İşte Bu Doktor İndir
Çocuğun gelişim dönemleri birçok psikolog ve psikiyatrın dikkatini çekmiş ve çalışmalarına yansımıştır. Bunlardan en meşhur olanlarının Erikson ve Freud olabileceği düşünülmektedir. Meşhur olmalarının sebeplerinden bir tanesi de yaş yaş gelişim dönemlerini incelemeleri ve bizlere somut dönemsel özellikler vermeleri olabilir. Ben özellikle Freud’un gelişim dönemlerinden bahsetmek istiyorum. Freud, yaşamın ilk 5-6 yılında çocuğun karakter oluşumunu tamamladığını düşünür ve bu yüzden karakter gelişiminde ilk 6 yıl kritik dönemdir der. Ebeveynlerin bu yaş aralığındaki çocuklarına çok dikkat etmesi gerektiğini düşünür. 0-1 Yaş Çocukların kişilik oluşumları bebeklikte başlar ve bu gelişim hayat boyu devam eder. Bu döneme Freud oral dönem demiştir. Bu dönemde bebek anneye tamamen bağımlıdır. Hatta annesiyle kendini bile ayırt edemez. Bu yüzden anne çocuğu aynalamalıdır. Yani çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı olmalı ve onun ihtiyaçlarını gidermelidir. Bebek, annenin yüzüne bakınca kendini görür. Anne üzgünse üzgün, mutluysa mutlu olur. Bu, çocuğun benlik oluşumunun başlangıcıdır. Çocuğun hayata güvenli bağlanabilmesi için öncelikle anne ile ilişkisinin iyi olması gerekir. Bebek anneden yeterli bakım ve sevgi göremezse hayatı da tehlikeli ve güvensiz bulur. Bu durumda da ya anneden kopmakta aşırı kaygı yaşarlar ya da annenin varlığını reddederler. Anneyle bağını güçlü kurmuş bebeklerse olumlu duygulara sahip olurlar, ilişkisel becerilerini geliştirirler. Bu döneme saplanıp kalmış, başarılı atlatamamış kişilerde edilgenlik, bağımlılık, sabırsızlık, oburluk, sigara içmeye eğilim, tırnak yeme, çok konuşma, isteme, yapışkanlık, kıskançlık, alay etmekten zevk alma, kötümserlik gibi karakter özellikleri görülebilir. 1-3 Yaş Bu yaş çocuklarda daha bağımsız hareket edebilme becerileri kazanılır. Tuvalet eğitimine geçilmesi gereken yaş dilimidir. Tuvalet eğitimi, çocuğun otonomi kazanması, bireyselleşmesi, ayrıca kendi vücudunu ve dış dünyayı kontrol etmesi açısından kritik bir dönemdir. Freud bu döneme anal dönem demiştir. Bu dönemde ebeveynlerin aşırı kontrolü veya kontrolsüzlüğü çeşitli sorunlara neden olabilmektedir. 18. aydan itibaren çocuk anneden ayrışmaya başlar ve bunun kaygısını yaşar. Çocuk bu ayrılık kaygısıyla baş edebilmelidir. Anne de çocuğun başa çıkmasına yardımcı olmalıdır. Bu bir ayrılma birleşme evresidir. Çocuk anneden bir süre ayrı kalır. Anne bunu desteklemelidir. Sonrasında anneye tekrar döner. Annenin de bu geri dönüşü şefkatle kucaklaması gerekir. Çocuk anneden ayrı kaldığında anneyi simgeleyen bir geçiş nesnesine bağlanır ve onu sürekli yanında ister. Bu, anneden ayrı kaldığında kaygısıyla baş edebilmesi için geliştirdiği bir yöntemdir. Anne bu dönemde çocukla oyun oynamalı, çocuğun duygu durumunu anlamalı, düzenlemeli ve ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Bu yolla çocuk güvenli bir şekilde anneden ayrışarak birey olma yolunda ilerler. Anne tuvalet, dini, ahlaki, cinsel vb. konularda çocuğuna katı bir eğitim vermemelidir. Eğer bu dönemde ebeveynler katı tutum sergilerler, çocuğa bu gibi konularda kızarlarsa bu döneme saplanma gerçekleşir. Bu döneme saplanan çocuklarda düşmanlık, düzensizlik ya da aşırı titizlik, cimrilik, koleksiyonculuğa eğilim, takıntılar, dik kafalılık gibi karakter özellikleri görülebilir. 4-6 Yaş                 Çocuk bu dönemde sosyal rolleri ve cinsiyet rollerini öğrenmeye başlar. Bu dönem merak dönemidir. Ölüm, cinsellik vb. birçok konuda ebeveynlere sorular sorabilir. Ebeveynler çocukların bu meraklarını yaşına uygun bir düzeyde gidermelidir. Freud bu döneme fallik dönem demiştir. Çocuk bu dönemde kendi bedeniyle hemcinslerinin ve karşı cinstekilerin bedenlerini karşılaştırır ve beden tasarımı geliştirmeye başlar. Erkek çocuklar cinsel merakları sonrasında baba tarafından iğdiş edileceklerini düşünürler. Cinsel yasak ve değerleri hızla öğrenirler. Çocuk, Freud’a göre karşı cins ebeveynine karşı duyduğu cinsel ilgi ve özel sevginin karşılık bulmayacağını anlar. Hemcinsi ile özdeşleşme yaşar. Hemcins ebeveynlerinin değerlerini içselleştirir. Bu şekilde iğdiş edilme korkusundan kurtulmaya çalışır. Çocuk okula başladığında libidinal enerjisi sosyal, zihinsel ve akademik yöne kaymaya başlar. Bu döneme de latent (gizil) dönem denir. Sonrasında da  süperego gelişmeye başlar ve çocuk ahlaki ilkeleri içselleştirmeye çalışır. Bu dönemde takılı kalan çocuklarda konversiyon histerisi, bellek kaybı, amnezi, anksiyete ve fobiler gelişebilir.