Kilo verme/diyet kavramları ne yazık ki son dönemlerde popüler kültürün dikkatini oldukça
çekiyor. Bu nedenle kilo vermek için denenen çok sayıda diyet bulunuyor. Son yıllarda ise kilo vermek
için en çok dikkat çeken Aralıklı Oruç (IF) diyeti. Aralıklı oruç, kilo verme sürecinde geleneksel olarak
uyguladığımız kalori alımının kısıtlanmasına yönelik diyet stratejilerinin aksine kalori alımının
kısıtlanmasından ziyade, aç kalma ve yeme periyotlarının sınırlanmasına odaklanıyor. 14 saat aç
kalma, 16 saat aç kalma, 1 gün boyunca aç kalma gibi farklı uygulama yöntemleri bulunuyor. Aralıklı
oruç aslında diyet değil, yaşam tarzı. Zayıflama üzerine kurgulanmış bir beslenme modeli değil. Konu
üzerinde yapmış olduğum bilimsel çalışmalar, okuduğum güncel çalışmalar konuyla ilgili çalışmaların
halen yeterli düzeyde olmadığını, literatürün bir takım sorulara henüz net bir cevap veremediği
görülüyor.
Yapılan çalışmalar aralıklı orucun; zayıflama, kalp hastalığı, kan basıncı, geliştirilmiş insülin
duyarlılığı, oksidatif stres belirteçlerinde azalma ve geliştirilmiş kan şekeri kontrolü, hücre onarımı ve
yaşlanma gibi faktörler üzerinde yararlı etkileri olduğunu destekliyor. Bunun yanında yapılan
çalışmalar, aralıklı orucun zayıflama konusunda kalori kısıtlı diyetlerden üstün olmadığını gösteriyor.
Ayrıca çeşitli yan etkilerinin olabileceğini bildiren yayınlar da mevcut. Örneğin bazı kişilerde aralıklı
orucun baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, düşük kan şekeri, kabızlık, sindirim problemleri, sinirlilik,
uykusuzluk, açlık atakları kadınlarda adet düzensizliği, yağlanma gibi problemlere yol açabileceği
bildirilmiş. Ayrıca konuyla ilgili en büyük endişemiz düzgün uygulanmayan aralıklı orucun yeme
süresinin kısıtlanmasına bağlı öğün alımının azalmasıyla beslenme yetersizliğinin oluşabileceği
şüphesi.
Kısacası aralıklı orucun bahsi geçen tüm olumlu etkileri kişiden kişiye farklılık gösteriyor.
Etkileri ile ilgili net bir şey söylemek ve herkes için genelleme yapmak mümkün değil. Ayrıca zayıflama
konusunda geleneksel kalori kısıtlı diyetlerden üstün olmadığı biliniyor.
Özetle, herkese uygun tek bir beslenme programı olmadığını, size en uygun olanının
sürdürülebilir, yeterli ve dengeli bir program olması gerektiğini unutmamak gerekiyor.