Çocuk ve Yetişkinlerde Ayrılık Kaygısı
Depresyon, mutsuzluk, aşırı hüzünlü olma hali ve bunalma gibi duygu ve düşüncelere sahip olma olarak tanımlanabilmektedir. Donukluk olumsuz düşünce yapılarının ve karamsar duyguların meydana geldiği bir bozukluktur. Depresyonun meydana gelmesinde belirgin bir sebep olmamakla beraber bireylerin çocukluk dönemlerinde maruz kaldıkları olumsuz olaylar ve gergin deneyimlerin depresyonun meydana gelmesine neden olduğunu ifade edebiliriz. Depresyonun meydana gelmesine neden olan faktörler arasında; kalıtım, biyolojik ve çevresel faktörlerin olduğu belirtilmektedir.
Anksiyete kişilerde depresif duruma olan eğilimi arttırmaktadır. Literatürdeki araştırmalar incelendiğinde; anksiyetenin sıklıkla depresyon ile birlikte görüldüğü bilinmektedir. Anksiyete düzeyinin şiddetli olması kişinin işlevselliğini bozduğu için, depresyon belirtilerini de arttırmaktadır. Bununla birlikte depresyon da anksiyete bozukluklarının bir veya birkaçının görülmesine zemin oluşturmaktadır.
Ayrılık anksiyetesi, ebeveyninden veya bakım vereninden ayrılan çocuğun, gelişimsel aşamalarının uygun olmamasıyla beraber aşırı kaygı yaşama durumu olarak tanımlanmaktadır.
Ayrılık anksiyetesi çocuğun ebeveyn ya da bakım verenden ayrılmasına yönelik yoğun kaygı yaşaması durumudur. Bu kaygının sıklığı veya şiddetinin fazla olması, ilerleyen yaş dönemlerinde depresyonun görülmesine neden olmaktadır. Ayrılık anksiyetesi bulunan kişiler kurduğu ilişkilerde de aynı kaygı ve korku ile karşılaşarak depresyon belirtilerini yaşayabilmektedir. Yetişkinlerde depresyon belirtileri ve ayrılık anksiyetesi belirtileri arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçlayan bu araştırma; ayrılık anksiyetesi belirtileri değişkeninin kişiler üzerindeki etkisinin saptanması açısından önem taşımaktadır.
Ayrılık anksiyetesi, bireyin anne veya bağlılık yaşadığı kişiden ayrılma yaşadığında ya da ayrılma ihtimalinde kaygılanmasıdır.
Ayrılık Anksiyetesi: Kişinin hayatında önemli bir yere sahip olan insandan ayrılması veya ilişkisinin biteceğine dair korku yaşaması durumudur. Geçen zamanla beraber bazı değişimler görülebilmektedir. Ayrılma davranışı nedeniyle ya da ayrılmanın gerçek olma ihtimaliyle görülen yoğun anksiyete, genellikle çocukların oyun oynadığı zaman evrelerinde meydana gelir. Bu zamanlarda, karanlık ya da canavar gibi varlığı mümkün olmayan hayvanlardan korkma olarak görülür. Varlığı mümkün olmayan şeylerden duyulan korku bu süreçte psikotik bir durum olarak düşünülmez. Yalnızca bazı olaylarda meydana gelen gerçek olmayan değerlendirmeler, uyaranın değişik değerlendirilmesiyle meydana gelir. Gerçek olmayan değerlendirmeler, bağlanmanın olduğu kişi tekrar döndüğünde etkililiğini kaybeder.
Yaşanılan bu korkular gelecekte, hırsızdan korkma, kaçırılma korkusu ya da sevdiklerini kaybetme korkusu olarak şekil değiştirir. Ayrılık anksiyetesini aşırı yaşayan çocuk, diğer insanların onu sevmediğini ve onunla ilgili olmadığını düşünür.
Çocuklarda ayrılma anksiyetesi; 2-3 yaş civarında görülen bu durumdaki korku ve endişe duyguları aşırı bir düzeyde görülmese de, yoğunluk ve devamlılığı fazlalaştıkça uyumsuzluğu arttırmakta ve sıkıntılar oluşturabilmektedir.
Ayrılık Anksiyetesi Belirtileri Nelerdir?
Eğer ki çocuğunuzda veya sizde bunlardan üç veya üçten fazlası var ise;
Evden veya bağlandığı kişilerden ayrılacak gibi olduğunda veya ayrıldığında aşırı kaygı duyma.
2.Bağlandığı başlıca kişileri yitireceği veya kişilerin başına kötü bir olay gelmesiyle ilgili olarak yoğun biçimde tasalanma.
3. Beklenmedik kötü bir olayın, bağlandığı kişilerden ayrılmasına sebep olacağına dair yoğun kaygı.
4. Ayrılma kaygısı dolayısıyla evden uzaklaşması gerek durumlardan kaçınma davranımı, okula veya işe gitmeme.
5. Evde yahut evin dışında yalnız olmaktan veya bağlı olduğu kişilerden ayrı olmaktan, devamlı yoğun korku duyma ya da isteksizlik.
6. Bağlandığı kişiler yanında olmadan ya da evin dışında uyumayı reddetme veya uyumak konusunda isteksizlik gösterme.
7. Ayrılma hakkında yenileyen kâbus görme.
8. Bağlı olduğu kişilerden ayrılma durumunda yahut ayrılmaya dair işaretler belirdiğinde tekrarlanan fiziksel belirtilerin oluşması
Yetişkinlerde Ayrılma Anksiyetesi ise;
Erişkinlerinde güven duydukları alandan ayrılmaya karşı isteksizlik ve kaygı olarak meydana gelmektedir. Yetişkin ayrılık anksiyetesi 18 yaşından önce oluşan bir anksiyete ya da yetişkinlik döneminde başlayan bir anksiyete olarak görülebilir. Ebeveyn olma, evden ayrılma ve romantik bir ilişkinin başlatan bir etken olduğu ifade edilmiştir.
Ayrılık anksiyetesi olan kişiler, yakınlarıyla veya eşleriyle çok ilgili olurlar. Bu sebeple ayrılma gibi bir durum gerçekleştiğinde oldukça sıkıntılı zamanlar geçirirler. Sadece çocukluk dönemlerine ait bir problem olarak değerlendirilmişse de, çalışmalar çocukluk dönemi ayrılık anksiyetesinin erişkinlik zamanlarına uzandığını göstermektedir. Yetişkinlik döneminde bu durum daha yaygın bir şekilde olmaktadır.
Ayrılık anksiyetesi bozukluğu bulunan çocuklarda okula gitmek istememe gibi durumlar, bilişsel becerileri tam olmasına rağmen okulda başarısızlık yaşanmasına veya topluluk içerisine girmemeye, kendi iç dünyasına çekilmesine sebep olmaktadır. Çoğunlukla depresif duyguları bulunan çocuklarda belli bir zaman sonra Distimik Bozukluk veya Majör depresyon görülmektedir.
Yukarıdaki belirtileri karşılıyor olsanız dahi, bir bireyin ayrılma kaygısı yaşayıp yaşamadığı ile ilgili bir psikolojik muayene yapılmadan anlaşılması çok güçtür. Birçok ruhsal bozuklukta olduğu gibi, birbirine benzer tanı kriterleri birçok psikopatoloji için tanımlanmıştır.
Örneğin, yukarıdaki durumları yaşamanın sonucunda, çökkün bir duygudurum içerisinde olmanız beklenen bir durumdur. Çökkün ve mutsuz bir duygulanım genelde Depresyon tanısı ile sonuçlanabilir. Bu durumda depresyon ve ayrılma kaygısının ayrıcı tanısının, kişinin ne sıklıkla ve hangi durumlarda mutsuzluk durumunu yaşadığıyla bağlantılıdır.
Ayrılık Anksiyetesi Tedavisi Nasıl Olur?
Ayrılma kaygısı bozukluğu, birçok farklı yol ile tedavi edilebilir. Ayrılık kaygı çocuklarda görülüyor ise öncelikli olarak anne ve babaların bu konu hakkında bilgilendirilmesi gerekir.
Ayrılık kaygısı anne ve babanın davranışlarından kaynaklanıyorsa, bu davranışların düzeltilmesi için anne- babaya tavsiyeler verilebilir. Anne-babaların bu aşamada sabırlı olması gerekmektedir. Uzmanların anne-babalara verdikleri tavsiyeler genel olarak çocukların bağımlı bir şekilde yetiştirilmemesi gerektiği, bir birey olarak davranılması gerektiği ve yaşının gerektirdiği aktiviteleri tek başına yapmasının daha doğru olduğudur.
Psikoterapi, ayrılma kaygısının tedavisinde kullanılan en etkili yollarından biridir. Terapi içeriğinde kişide oluşan ayrılığın sonucunda düşünülen yanlış ve işlevsiz düşüncelerin yeniden yapılandırma, duygu ve düşünce arasındaki bağlantıları sağlama, duygu kontrolü vb. gibi teknikler kullanılarak, kişinin işlevselliğini geri kazanması hedeflenebilir.