Yetişkin Olabilmek Ne Demektir?
Her değişim yas dönemiyle gelir. Yas dediğimiz her zaman “kötü” kayıpların arkasından gelmez.
Hayatımızda yaşadığımız her değişim bir yas sürecine, bir sindirme dönemine ihtiyaç duyar. O
yüzdendir ki güzel değişimleri yaşarken bazen kendimizi olağandan fazla stresli hissederiz.
Yasın bilinen evreleri;
 İnkar
 Öfke
 Pazarlık
 Depresyon
 Kabullenme
Olarak sıralanır. Ancak her zaman bu sırada yaşayamayabiliriz veya zaman zaman belli noktalarına
geri dönüş yapabiliriz.
Yetişkin olmak da aynı bu süreci içerir. En konforlu çocukluk dönemimizi veya en isyankar, en kurban
olduğumuz o rahat ergenlik dönemini bırakarak kendi sorumluluğumuzu aldığımız yetişkinlik
dönemine geçmek bizleri çok zorlar.
Kendi sorumluluğumuzu almamız demek kendimizi hayatımızın baş rolüne koymak demektir.
Hayatımızın başrolü demek de bugüne kadar öğrendiğimiz döngüleri bırakıp, kendi istediğimiz hayatı
yaşamak için sorumluluk almak demektir.
Her yetişkinlik dönemi vicdan azabı ile beraber gelir. Bildiğimiz, bize öğretilen kalıpları bir günde
değiştirmek imkansızdır. O yüzden bazen içimize sinmeden bazı değişimleri yapmamız gerekir ki
hayatımızın sorumluluğunu alabilelim. Bu süreçte bazen inkar ederiz, faturalarımızı ödemenin
yetişkin olmak için yeterli olduğunu sanabiliriz. Bazen sorumluluklarımız ağır geldiğinde öfkelenip
hayatın üstümüze ne kadar fazla geldiği ile ilgili serzenişlerde bulunabiliriz. Bazen pazarlık yaparız,
evimizin sorumluluğunu aldığımızı söyleyerek sızlanma lüksümüz olduğuna inandırabiliriz kendimizi.
Bazen de kabullenmeden önce minik içe kapanma dönemleri yaşayabiliriz.
Hepsi normaldir ve hepsi bir süreçtir. Burada önemli olan hangi süreçten geçtiğimiz ve hangi sürece
ulaşmak istediğimizi bilmektir.

Davranışlarımızın arkasında yatan dinamikleri görmek, geleceğimizi şekillendirmek için en büyük
ihtiyacımızdır.