Bireylerin diğer insanlarla kurdukları ilişkiler, ruh sağlıkları ve duygusal doyumları açısından çok
önemlidir. Özellikle ebeveyn, eş, partner ve çocuklar gibi kişilerle kurulan yakın ilişkiler ruh
sağlığının sürdürülmesinde önemli rol oynar. Bu yakın ilişkilerden birisi olan evlilik ilişkisinde, eşler
zaman zaman çatışmalar, zorlu ve sıkıntılı dönemler yaşayabilirler. Bu zorlu süreçleri aşmada
psikoterapi, eşler ve çiftler için bir sağaltım yöntemi olarak kullanılır. Bilimsel çalışmalar da evlilik
sorunlarının azaltılmasında psikoterapilerin etkinliğini göstermiştir. Örneğin çift terapisinin,
evliliklerinde sorun yaşayan eşlerin depresyonunu azaltmada ilaç tedavisinden daha etkili olduğu
görülmüştür. (Leff ve ark. 2000).
Psikoterapi kuram ve yöntemlerinde çift ve aile terapisi 1970’lerden 21.yüzyılın ilk zamanlarına
uzanan süre boyunca önemli gelişim katetmiş literatürde kendine saygın bir yer edinmiştir. Çift
terapisi, çiftlerin, ilişkilerini daha doyum verici hale getirmek, ilişkide ortaya çıkan çatışma, iletişim
sorunları, cinsel, duygusal, entellektüel uyumsuzluk ve sorunları çözmek için gerçekleştirilen bir
psikoterapi yöntemidir. Aile ve çift terapisinde amaç, aile içinde ve çiftler arasında yaşanan zorlu ve
sıkıntılı süreçlerin ele alınarak çatışmaların çözülebilmesi ve tüm aile üyelerinin sağlıklı yönde
değişiminin ve gelişiminin sağlanmasıdır.
Tarihsel gelişimi 1950’lere dayanan bilişsel-davranışçı kuramın çift terapisinde uygulanmaya
başlaması ilk olarak davranışcı tekniklerin çiftlere de uygulanabileceğinin fark edilmesiyle olmuştur.
Pek tabi ki davranışçı çift terapisinin temeli klasik ve edimsel koşullanma başta olmak üzere
davranışçılık ekolünün önde gelen kuramlarından oluşmaktadır. Bu kuramlara göre, davranışçı çift ve
aile terapi kuramının altında yatan varsayımlar: Tüm davranışlar öğrenilir ve aile içindeki tüm bireyler
önceki pekiştirilmelerine göre davranırlar. İşlevsel olmayan davranışa, bu davranışın altında yatan
nedenlere, davranışın geçmişine bakılmaksızın şimdiki halini değiştirmeye odaklanır.
aile içinde pozitif hoşa giden davranışları artırmak, sorun çözme becerilerini geliştirmek, iletişimi
güçlendirmek, cinsel sorunları halletmek, eşlerin zararlı düşünce örüntülerini değiştirmek, çatışma
zincirini kırmak amaçlanır.
Aile ve çift ilişkilerinde problem yaşayan herkes bu terapi yönteminden yararlanabilir. Aile ve çift
terapisinin kullanım alanları aşağıdaki gibidir:
Çift ilişkileri
Evlilik problemleri
Boşanma
Çocuk, ergen ve yetişkin ruh sağlığı
Çocuk ve ergenlerde davranış bozukluğu ve okul problemleri
Yeme bozuklukları
Alkol ve madde kullanımı
Kronik fiziksel rahatsızlıklarla
Yas, kayıp ve travmalar
Duygusal istismar, ihmal ve şiddet
Aile yaşamında değişiklikler (iş değişikliği, taşınma vb.)
Anksiyete ve depresyonu da içeren duygusal bozukluklar
Ebeveynlik becerileri
Psikoseksüel zorluklar
Evlat edinme, üvey ebeveyn/çocuk ilişkileri
Kendine zarar verici davranış
Travma sonrası çocuklara, gençlere ve yetişkinlere destek
Göç eden ailelere destek
İş stresi
Ekonomik problemler
Aile ve çift terapisi, duruma göre değişebilmekle birlikte, genellikle 8–24 seans olarak
yapılmaktadır. Seans süresi 45 dakikadır. Her seansta aile üyelerinin tümü katılamayabilir. Katılan
aile bireyleri ile seanslar yapılmakta ve bu şekilde de sağaltım sağlanabilmektedir.