Varoluş Mücadelemizdeki Belirsizliğin Rolü
Geçmişten günümüze insanlık birçok belirsiz, ani, travmatik durumlar ile karşılaşmış ve bunlarla bir mücadele sürecine girmiştir. İnsanlığın deneyimlediği durumlar karşısında sergilediği mücadele bireylerin yaşam karşısında nasıl anlam bulduğunu gösterir. Bu durumu Prof. Dr. Peter Levine’nın bir paylaşımı ile destekleyecek olursak; Levine, genç bir ağacın yaralandığında o yara ile büyüdüğünü, ağacın gövdesinin büyürken yaranın o ağaca göre nispeten küçük kaldığını fakat ağacın bu büyüme sürecinden gösterdiği yara ile mücadelesinin onun eşsiz bir güzelliğe bürünmesine yol açtığı şeklinde bir benzetmesi bulunmaktadır. Tam da yakın zamanda yaşadığımız pandemi sürecine ilişkin her bireyin yaşadığı derin zorluklar ile mücadelesindeki duruma ilişkin destekleyici bir örnektir bu. Her birey için pandemi farklı zorlukları beraberinde getirmiştir; insanlar sevdiklerini kaybediyor veya kaybetme korkusu içerisinde, ekonomik zorluklar, aile ilişkilerindeki yıpranmalar, eğitime ilişkin sorunlar vb. tüm bu toplumsal sorunlar varlığını pandemi ile daha da çok göstermeye ve bireylerin yaşamında gerek fizyolojik gerekse psikolojik birçok soruna neden olmaktadır. Bu sürecin mücadelesinde ve çıkışında bireyleri sağlıklı bir şekilde dönüştürecek olan psikolojik sağlamlık durumudur. Psikolojik sağlamlık en net anlam olarak bireylerin sorunlar ile baş etme becerisi olarak açıklanmaktadır (Jackson vd., 2007). Her bir birey örseleyici, sıkıntı veren, ani ve belirsizlik durumlar karşısında çok farklı tepkiler gösterir. Kimi bununla baş edemez ve psikolojik sorunlar ile yüzleşmeye başlar; kimi ise stresle baş etme yeteneğinden olan psikolojik sağlamlık ile bu süreci atlatma evresini daha başarılı ve olgun bir şekilde geçirir. Yapılan çalışmalar psikolojik sağlamlığı güçlü bireylerin zorlu durumlar ile daha iyi mücadele edebildiğini ve bu sayede daha da güçlendiğine dair olumlu bakış açısına sahip olduğunu göstermiştir (Polizzi vd., 2020).
Psikolojik sağlamlığı belirsizlik anında desteklemek adına;
- Yaşadığınız durumu ve duyguları tanımak, değerlendirmek ve geçici olduğunun farkına varmak.
- Zor durumlar altında sevdikleriniz ve ailenizden destek almak; bu durumu duygu düşüncelerinizi onlarla paylaşarak yapabilirsiniz.
- Kendinizi dinleyerek, isteklerinizi bilerek, kendiniz ile vakit geçirmek adına fırsatlar yaratın. Örneğin keyif aldığınız bir hobi, meditasyon, yoga, spor, 45 dakikalık tempolu yürüyüş vb. gibi.
- Bu süreçte hem ailesel hem de toplumsal dayanışmanın geliştirici olduğunu unutmayın.
- Zor durumlar karşısında dayanamadığınız, yaşamda işlev bozukluğuna yol açtığını düşündüğünüz anda lütfen bir ruh sağlığı uzmanından destek almaktan çekinmeyiniz, şu an alacağınız psikolojik destek ilerleyen süreçte tüm yaşamınızı olumlu yönde etkileyecektir.
Tüm bu öneriler çerçevesinde unutulmamalıdır ki yaşam bize verilen her durumunu nasıl deneyimlediğimiz ve kendimize entegre ettiğimiz şekilde bize anlam buldurur. Bunu Arun Gandhi’den yaşama dair öğütlerindeki bir örnekle de açıklamak isterim. Gandhi elektriği akıllıca yönlendirdiğimizde bize kolaylık sağladığını, fakat yanlış kullandığımızda bizi öldürdüğünü söyler. Nitekim hayatın olumsuzlukları da böyledir biz onları nasıl yorumlar, yönlendirirsek ona göre bizi hayatımızda anlam buldurur. Özetle olumsuzlukları kendi iyiliğimiz adına bilgece deneyimlememiz gereklidir.
Psikolog Nehir Demir
Kaynakça
Bozdağ, F. (2020). Pandemi sürecinde psikolojik sağlamlık. Turkish Studies, 15(6), 247-257. https://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.44890
Jackson D., Firtko A. & Edenborough M. (2007) Personal resilience as a strategy for surviving and thriving in the face of workplace adversity: a literature review. Journal of Advanced Nursing 60(1), 1-9 https://doi.org/10.1111/j.1365-2648.2007.04412.x
Polizzi, C., Lynn, S. J., & Perry, A. (2020). Stress and coping in the time of COVID-19: Pathways to resilience and recovery. Clinical Neuropsychiatry, 17(2), 59-62. https://doi.org/10.36131/CN20200204