İşte Bu Doktor İndir

Sanki Pilim Bitti... ''Sabahları erkenden, gün ışımadan yorgun, bitkin ve hiç uyumamış gibi uyanıyorum. Uyanır uyanmaz beni boğan bir sıkıntı ve huzursuzluk başlıyor. Bütün gün çok neşesizim, adeta gülmeyi unuttum. İçimde sanki büyük bir acı hissediyor ama istesem de ağlayamıyorum. İşimle ilgili sorunlar kafamdan çıkmıyor. Önceden olsa kolayca çözebileceğim işlerin artık üstesinden gelemeyecekmişim ve sanki her şey daha kötü olacakmış gibi geliyor. Bir yandan kafamın içinde binlerce sorun dönüp dolaşıyor, bir yandan da sanki beynim durmuş gibi hissediyorum. Bir şey yapmaya ne isteğim var ne de gücüm. Gelecek hiç umut vermiyor, zaten bir beklentim de yok. Çünkü yaşamanın ve hiçbir şeyin anlamı kalmadı. Çok çaresizim. Bu sıkıntıdan ancak ölürsem kurtulurum diye düşünüyorum.'' DEPRESYON Depresyon, esas olarak yaşamdan ve yaşadıklarından zevk alamama halidir. Depresyon yaşayan bir kişi daha önce ilgi duyup severek ve isteyerek yaptığı bir şeyleri artık yapmak istememeye, yapsa bile bunlardan zevk alamamaya başlar. Yaşama sevin cinin yerini '' üzüntü, keder, mutsuzluk, isteksizlik, karamsarlık, umutsuzluk ve suçluluk '' gibi duygular alır. Belirtiler: . Bir türlü geçmeyen üzüntü ve rahatsızlık duygusu. . Hobilerden ya da daha önce hoşlanılarak yapılan aktivitelerden alınan zevkte ve ilgide azalma. . Kilo ya da iştahta değişiklikler. Artış veya azalmalar. . Uykuya dalmada zorlanma, çok erken kalkma ya da aşırı uyuma gibi uyku bozuklukları. . Konsantrasyon yeteneğinde azalma, dalgınlık, unutkanlık. . Yorgunluk, enerji kaybı ve hareketlerde yavaşlama. . Cinsel isteksizlik, ilgisizlik ve haz kaybı. . Geçmişe dönük pişmanlıklar, geleceğe yönelik karamsarlık ve umutsuzluk düşünceleri. . Yaşam hakkında ve benlik saygısında değersizlik. . İntihar ve ölüm düşünceleri. Bu belirtilerin hepsi her hastada bulunmaz. Belirtiler şiddetlendikçe kişinin yaşam kalitesi ve işlevselliği azalır. İş gücü kaybına neden olan hastalıklar içerisinde ilk sırada depresyon gelir. Buna karşın maalesef ülkemizde resmi veya özel sağlık sigortası iş lemlerinde, genel çalışma hayatında depresyon hastalıktan bile sayılmamaktadır. Toplumdaki ''ruhsal sorunlar her şeyi kafaya takmanın bir sonucu'' veya ''ruhsal sorunlar kişinin iradesini kullanmasıyla ve kendi çabasıyla düzelir.'' gibi yanlış inanışlar nedeniyle depresyona gereken önem verilmemektedir. Buda zamanında yardım almayı ve tedavi olanaklarını engellemektedir. Depresyon en sık rastlanan ruhsal hastalıktır. Herkeste ve her yaşta yaşamın bir evresinde ortaya çıkabilir. Maalesef depresyon geçiren beş kişiden ancak birisi tedavi için başvurmaktadır. Ailede depresyon geçirmiş kişiler bulunanlarda, kadınlarda, dul ya da boşanmışlarda, işsizlik ya da ekonomik sorunları olanlarda, uzun süre zorlayıcı yaşam olaylarına maruz kalanlarda, ciddi veya sürekli fiziksel hastalığı bulunanlarda, olumsuz ve mutsuz çocukluk dönemi geçirenlerde, doğumdan sonraki ilk aylarda, mükemmeliyetçi ve kendinden beklentisi yüksek olan kişilerde risk daha yüksektir. Depresyon kadınlarda 35-45 erkeklerde ise 45-65 yaşları arasında daha sık görülür. TEDAVİ / Depresyon günümüzde etkin tedavisi olan ruhsal hastalıkların en başında gelir. Ancak mutlaka bir uzmanla görüşüp ilaçlar önerilen süre ve dozda kullanmalıdır. İlaç- ların etki göstermesi için bir kaç haftalık süreye gerek olduğu unutulmamalıdır. Kulak- tan dolma yanlış bilgiler veya etkisiz kişilerin (her şeyi bilen(!) komşular, bazı sağlık sektörü çalışanları gibi) telkinleriyle hastalar ilaçları kesmekte, yetersiz tedavi almakta ve hastalık kronikleşmektedir. Kullanılmakta olan antidepresan ilaçlar yan etkileri az, oldukça güvenli ilaçlardır ve yanlış inanışın aksine uyku, uyuşukluk ve bağımlılık yapmazlar. Depresyonda 6 ay- dan önce kesilen tedavi hastalığın tekrarına neden olmaktadır. İlaç tedavisinin yanı sıra hafif ve orta şiddette olan depresyonlarda psikoterapi oldukça faydalıdır. Psikoterapi kişinin yanlış düşünce, tutum ve duygularının farkına varıp değiştirmesine sonuç olarak depresyon tekrarlamasına engel olur.