- Cinsel Sorunlarda Psikiyatrinin Önemi
Çiftler arasında yaşanan cinsel sorunlar bazen kısa süreli geçici problemler olabilirken, bazen de doğuştan gelen sorunlardan kaynaklı olabiliyor. Cinsel problemlerde birçok faktör etkili oluyor. Ancak en önemli faktör psikolojik problemler olarak kabul ediliyor. Bu nedenle yaşanan cinsel sorunlarda psikiyatrik uygulamaların önemli bir yeri bulunuyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psi. Arzu Beyribey, cinsel sorunlarda psikiyatrinin önemi hakkında bilgi verdi.
- Cinsel Terapi Nedir?
Cinsel terapi, bireyin cinsel işlevi ile dürtülerini, yakınlaşma arzusunu etkileyebilen, bu sebeple kişinin zihinsel sağlık sorunları ile duygusal endişeleri ele alınarak uygulanan bir psikoterapi türüdür. Bu terapi cinsel sorunlar hakkında, alanında eğitimli Psikiyatrist ve Klinik Psikologlar tarafından cinsel sorunları olan birey ya da çiftlere uygulanan bir tür kognitif (bilişsel) davranış tedavisidir.
Terapiler esnasında, kişinin yaşadığı mastürbasyon deneyimleri ile eşli cinsel birliktelikleri, geçmiş cinsel yaşam özellikleri, cinsel ilişkilerinin sürekliliği ile ilk cinsel birleşme yaşantısı, değerlendirilerek; kişinin kullanmakta olduğu ilaçlar, geçmişte yaşadığı hastalıklar, genel sağlık durum bilgileri de edinilir. Akabinde, cinsel sorunun ne zaman ve nasıl başladığı, nasıl değişiklikler gösterdiği, o zamana kadar tedavi girişimlerinin gelişimi incelenmektedir.
- Cinsel Sorunlarda Fizyolojik , Sosyolojik ve Psikolojik Etkenler Nelerdir?
Cinsel işlevlerin ara sıra bozulması patolojik olmamakla birlikte, hastalık tanısı koyabilmek için bu tablonun devamlılık arz etmesi gereklidir. En çok rastlanan cinsel sorunun, erkeklerde % 40 oran ile erken boşalma olmasına rağmen, doktora en çok başvurulan konunun, sertleşme bozukluğu olma sebebi, cinsel birleşmeye engel olmasıdır. Ağır erken boşalma bozukluklarında, örneğin 1 dk. kadar süren erken boşalma durumlarında genelde, kişinin partnerinin isteğiyle doktora başvurulmaktadır.
Genellikle, 40 yaşından küçük erkekler psikolojik sebeplerle, 40 yaşın üzerindeki erkekler ise, fizyolojik sebeplerle erken boşalma sorunu için tedaviye başvurmaktadır. Kadınlarda orgazm sorunlarının meydana gelişinde, cinsel bilgi eksikliğinin rolü fazladır. Kadınlarda cinsel isteksizlik görülme oranı daha fazla iken, gene cinsel birleşmeye engel olması sebebiyle, vajinismus şikayetiyle doktora başvurma oranı daha yüksektir.
Cinsel problemin öncelikle fizyolojik kaynaklı olup olmadığını belirlenmesi, bu olasılığı dışlamak açısından önemlidir. Biyolojik kaynaklı cinsel sorunların sebepleri arasında; kalp-damar hastalıkları, prostat bezi sorunları, diyabet, hormon problemleri gibi rahatsızlıklardan kaynaklı cinsel işlev problemleri görülebilmektedir. Tıbbi veya biyolojik bir sebeple oluşmuş ise, tedavi ilaç veya diğer tıbbi tedaviler ile planlanmakta, üroloji, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları bu konuda destek olmaktadır.
İnsanların yüzde 35 ila 50'si, yaşamlarının bir döneminde, cinsel sorunlar yaşayabilmektedir. Cinsel problemler primer ya da sekonder olabilmektedir. Eğer kişi cinsel yaşantısı başladığından beri sürekli aynı sıkıntıyla yüzleşiyorsa, rahatsızlık, primer bir bozukluktur. Eğer cinsellik, belli bir doyumdayken sonradan bozulmuş ise sekonder bozukluktur. Örneğin, vajinusmus toplumumuzda primer bir bozukluk iken, sertleşme güçlüğü genellikle sekonder bir bozukluktur.
- Psikolojik Cinsel Sorunlar
Soruların meydana gelişinde, kültürel ve psikososyal etkenler beraber eşlik edebilmekte, doğuştan getirilen özellikler, büyüme koşulları, ailelerin tutumu, ailenin cinselliğe bakışı, geçmişte yaşanan travmalar, eğitim durumu, çocuklukta öğrenilen bilgilerle, ilerleyen dönemlerde meydana gelen bilinçaltı çatışmalar, gelişim dönemlerindeki yaşanan psikoseksüel gelişim dönemi aksaklıkları, çiftin kendi içinde yaşanan iletişim problemleri, yaşanan sorunların sebepleri arasında sıralanabilir.
Cinsel sorunlar yalnızca bir nedene bağlanamamakla birlikte, cinsel sorunların oluşmasındaki en önemli faktörlerden birisi duygularımızdır. Duygudan uzak bir şekilde yaşanan cinsellik, bireyleri tatmin etmemekte ve sonucunda da bir güven problemi ortaya çıkmaktadır. Partnere hissedilen duygular ne kadar derinse, yaşanan deneyim o kadar tutkulu olur ve bu durumda sorunlarla başa çıkmak kolaylaşacaktır. Duygular dışında stres, eşi tatmin edememe korkusu, ilk gece korkuları vs. cinsel sorunlara sebep olabilmektedir.
- Cinsel Terapi Geçmişi Nedir?
Dünya genelinde ve ülkemizde 1970´lerden beri “Cinsel Terapi” uygulamasıyla, vajinismus ve erken boşalma olguları, cinsel isteksizlik, sertleşme sorunları, kadınlarda uyarılma ve orgazm bozuklukları büyük ölçüde tedavi edilebilmektedir. Cinsel sorunun çeşidine, çiftlere bağlı olarak, cinsel tedaviler ortalama olarak 2-4 ay sürmekle birlikte, tedavinin 1-2 yıl sürdüğü vakalar da olabilmektedir.
- Cinsel Terapi Nasıl Uygulanır?
Sadece cinsel organla sınırlandıramayacağımız cinsellik, beden, psikoloji, sosyal belirteçlerden etkilenen, duygu, düşünce ve inançlarımızla şekillenen bir kavramdır. Bu sebeple cinsel sorunlar oluştuğunda, eğer problem fizyolojik bir kaynağa dayanmıyorsa, kişilerle yapılan görüşmelerde, bu sorunun altında yatan gerçek sebepler ortaya çıkarılmaya çalışılır. Cinsel problem, tıbbi bir nedene bağlı olarak oluşmuş bile olsa, psikolojik etmenleri rahatlatmak ve bireyi desteklemek adına, cinsel terapiler uygulanabilmektedir.
Cinsel terapi yöntemleri arasında, Masters ve Johnson yaklaşımlı, davranışçı, bilişsel, psikanalitik, sistemik, çift ve bireysel psikoterapi teknikleri yer almaktadır. Hasta, yaşadığı durumlar, endişeleri ve duyguları hakkında konuşularak tedavi edilmektedir.
Cinsel problemlerde amaç kişinin öğrenme biçimini şekillendirmektir. Bu süreçte, şahsa, güvenli bir öğrenme ortamı oluşturularak, kişi kendi denetimi altında kendisini, kimliğini, bedenini, ilişkisini keşfetmeye cesaretlendirilir.
- Cinsel Terapide Ne Konuşulur?
Uygulanacak tedavinin seçiminden cinsel terapist sorumlu olduğundan, hastayı tedavi detaylarıyla aydınlatmalı ve onun da düşüncelerini almalıdır. Tedaviden önce söz konusu cinsel sorunun yapısı, sebepleri, çiftin konu hakkındaki duygu ve düşünceleri, süreç içerisindeki sorun ve deneyimlerin gelişimi, daha önce denenen yollar var ise etkilerinin ne olduğu, sonrasında uygulanacak olan tedavinin özellikleri ve kuralları, sorun için uygulanacak olan tedavinin etkinliği konusunda hastaya bilgi verilmelidir.
Görüşmeler esnasında, yaşanan deneyimler, endişeler, duygu ve düşünceler, amaç edinilen cinsel hayat, aynı zamanda çiftin sahip olduğu iletişim sorunları üzerinden değerlendirme yapılır. Sonraki süreçte, bu problemlerle , daha sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olabilme ve duygusal iletişimin de sağlık çerçevesinde sürdürülebilmesi tabanında, olumlu gelişmeler sağlayabilecek başa çıkma mekanizmaları üzerinde konuşulur.
- Cinsel Terapi Kaç Seans Sürer?
Dünya genelinde ve ülkemizde 1970´lerden beri “Cinsel Terapi” uygulamasıyla, vajinismus ve erken boşalma olguları, cinsel isteksizlik, sertleşme sorunları, kadınlarda uyarılma ve orgazm bozuklukları büyük ölçüde tedavi edilebilmektedir. Cinsel sorunun çeşidine, çiftlere bağlı olarak, cinsel tedaviler ortalama olarak 2-4 ay sürmekle birlikte, tedavinin 1-2 yıl sürdüğü vakalar da olabilmektedir.
- Cinsel Terapinin Tedavi Ettiği Cinsel İşlev Bozuklukları Hangileridir?
Cinsel terapiler ile vajinismus, erken boşalma, sertleşme problemleri, kadın tarafında cinsel ilişkide ağrı yaşanması, cinsel istek sorunları, uyarılma bozukluğu, orgazm bozuklukları tedavi edilebilmektedir. Ülkemizde ayrıca cinsel eğitimsizlik sebebiyle oluşan sorunlar, cinsel deneyimin yetersizliği, konu hakkındaki yanlış inançlar, terapi esnasında desteklenmesi gereken noktalara ek olarak belirtilebilir.
- Cinsel Terapide Egzersizler Nelerdir?
Günlük hayatta kullanılmayan ancak cinsel ilişki sırasında kullanılan kaslar güçsüzleştiğinde, sertleşme kaybı, erken boşalma gibi olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. Bu sorunlarla başa çıkmak için birkaç egzersiz önerilebilir.
Şınav çekme: Şınav göğüs, karın ve kol kaslarını en iyi geliştiren hareketlerden biridir.
Koşu: Çabuk yorulmayı engelleyen, iyi bir kardiyo egzersizidir.
Kegel egzersizi (Pelvik taban egzersizi): Erkeklerde cinsel fonksiyonları en çok etkileyen kaslardan biri pelvik kası olduğundan, bu kasların güçlendirilmesi, boşalma zamanını kontrol etmede, sertleşmede yardımcı olabilmektedir.
Pelvik lift (Köprü) egzersizi: Cinsellik açısından en önemli kas gruplarını geliştirir.
Urdhva Mukha Svanasana (Yukarı bakan köpek duruşu): Bir yoga hareketi olup, karın kaslarının güçlenerek, pelvik kasların esnemesine yardımcı olmaktadır.
Seated Straddle Stretch (Streç oturma): Kan akışının hızlanmasına ve pelvik kasların gevşemesine yardımcı olmaktadır.
Reclined Butterfly Pose (Yaslanmış kelebek duruşu): İç bacak kasları ile alt karın kaslarının gelişmesine yardımcı olarak, cinsel pozisyonları kolaylaştıran bir harekettir.
Plank duruşu (Şınav duruşu): Karın kaslarıyla, üst bacak ve kalçaları güçlendirmesi açısından etkilidir.
Lying Leg Raises (Yatarak düz bacak kaldırma): Karın kaslarını ve kasık bölgesindeki kasları güçlendirmek için etkilidir.
- Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Hangileridir?
- Frengi
- Klamidya
- Bel Soğukluğu
- Hepatit B
- HPV Enfeksiyonu
- Trikomonas
- AIDS-HIV
- Uçuk (HSV Enfeksiyonu)
- Cinsellikte Doğru Zannedilen Yanlışlar Nelerdir?
- Erkekler duygularını belli etmemelidir.
- Cinsel ilişki isteğini erkek belli etmeli ve ilişkiyi erkek başlatmalıdır.
- Cinsel isteğini belli eden kadın hafif biridir.
- Sevişmek konusunda konuşmak, düşünmek, doğallığını ve alınan zevki bozar.
- Cinsel birleşmede sorun yaşandığında, bu devam edecektir.
- Cinsel sorun yaşıyorsa, bir erkek güçsüzdür.
- Cinsel sorun için doktora gidilmesine gerek yoktur.
Bu doğru bilinen ancak yanlış olan mitler, halk arasında düzeltildikçe, cinsel eğitim seviyesi arttıkça, sorunlarla baş etmek de daha kolay hale gelecektir.