını almak eşyanın tabiatında olandır.
Ciddiye almadığımız izlenimi olan bir konuşmada sağlıklı bir iletişim çıkar mı…? Sorusunu kendimize de sorabiliriz.
- Amasız ve fakatsız dinlemek. Ama veya fakat diyerek konuşuyor yada yanıt veriyorsak şimdiye kadar olan bütün söylenenler boşa gitmiş demektir.
O zaman muhatabımız anlaşılmadığını veya dinlenmediğini düşünür.Kendisine değer verilmediği duygusu ile, niye konuştum veya niye beni dinledin demez mi…?
Savunmasız konuşma, anlamak amacıyla dinlemektir. Doğruyu konuşmuyor duygusuyla dinlemeler bizi savunmaya götürür.
Konuşulanları anlamadan vereceğimiz yanıtlar karşımızdaki kişide kızgınlığa neden olur ve bize saygısını yitirir. Kendisini anlatmaktan vaz geçer ve bizi dinlemek yerine ya kaçar yada çatışmacı tutum gösterir.
- Eleştirel olmakta kaçınılmalı. Eleştiri ile başlayan her iletişim şekli karşıda doğal olarak bir dirence ve savunmaya neden olur.
Öncelikle bilmemiz gereken konuşan herkes haklı olduğunu ve doğru konuştuğu inancıyla konuşur. Biz söylenenlerin yanlış olduğunu düşünüyorsak onu red etmeden kendi düşüncelerimizi ortaya koymak onunda bizim düşünceleriz hakkındaki fikirlerini almak şeklinde olmalı. O zaman orta yolu daha rahat bulduğumuzu göreceğiz.
Eşimizi eleştirmeden onu anladığımızın ve anlamaya çalıştığımızın mesajı ile iletişime başlamak ve bu çerçevede iletişimi sürdürmek gerekir.
- Oluşan sorunları zamanında ele almalı, erteleyerek hem sorunun hemde kırgınlığın birikmesinin önüne geçilmeli.
Ertelenen çözülmemiş sorunlar kırgınlığın uzamasına ve bizde anlamsız kuruntulara neden olur. Kafamızda istenmeyen, haksız planlar kurgulayarak daha intikamcı ve kırıcı olabiliriz.
- Tarafsızlık, yaşanan sorunu olduğu gibi yansız dile getirmek, çatışmalarda korunması gereken en önemli tutumlardan biridir.
Eşimizin bize saygısını arttırır. Fikirlerimizi önyargısız bir şekilde dinlemesini sağlar. Anlattıklarımızın doğru olduğuna nancı ve inandırıcılığı artar.
- Farklılıklara odaklanmak yerine ortak yönlere vurgu yapmalı. Evlilik kararını verdiren ortak noktalarımızı hatırlatmak ve onun üzerinde eşimizle iletişimi başlatmak gibi.
Ortak yönlerimizi öne çıkarmak, farklı olan yönlerimize gösterilen tahammülümüzü arttırır ve farklılıkları bir zenginliğimiz olarak görebilmemize ve yaşamamıza yol açar.
- Ayrıştırıcı sen dili ile konuşmamak, bu tutum farklılıklarımıza değer vermemek anlamına gelir.
Eşimizdeki farklılıklara bizi zenginleştiren eksik yanımız olarak bakmalı ve farklılıkları yok etmek yerine ortayı bulacak şekilde yaklaşmalıyız. Benden zaten bir tane var eşimdeki farklılıklarla biz olma zenginliğine kucak açmanın keyfini yaşamak…
- Güvenli bir yaşam ortamı oluşturmalıyız. Eşimizi denetlemek veya takip etmek, onu sorgulamak güven zedeler.
Güvensizlik üzerine mutlu bir evlilik kurumu oluşturamayız. Biz varkende yokkende eşimiz bizim eşimizdir. Kendi özel alanında da bizim eş olma yükümlülüğüne gösterdiğimiz saygıyı eşimizinde göstereceğinden emin olmalıyız. Bu güvenimizi eşimize tutum ve davranışlarımızla yaşatmalıyız.
Zaman zaman iyi bir eşsin ve eş olmanın bilincindesin bu beni çok mutlu ediyor gibi sözel ifadeyle de desteklemek çok iyi olur. İnsanın doğasında hissettiği duyumsadığı güzel şeyleri sözel ifadeylede duyma isteği vardır. Tıpkı bizde olduğu gibi… bütün insanlar bize benzer değil mi?
- Çatışma çıkacak diye sorunları örtbas etmek veya ertelemek en çok yapılan hatalarımızdan biridir. Çatışma veya tartışmalardan korkmaya gerek yoktur.
Çatışmalar bizim birbirimizi anlamamızı kolaylaştırır. Her çatışma neticesinde hakça bir noktada anlaştıkça ortak yönlerimiz artacak ve benzerliklerimiz güçlenecektir. Evliliğin ilerleyen yıllarında benzeşmelerimizle uyumumuzun daha iyi olacağından emin olabiliriz. Önemli olan çatışmaları kaosa çevirmeden çözüm yoluna koymaktır.
Eşler arasındaki çatışmaları çözüm için gösterilen iyi tutum ve konuşmalarda yenilen olmaz. Taviz verdiğimiz düşüncesi doğru değildir. Kendimizden bir şey verdiğimizi düşünsek bile dışarıya bir şey vermediğimizi bilmeliyiz. Verdiğimiz eşimiz ve daha büyük bir özveriyle dönüş alacak diğer yarımız eşitimizdir. Bu bir temenni değil tesbittir.
Eşimizle ilişkilerimizi fazla bir izaha gerek kalmadan gözümüzün hassasiyetine benzetebiliriz.
Bu ilkeleri bilerek konuşmak bizim yanlış iletişimlerimizin çoğunu engeller. O bizim eşimiz ve diğer yarımız bizim aynımızdır.
Sloganımız “Eşimiz yani eşitimiz iyiki var, iyiki varız.” Olsun.
Ayrıca yaşanacak muhtemel çözümlemekte zorlandığımız durumlarda profesyonel yardım almaktan gecikmemeliyiz.
Doç. Dr. Ömer Özbulut
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Psikiyatrist-Psikoterapist