Şema terapi bütüncül bir terapi yöntemidir. Temel olarak bireylerin kişilerarası ilişkilerde uyum bozan yanlarına odaklanmaktadır. Son yıllarda psikoterapistlerin sıkça kullandığı terapi kuramlarının başında yer almaktadır. Bunun sebebi oldukça pratik bir yaklaşıma sahip olmasıdır. Bu pratiklik hizmet sunan psikoterapist kadar, hizmet alan danışan için de geçerlidir.
Şema terapi uyum bozucu şemaların kişilerarası ilişkilerimizde sorunlara neden olduğunu ileri sürmektedir. Şemalar çocukluk yıllarımızda çevremizdeki kişilerle etkileşimimiz sonucunda oluşmaktadır. Öncelikle bize bakım veren anne-babamız, kardeşlerimiz, ailedeki diğer bireyler ve yakın çevremizdeki diğer kişiler şemaların kökenini oluşturmaktadır. Bu kişilerle etkileşimimizde ortaya çıkan özellikle üzücü ve travmatik olaylar ruhsal yapımızda bazı kalıpların oluşmasına neden olmaktadır. Bu kalıplar ilerleyen yıllarda düşüncelerimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı belirlemektedir. İşte bu kalıplar uyum bozucu şemalar olarak adlandırılmaktadır.
Örneğin bir çocuğun ebeveyni tarafından oyuna yönlendirilmek yerine şunları şunları yapmalısın, bunlar senin görevin, iyi çocuklar böyle yapar, sen abisin, sen ablasın, bunu yapmazsan seni sevmem gibi ifadelerle büyütüldüğünü veya bunlar açıkça söylenmese bile hissettirildiğini düşünelim. Bu durumda çocuk şöyle bir düşünce geliştirecektir: Eğer anne babamın sevgisini kazanmak istiyorsam dediklerini yapmalıyım. Eğer yapmazsam beni sevmezler. Bu düşünce çocuğun zihninde sevginin ancak şartlı olarak elde edilebileceği inancını yerleştirir. Yetişkin olduğu zaman da bu inanç başkalarına fedakârlık yapmazsan sevilmezsin inancına dönüşüp, kişiyi sürekli çevresindeki kişilere fedakârlık yapan birisi konuma sokar. Bu senaryoda oluşan şema “aşırı fedakarlık” şemasıdır.
Burada anlatıldığı şekliyle çevremizdeki kişilerle etkileşimimiz neticesinde oluşan toplam 18 uyum bozucu şema bulunmaktadır. Bu uyumsuz yapılar, ilişki kurduğumuz kişiler tarafından tetiklendiklerinde duygu, düşünce ve davranışlarımızı yönlendirirler. Şema terapi odaklı bireysel psikoterapide öncelikli olarak kişinin hayatında aktif olan uyum bozucu şemalar tespit edilmektedir. Sonrasında kişinin çocukluk anılarına bakılarak bu şemaların kökenleri araştırılmaktadır. Amaç çocukken gelişen şemanın bugünkü davranışlarımıza olan etkisini azaltmak veya tamamen yok etmektir. Uyum bozucu şemaların daha hafif bir şekilde yaşandığı durumlarda ortalama 8-10 seans; daha komplike yaşantıların ve travmaların söz konusu olduğu durumlarda ise ortalama 20 seans terapi ile uyum bozucu şemaların davranışlar üzerindeki etkisi azaltılabilmektedir.
Uyum bozucu şemalar şunlardır:
Duygusal yoksunluk
Terkedilme
Kuşkuculuk/Güvensizlik
Sosyal izolasyon
Kusurluluk
Başarısızlık
Bağımlılık
İç içelik/Gelişmemiş benlik
Dayanıksızlık
Haklılık
Yetersiz öz denetim
Fedakarlık
Boyun eğicilik
Karamsarlık
Yüksek standartçılık
Onay arayıcılık
Karamsarlık
Cezalandırıcılık