Çalışan anne olmanın en zorlu süreçlerinden biridir bebeğinden bir süre de olsa ayrılmak. Onu bir başkasına emanet etmek zorunda kalmak. Bebeğinin kokusundan uzaklaşmak.
İşe dönüş; anne için yoğun endişelerin olduğu bir dönemdir. Kendini bölünmüş olarak hisseder ve suçluluk duyguları yaşar.
Bebeğinden uzaklaştığında ona bir şey olur mu?, aç kalır mı? işe dönmesi çocuğuna psikolojik olarak zarar verir mi? gibi düşünceler zihninde yoğunlaşır.
Çalışan annenin bu duyguları yaşaması oldukça normaldir.
Doğum sonrası yaşanan hormon değişimi annenin hassasiyetini ikiye katlar.
İşe dönüş sürecinizi, duygusal olarak sizi en az zorlayacak şekilde geçirmek için; işe dönmeden 1.5 ay önce “yeni düzeni” planlamaya başlamanızdır.
Öncelikle; bebeğe kim, en güvenli şekilde bakacak karar vermelisiniz.
En güvendiğiniz kişide karar kılmanız, aklınızın çok daha az evde kalmasını sağlayacaktır.
Bu kişinin, uzun süre bebeğe bakması önemlidir. Siz iş yerindeyken, o kişiye güvenli bağ oluşturacağı için, kişinin sürekli değişmesi bebeğinizin psikolojisini olumsuz etkileyebilir.
İşe başlamadan bir hafta önce; evden kısa sürelerle uzaklaşma çalışmalarına başlayın, kendinizi sürece duygusal olarak hazırlayın.
Bazı rutinleri siz evdeyken bir süre bebeğinize bakan kişiye bırakın. Onları uzaktan izleyin.
Bebeğiniz; evinizde aynı düzen içinde bakılmalıdır.
Sık ortam değişmesi, bebeğin rutinini bozar.
Bebeğinize bakan kişiyi belirlediyseniz bebeğinizin düzenini ve genel huylarını ayrıntılı bir şekilde ona anlatın. Tam olarak ne istediğinizi açıklayın. Beklentilerinizi, bir günün akışını not alıp kendisine iletebilir, not kağıtları ile buzdolabına yapıştırabilirsiniz. Bu planlama; bebeğinize bakan kişi için de kolaylık sağlayacaktır.
İşe dönme duygusu size biraz anlamsız gelebilir. Motivasyonunuz hiç yokmuş gibi hissedebilirsiniz.
Bu dönemde sizi zorlayan duyguların olmasının normal olduğunu, çalışan her annenin benzer duygular yaşadığını ve zamanla işe uyum sağlamayı başardığını, yaşamın bir şekilde devam edeceğini, yeni sürece alışması gerektiğini ve her şeyin zamanla rayına oturacağını düşünerek kendinizi duygusal olarak önceden hazırlayın. Araştırmalar, uzun bir süreden sonra yeniden çalışmaya başlamanın bazı anneleri psikolojik olarak olumlu etkilediğini gösteriyor.
İşe başlama günü geldiğinde; bebeğinize sarılarak ve bebeğinizle ilgilenecek olan kişiye “ona güvendiğinizi ifade ederek” evden ayrılın. Bu anda; içinizde bir sızı hissetmeniz veya ağlamanız oldukça normal hiç endişelenmeyin.
İlk günler bedenen işte olsanız da ruhen evde olduğunuzu hissedebilirsiniz. Evi sık sık aradığınızı gözlemleyebilirsiniz. İşe adapte olamadığınızı fark edebilirsiniz. Tüm bunlar normal.
Birçok annenin bu dönemde farkında olmadan en fazla yaptığı hata;
Mükemmel olmaya çabalamaktır.
Her şey bebeği için en iyi şekilde olmalı, en iyi şekilde düzenlenmelidir düşüncesindedir.
Ufak bir düzensizlikten, eksiklikten rahatsız olurlar. Kendilerini ve bebeğine bakacak olan kişiyi bu nedenle duygusal olarak zorlayabilirler.
Bu dönemde asla mükemmel olmaya çalışmayın. Siz evde olsanız da her şey mükemmel olamaz bunun farkında olun.
Sadece bebeğiniz için; günlük güzel bir rutin oluşturun ki siz yokken bu rutin işleyebilsin.
Bir veya iki hafta sonra; duygusal olarak daha da rahatladığınızı fark edeceksiniz. Çalışarak kendinize zaman ayırmanın psikolojik olarak sizi olumlu etkilediğini zamanla hissedeceksiniz.
Eve döndüğünüzde; bebeğinize bol bol sarılmanız, sevgi sözcükleriniz, gülücükleriniz gündüz yaşanan açığı hızla kapatacaktır.
Evde sizi bekleyen işler varsa, onlar biraz beklesin. Kendinizi hiç zorlamayın ve doyasıyla ona sarılın. Bebeğinize kavuşmuş olmanın gücüyle sonrasında hepsini hızlıca halledersiniz. Yetişmeyenleri ertesi güne bırakın ve asla geç yatmayın. Genelde anneler; yarım iş bıraktıklarında tüm düzenlerinin bozulacağı endişesini yaşar. Hiç öyle değil merak etmeyin. Önemli olan; kendinizi iyi ve enerjik hissetmeniz, bebeğinizin sevgi dolu bir evde güvende olmasıdır.
Çalışan anneler; eve döndüklerinde bebeklerinin gelişimi için; “doğru olan şeyleri yapıyor muyum”, “bir şeyleri ya atlarsam” gibi düşüncelere sahip olurlar. Oysa; yapmanız gereken iki önemli nokta şey var. Biri; bol bol sarılıp onu sevdiğinizi söylemek. İkincisi, bebeğinizle yaşına uygun birkaç aktivite yapmak.
Adım adım gelişim setlerinde çocuğunuzun yaşına uygun aktiviteleri takip edebilirsiniz. Bu setler; uzman bir ekip tarafından çocukların gelişimlerine uygun olarak hazırlandı. Her yaşta çocuğunuz neyi öğrenmeli, hangi gelişim aşamasını tamamlamalı. Hepsi bir düzen içinde size sunulmuş. Bu nedenle; Bebeğimin gelişimi için bir şeyi eksik bıraktım mı? endişesinden kurtulabilirsiniz.
İşteyken dikkatinizi toplamakta bir süre daha zorlanabilirsiniz. Ara ara ağlamalarınız olabilir kendinizi tutmayın. Çevrenizdeki kişiler; bir bebeğiniz olduğunun farkındadır bu nedenle duygularınızı saklamayın.
İşi yapmakta zorlanırsanız basit olanlardan , yapabildiklerinizden başlayın.
Siz evdeyken; kariyer veya performans olarak sizden öne geçmiş olan kişilerle kendinizi asla kıyaslamayın. Bu bir süreç, zamanla her şey eskisi gibi olacak ve yine işe tam adapte olabileceksiniz.
İş yerinde diğer annelerle “annelik” üzerine sohbet edin. Sizi daha iyi anladıklarını hissedebilirsiniz. Bu konuşmalarda; bazı anneler farkında olmadan sizin kurmuş olduğunuz düzene müdahale edebilir ve aklınızı karıştırabilir. Bu tip konuşmalar karşısında daha güçlü durmalısınız. Her evin, her ailenin, her bebeğin düzeni farklıdır unutmayın.
İçinizi rahat tutun. Tüm bu önerileri uygulamaya çalışırsanız ortalama 15 -20 gün süren duygusal dalgalanmalarınız azalıp yok olacak. Suçluluk duygularınızın azaldığını, bebeğinizin yeni düzene alıştığını keyifle izleyeceksiniz.
Siz evde yokken bebeğinizle ilgilenen kişiyle iletişiminizi hep güçlü tutun, ona her defasında desteği için teşekkür edin.
Sevgiler